I tried to stop it translate Turkish
157 parallel translation
I tried to stop it.
Engellemeye çalıştım.
I tried to stop it.
Durdurmayı denedim. Denedim.
I tried to stop it happening and it's finished.
Yapmamaya çalıştım ve bir anda bitti.
I tried to stop it, but I think it got off a distress call before we killed it.
Durdurmaya çalıştım ama yok olmadan önce yardım çağırmış olabilir.
I tried to stop it.
Engel olmaya çalıştım.
I tried to stop it,
Durdurmaya çalıştım.
I tried to stop it from crashing.
Ben kazayı önlemeye çalıştım.
I tried to stop it, but...
onu durdurmaya çalıştım, ama...
- I tried to stop it, I swear.
- Durdurmaya çalıştım, yeminle. - Biliyorum.
I tried to stop it. I swear to you, I tried.
Onu durdurmak istedim.
I tried to stop it.
Ben durdurmaya çalıştım!
I tried to stop it. But I couldn't stop it.
Durdurmaya çalıştım ama yapamadım.
I tried to stop it.
Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop it.
- Durdurmaya çalıştım.
But then, when I realised how Zahn was making me rich off of other people's pain and freak accidents, I tried to stop it.
Ama sonra, ben Zahn beni zengin hale nasıl fark kapalı diğer insanların ağrı ve ucube kaza, l onu durdurmaya çalıştı.
I tried to stop it.
Durdurmaya çalıştım!
And that's why I tried to stop it because that thing is cursed, man.
Bu yüzden durdurmak istedim, çünkü o şey lanetli, dostum.
I tried to stop it but the damned thing sucked me in.
Durmayı denedim, ama lanet şey beni içine çekti.
I tried to stop it.
Durdurmaya çalıştım.
I tried to stop it.
Durdurmak istedim.
I tried to stop it.
Önlemeye çalıştım.
I was there. I tried to stop it.
Engel olmaya çalıştım.
i tried to stop it.
Durdurmaya çalıştım.
I tried to stop it but it just happened so fast!
Durdurmayı denedim, ama her şey çok hızlı oldu. Kenara çektiler ve dan!
I tried to stop it, but I was too late.
Onu durdurmaya çalıştım fakat artık çok geçti.
i tried to stop it, but only more fear comes.
Durdurmaya çalıştım, ama daha çok korku geldi.
I tried to stop her but she likes it better home.
Onu durdurmaya çalıştım ama evde kendini daha iyi hissediyor.
But I know that none of you tried to stop it.
Ama kimsenin engel olmadığını biliyorum.
I tried to stop suffering, or to cut it short, knowing one day it would stop.
Acıdan kurtulayım ya da kısa sürsün diye çabaladım. Bir gün biteceğini biliyordum.
I tried to stop him, but he went on doing it.
Bunu engellemeyi denedim.
When I awoke my hand was moving like this. People tried to stop it.
Uyandığımda elim böyleydi ve insanlar onu durdurmaya çalışıyordu.
Savannah and I tried to stop him, but the government did it first.
Savannah'yla onu durdurmaya çalıştık, ama devlet önce davrandı.
So I ran over and jumped in, tried to stop it. But I was too late.
O yüzden koştum ve durdurmak için içine atladım ama çok geç kaldım.
I tried to stop him, but it's too powerful.
Onu durdurmaya çalıştım, ama çok güçlü.
When she said that she was going to call the cops, I tried to stop her to find out what happened, and she kept going for the door, and I just lost it.
Polisleri çağıracağını söylediğinde, neler olup bitiyor öğrenmesini engellemeye çalıştım, ve kapıya ulaşmaya çalışınca da, kendimi kaybediverdim.
Sorry, you got a parking ticket. I tried to stop her... but it was too late. It had already started to rain.
Maalesef, konuştum ama çok geçti.
I'm trying to figure out why you never said anything... why you never tried to stop it.
Neden hiçbir şey söylemediğini neden bunu durdurmaya çalışmadığını anlamaya çalışıyorum.
- I tried to stop. It's all my fault.
- Durmaya çalıştım, tek hatam buydu.
Now, hit me with a stun blast so it'll look like I tried to stop you.
Şimdi silahınla beni vur, böylece seni durdurmaya çalıştığımı sanacaklar.
I still don't know why he tried to stop it.
Hala niye durdurmaya çalıştığını bilmiyorum.
You know, I tried to stop, but it's snow use.
Durmaya çalıştım ama karda olmuyor.
After it went off, I tried to stop the fire, but it did not work.
Yangını söndürmek istemiştim ama başaramadım. Daha da harlandı.
I tried to stop it, Jay.
Engellemeye çalıştım, Jay.
I tried to stop him, but she said it was okay.
Durdurmaya çalıştım ama sorun olmadığını söyledi.
My brother and I tried to use these flyers to awaken the people, and to stop the bloodshed against other countries and the Jews. And not to wait for the Allies to finally put an end to it.
Ağabeyim ve ben, bu bildirilerle insanların gözlerini açmaya ve Yahudi ve diğer halklara yapılan vahşi katliamı daha erken sona erdirmeye çalıştık, müttefik kuvvetler bunu zaten yapacak.
I tried to stop, but it was too late.
Durmaya çalıştık ama çok geç kalmıştık.
Once i knew it was her, i tried to stop her.
O olduğunu öğrenince, onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop her, but she found it.
Üzgünüm, Mike. Onu durdurmaya çalıştım, fakat...
It happened when I tried to stop her.
Onu durdurmaya çalışırken oldu.
I tried to call bob, but it was too late, and then I went to central park to stop derek.
Bob'u aramayı denedim, ama artık çok geçti. Sonra Central Park'a, Derek'i durdurmaya gittim.
I must say, Batman, that's the first time anyone's tried to stop my gunfire by running into it.
Şunu söylemeliyim ki Batman, ilk defa biri mermilerimin önüne atlayarak beni durdurmaya çalıştı.