I told you not to come in here translate Turkish

I told you not to come in here.

Gelmemeni söylemiştim.

I told you not to come in here.

Buraya bir daha gelme demedim mi?

I told you not to come in here.

Buraya gelme demiştim.

I told you not to come in here anymore.

Size buraya bir daha gelmemenizi söylemiştim.

- I told you not to come in here!

- Sana içeri girmemeni söylemiştim.

Xena, no! Xena! I thought I told you not to come in here!

Xena, hayır! Sana buraya gelme demiştim!

I told you not to come in here.

Sana buraya gelememeni söylemiştim.

How many times I told you not to come in here soliciting?

Sana kaç kere buraya bir şey satmak için gelmemeni söyledim?

I told you not to come in here.

Buraya girmemeni söyledim.

I told you not to come in here!

Sana buraya gelme demiştim!

I told you not to come in here.

İçeri girmeyin demiştim.

I told you not to come in here.

Buraya gelmemeni söylemiştim.

I told you not to come in here!

- Sana buraya gelmemeni söylemiştim!

I told you not to come in here!

Buraya gelmemeni söyledim!

I told you not to come in here.

Sana buraya gelmemeni söylemiştim.

Listen, I told you not to come in here.

Dinle, buraya gelmemeni söylemiştim.

I told you not to come in here, but you didn't listen and your mother had an accident because you didn't listen!

Sana buraya girme demiştim. Ama sen dinlemedin. Annen bir kaza geçirdi.

I told you not to come in here.

Buraya gelmemeni söyledim.

Hey, Homer, I told you not to come round here no more... till you paid your tab, or at least cleaned up that mess you made in the bathroom... that you

Homer, borcunu ödeyene kadar, ya da en azından tuvalette yaptığın o pisliği düzeltene kadar buraya gelmemeni söylemiştim...

I told you not to come here in the first place.

-... daha en başında buraya gelme dedim sana.

Thought I told you not to come back in here.

Sana buraya geri gelmemeni söylediğimi sanıyordum.