English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I want to see you

I want to see you translate Turkish

7,788 parallel translation
But I want to see you next week, OK?
Ama haftaya seni görmek istiyorum, tamam mı?
I want to see you.
Seni görmek istiyorum.
I want to see you two destroy each other.
- Birbirinizin canına okurken görmek istiyorum.
Why do you think I want to see you all the time? Hmm?
Neden sürekli seni görmek istiyorum sanıyorsun?
I want to see you
- Seni görmek istiyorum.
I want to see you, Ved
Seni görmek istiyorum, Ved.
I want to see you really go at it.
Kendinizi iyice vermenizi istiyorum.
I never want to see you again!
Görmek istemiyorum seni bir daha!
See, I don't think I want to make any more deals with you.
Bak, seninle artık daha fazla anlaşma yapmak istediğimi sanmıyorum.
You want to see what I'm working on?
Ne üstünde çalıştığımı mı görmek istiyorsun?
I want you to see this!
Şunu görmeni istiyorum.
I don't particularly want to see you in the light of day.
Özellikle seni gün ışığında görmeyi hiç istemiyorum.
I don't want to see you get dragged off an airplane in plastic handcuffs.
Uçaktan plastik kelepçelerle inmeni istemiyorum.
- You want to see Sculley?
- Sculley'i görmek istiyor musun?
You see, if I'm sweet to you, Nick, if I just let you walk out of here free as air, well, I want people to know how sweet I am.
Sana iyi davranırsam Nick, senin buradan güle oynaya gitmene izin verirsem diğer insanların da ne kadar iyi biri olduğumu bilmesini isterim.
I want you to see.
Görmeni istiyorum.
Okay, so I can't read anything, but if I could, what do you want me to see?
Tamamda, hiçbir şey okuyamadım, fakat yapabilseydim, Benden ne görmemi istersin?
Well, both, but what I really want you to see is the shirt worn by five different body types. Okay, then you got to make me see that.
Güzel, hepsi, fakat Gerçekte ne görmeni istiyorum gömlek beş farklı beden tipi tarafından giyilmiş mi tamam, sonra bunu görmemi sağla.
Now I don't want to see anything happen to your friend and her little boy, but... you don't make this right, it will.
Arkadaşının ya da onun küçük oğlunun başına bir şey geldiğini görmek istemem ama bu işi doğru düzgün halletmezsen, gelecek.
You really think I've flown halfway across the country to drive you back east and want to see you suffer?
Gerçekten, senden nefret ettiğim ve acı çektirmek istediğim için mi ülkenin yarısını uçarak geldim ve seni doğuya süreceğim?
I mean, I don't want to go see a psychic anyway, let alone with my mother, can you imagine?
Yani, psikoloğa gitmeyi hiç istemezdim annemle yalnız falan, düşünebiliyor musun?
But I want to caution you that what you put out there, the world is gonna see.
Ama seni uyarmak istiyorum. Sen ne verirsen dünya onu görecek.
I don't see how you want to deny...
- Bunu nasıl inkâr edeceksin...
I don't want to see you hurt, Mummyji.
İncindiğini görmek istemiyorum validem.
I don't want you to see the dress until Friday.
Cumaya kadar gelinliğimi görmeni istemiyorum.
"Hey, Lou, you want to go see Looper?" "Nah, I got a thing I gotta do."
- "Lou, Looper'ı izlemeye gidelim mi?" - "Yok ya, işim var."
I don't want to see you back here a third time, mate.
Buraya üçüncü kez geldiğini görmek istemiyorum dostum.
I'll tell you what. If you put us in that car right now, I'll, uh- - see to it that you get what you want and... I'll make sure you're free to spend it.
Eğer bizi o arabaya şimdi bindirirsen ben de istediğin şeyi aldığına şahit olur ve özgürce harcayacağından emin olurum.
Look, if you don't want to see me when I get out of here, I'll understand.
Bak, eğer beni dışarıda görmek istemessen bunu anlayışla karşılarım.
"I want to see.. whether you dwell in me or not."
# Beni kendime getiren alışkanlığım mısın, değil misin görmek istiyorum. #
"Bring me closer to myself." "I want to see.. whether you dwell in me or not."
# Beni kendime getiren alışkanlığım mısın, değil misin görmek istiyorum. #
But let me tell you, I never want to see you in my store again. You understand?
- Sana şunu söyleyeyim seni bir daha dükkanımda görmek istemiyorum.
I don't want to see you ever again!
Seni bir daha görmek istemiyorum!
You see, this year I want to open the jamboree with a little poem.
Bu yılki cümbüşü küçük bir şiirle açmak istiyorum.
Oh, and here's the magic word that I want to say to you that I see with such clarity, jump.
Burada sihirli bir kelime var. Sana söylemek istediğim bu. Böyle bir netlikle gördüğüm,
I want you to see everything you created crumble in my hands. And see Goryeo placed completely under my feet.
Oluşturduğun her şeyin teker teker elimde parçalandığını bu Goryeo'yu ayaklarımın altına alıp ezdiğimi görmeni istiyorum.
I suppose you want to see where she's at?
Sanırım, nerede yattığını görmek istersin, öyle değil mi?
You want to go back home and see your real husband, see Emily?
Evine dönmek gerçek kocanı ve Emly'i görmek istiyor musun?
I don't want to see you picking on Aziz anymore.
Ben artık Aziz üzerinde toplama görmek istemiyorum.
And so I'm like well do you want to go see something else? And then she says :
Ben dedim ki, "Başka bir şey izlemek ister misin?" O da dedi ki...
I don't want them to see you.
Onların seni görmesini istemiyorum.
Come here, I want you to see.
- Gel buraya. Gel, göreceksin.
I want you to see this.
Bunu görmeni istiyorum.
If you're gonna work for me, I never, ever want to see anything like this again.
Eğer bana çalışacaksan böyle bir yazıyı asla, katiyen görmek istemiyorum.
That reminds me, we got new brochures and I want you to see the new brochures.
Aklıma yeni broşürlerimiz olduğu geldi ve onları görmeni istiyorum.
I... hey, you you want to see a movie some time, or get a coffee, maybe meet in a park, take a walk?
Bir ara sinemaya gitmek ister misin ya da bir kahve içmeye, belki de yürüyüş için bir parkta buluşsak?
I told you I didn't want you to see my sister!
Kız kardeşimi görmeni istemediğimi sana söyledim!
I want you to go left, go home, and I'll see you there in a bit.
Ben de biraz sonra gelirim.
Brace yourself, but I'm the only person within a hundred miles of here who doesn't want to see you dead.
Sıkı dur. Bu civarda ölmeni istemeyen tek kişi benim, haberin olsun.
If you want to move on this, you better be staying here long enough to see it through,'cause I'm not getting burned on it.
Eğer bu konuda harekete geçmek istiyorsan, daha iyisi iş bitene kadar burada yeterince uzun süre kalmalısın, çünkü bunun yüzünden yanacak değilim.
I want you to look down at Alejandro's house and tell me what you see.
Aşağıya Alejandro'nun evine bakmanı ve bana ne gördüğünü söylemeni istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]