I tried to help her translate Turkish
132 parallel translation
I thought maybe, in a way, it was my fault. So I tried to help her.
Bir bakıma benim suçum olduğunu düşündüm.
I tried to help her.
Ona yardım etmeye çalıştım.
I just wasn't strong enough. I tried to help her.
Elde tutmayı başaramadım.
I tried to help her. I pulled as hard as I could... but I was too weak.
Yardım etmeyi denedim, denedim ama... başaramadım.
- Hey, look, I tried to help her.
- Hey, bakın. Ona yardım etmeye çalıştım.
I tried to help her, but I couldn't.
Ona yardım etmeye çalıştım, ama yapamadım.
I tried to help her get out...
Kaçmasına yardım etmeye...
I tried to help her.
Yardım etmeye çalıştım.
I tried to help her work through that.
Ben de ona bu meseleyle ilgili yardım ettim.
And i even tried to talk her all the way through it. I tried to help her.
İlişki sırasında ona yardımcı olmak istedim hatta onunla konuştum bile.
I tried to help her, but she was crazy.
Ona yardım etmeye çalıştım ama aldırmıştı.
I tried to help her, but she wouldn't take it.
Yardım etmeye çalıştım ama kabul etmedi.
She seemed on edge, so i tried to help her relax.
Gergin görünüyordu. Rahatlamasına yardım ettim.
I tried to help her, like.
Ona yardım etmeye çalıştım.
I tried to help her, she wouldn't let me.
Yardım etmeye çalıştım ama o izin vermedi.
And I tried to help her- -
Ben de ona yardım etmeye çalış...
I tried to help her find peace when she was alive.
O yaşıyorken huzuru bulmasına yardım etmeye çalıştım.
I reached down, and I tried to help her up.
Uzanıp ona yardım etmeye çalıştım.
I just tried to help her. And then...
Sadece ona yardım etmeye çalıştım.
In fact, I've always tried to help people whenever possible.
Aslında her fırsatta insanlara yardım etmeye çalıştım.
- All I ever tried to do is help you.
- Her zaman sana yardımcı olmaya çalıştım.
But I've tried everything with you. I've bent over backwards to help you.
Senin için her şeyi denedim, Geçmişte olanların üzerine eğildim.
My wife and I, we, uh, tried to help her out, but, uh... she wouldn't take it.
Karım ve ben ona yardım etmeye çalıştık ama kabul etmedi.
God knows I've tried long and hard to aid her in making the right decisions but she neither wants nor appreciates my help.
Tanrı biliyor, doğru kararlar vermesine yardım etmek için, çok fazla uğraştım ama o ne yardımımı istiyor ne de kıymetini biliyor.
Because I've tried to talk to her, but it didn't help, and I think hearing from you might.
- Çünkü Elena'yla konuşmaya çalıştım. Ama bir yararı olmadı. Senden duyarsa, yararı olabilir bence.
Then I tried to help your daughter de-emphasize her flaws and suddenly I'm the bad guy?
Sonra kızının kusurlarını gizlemeye çalıştım ve birden kötü biri mi oldum?
I know that you thought enough of that woman to help her get off this... stuff you tried to use to kill yourself with.
O kadını, kendini öldürmek için kullandığın bu maddeden... kurtarmaya çabalamış olduğunu biliyorum.
This copper reckoned seeing the last known picture of her might help, I tried to play it last night and I just got, like, dots and flashes and,, I'm not surprised,
Şu polis, bilinen en son görüntüsünün faydası olabileceğinden bahsetti. Dün izlemeyi denedim ve noktalar ve cızırtılardan başka bir şey yoktu. Hiç şaşırmadım.
And I know you tried to help her.
Ona yardım etmeye çalıştığını da biliyorum.
I just tried to help her move on.
Hayatına devam etmesine yardım etmek istedim.
And i tried to help her up.
Yardım etmek istedim ama suratı bembeyaz oldu.
I've done everything i can to make her life miserable, and here you are, you've tried to help her out whenever you could and she treats us both exactly the same.
Karı bana uyuz oluyor. Hayatı ona zehir edecek her şeyi yaptım. Gelelim sana.
I've tried to help, make the kids include her more, but... kids can be- -
- Yardım etmeye, onu diğer çocukların oyunlarına dâhil etmeye çalıştım, ama çocuklar bazen- -
I have tried to find her on my own but am receiving little help from the community.
Onu tek başıma bulmaya çalıştım ama şimdi cemiyetten de yardım edenler var.
I tried to go help her. She told me to leave her alone, so I did.
Yardım etmeye çalıştım ama git başımdan dedi.
And I tried to help this poor girl talk to her dead boyfriend, and I just feel like a big fake.
Ve bu zavallı küçük kızı erkek arkadaşı ile konuşması için yardım etmeyi denemedim ve ben, koca bir üçkağıtçı gibi hissettim. - Hey, shh.
I tried to help you by killing her.
Onu öldürerek sana yardım etmek istemiştim.
I held her and I told her that Mommy tried her best to help her, to make sure that she was gonna get the treatment she needed to receive.
Ona annesinin elinden geleni yaptığını söyledim. İhtiyacı olan tedaviyi görmesini sağlamaya çalışmıştım.
I've always tried to help you in my own way.
Kendi yolumda sana her zaman yardım etmeye çalıştım.
I knelt down... and tried to help her.
Hayır. Diz çökmüştüm..... ve ona yardım etmeye çalıştım.
I tried to help her.
Ben ona yardım etmeye çalışmıştım.
So I convinced Elizabeth to go talk to Lori about her obsession, and Lori tried to help.
Elizabeth'i, bu saplantısı hakkında onunla konuşmaya ikna ettim, Lori de yardım etmeye çalıştı.
You tried to help me and I'm sorry I put you in the middle of all that stuff.
Bana yardım etmeye çalışıyordun. Her şeyi senin üstüne yıktığım için üzgünüm.
What I'm going to tell them is that you did everything you could to help this patient in treatment, and that if you had felt he was in any danger, you would've tried anything to keep him from flying again.
Onlara söyleyeceğim şey hastanın tedavisinde elinden gelen her şeyi yaptın ve eğer herhangi bir şekilde tehlikede olduğunu hissetsen onu tekrar uçmaktan alıkoymak için her şeyi yapardın.
First charles tried to tube her, then reed came to help, and then karev performed the crike. I thought you didn't see it.
Önce Charles denedi, sonra Reed yardıma geldi sonra da Karev kriko yaptı.
I knew Elena was worried about her brother and he was dating Vicki and she had a drug problem, so I tried to help.
Elena'nın, erkek kardeşi için endişelendiğini biliyordum. O, Vicki'yle çıkıyordu ve uyuşturucu sorunları vardı. Ben de yardım etmeyi denedim.
Well, I tried to help everybody but instead I ruined everything.
Herkese yardım etmeye çalıştım ama onun yerine her şeyi mahvettim.
I tried to witness to her, but this girl is defiant to any type of help.
Ona şahitlik yapmak falan istedim, ama kız her yardımımı geri çevirdi.
And I tried like hell to help her, but she screws things up all the time.
Ona yardım etmeye çok uğraştım. Ama o sürekli işleri batırıyor.
I always tried to do everything myself... Never wanted any help from anybody.
Her şeyi, her zaman kendi başıma yapmaya çalıştım kimseden hiç bir zaman yardım istemedim.
I tried to get her help, but there's no drug counseling program here.
Birkaç ay önce. Yardım etmeye çalıştım ama burada uyuşturucu konusunda rehberlik yok.