I think we should leave translate Turkish
186 parallel translation
I think we should leave them alone.
Bence onları yalnız bırakmalıyız.
In that case, I think we should leave.
Bu durumda bence artık gidelim.
Well, I think we should leave the museum, try and find the TARDIS and make sure that it doesn't end up in here.
Bence müzeyi terk etmeliyiz, Tardis'i bulmaya çalışıp sonunun buraya çıktmadığından emin olalım.
I think we should leave them the Minibus and press on.
Bence onlara minibüsü bırakıp, devam etmeliyiz.
I think we should leave the happy couple on that note.
Buradan ayrılıp genç çifti yalnız bıraksak iyi olacak.
Everybody is having a good time here, but I think we should leave you alone... so that you can relax.
Herkes burda iyi zaman geçiriyor fakat bence senin yalnız kalman... lazım ki rahatlayasın.
If there is something wrong, then, whatever it is, I think we should leave.
Eğer ters giden bir şeyler varsa, her ne olursa olsun, buradan gitmeliyiz bence.
I think we should leave now.
Sanırım şimdi gitmeliyiz.
I think we should leave that to the coroner, don't you?
Bu kararı adli tıp uzmanına bırakalım.
I think we should leave.
- Gitsek iyi olacak.
I think we should leave New Rochelle as soon as possible... and wait until all of this calms down.
Bence New Rochelle'den mümkün olduğunca çabuk ayrılmalı... ve ortalığın sakinleşmesini beklemeliyiz.
I think we should leave.
Gitmeliyiz.
If you're ready, I think we should leave.
Hazırsanız sanırım gitmeliyiz.
Besides, I think we should leave it to Patrick to make the first move.
Henüz olmaz Tim. Bence bırakalım ilk hamleyi Patrick yapsın.
I think we should leave.
Bence gitmeliyiz.
I think we should leave the lovers alone for a few minutes.
Sevgilileri birkaç dakika yalnız bıraksak iyi olacak.
I think we should leave now!
Şimdi gitsek iyi olacak.
I think we should leave with the girls now, Mr. Gogo.
Gogo bey, şimdi biz kızlarla burayı terk etsek iyi olur.
I think we should leave them behind tomorrow.
Bence yarın onlardan ayrılmalıyız.
- I think we should leave now.
- Gitsek iyi olacak.
- Gia, I think we should leave.
- Gia, galiba gitmeliyiz.
Oh, I-I think we should leave.
Oh, bence biz çıkmalıyız.
I think we should leave.
Çıksak iyi olur.
- I think we should leave now.
- Bence gidelim artık.
- I think we should leave poor Dawson's room, don't you?
- Bence zavallı Dawson'ın odasından çıkmalıyız, değil mi?
I think we should leave tonight.
Bence bu akşam ayrılmalıyız.
- Memsahib I think we should leave.
- Memsahib bence gitmeliyiz.
But I think we should leave.
Ama sanrım gitmemiz lazım.
I think we should leave.
Gitmemiz gerektiğini düşünüyorum.
I think we should have a good talk before you leave.
Gitmeden önce detaylı bir şekilde konuşsak iyi olur.
M. Lewis is not going to leave the case. Of course not, but I don't think we should disregard Mr. Barrett's offer.
Tabii ki de, ama Bay Barrett'in teklifini de görmezden gelemeyiz.
I don't think we should leave Piggy with the little uns.
Domuzcuk'u küçüklerle yalnız bırakamayız. Bütün gece bırakamayız.
Mr. Spock, in the interest of efficiency, I don't think we should leave his body here.
İşlevsellik açısından cesedi burada bırakmamız gerekmiyor.
I think if we want to beat the crowds, we should leave.
Kalabalığa yakalanmak istemiyorsak gidelim bence.
Starting fresh sounds good when you're in trouble but before we vote to pack up and leave I think we should ask why we're here.
Başımız derde girdiğinde herkesin fikrini söylemesi güzel... ama toparlanıp gitme kararını almadan önce... sanırım kendimize burada ne aradığımızı sormalıyız.
I think we should look in places where people are either trapped or too afraid to leave.
Bence insanların kapana sıkıştığı ya da ayrılmaya korktuğu yerlere bakmalıyız.
- I think we should both leave, right now.
- Sanırım ikimiz de şimdi gitmeliyiz.
I think we should just leave the car and split.
Arabadan çıkıp ayrılsak iyi olacak.
I don't think we should leave her alone.
Onu yalnız bırakmamalıyız.
I just don't think we should leave them in there alone.
Bence onları orada yalnız bırakmamalıyız.
I think I should tell you we may have to leave here very soon.
Sanırım çok yakında buradan ayrılacağımızı sana söylemeliyim.
Michele, I think maybe we should leave.
Michele, bence artık gitmeliyiz.
I think we should all leave the future to the future.
Sanırım, hepimiz geleceği, gelecekte bırakmalıyız.
And I think that we should leave well enough alone.
Ve bence bu işi böyle bıraksak iyi olur.
I think we should leave.
Bence burdan gitmeliyiz.
I think we should talk about maternity leave.
Sanırım doğum izni konusunda konuşmalıyız.
- I think we should just leave him alone.
- Bence biraz rahat bırakalım.
You know, I think we should get to a phone leave a message with Table Rock cops that Rusty Nail's in the area.
Biliyor musun, bence bir telefona ulaşıp... Table Rock emniyetine Paslı Çivinin buralarda olduğunu bildirmeliyiz.
I think we should ask Jack to leave.
Bence Jack istifa etmeli.
- Sir, I don't think we should leave just yet.
- Efendim, bence hemen ayrılmamalıyız.
Well, we came together, Hyde... so I kind of think we should leave together.
Biz beraber geldik Hyde... yani düşündüm de beraber dönmeliyiz.