I want you to be happy translate Turkish
875 parallel translation
- I want you to be happy, Paula.
- Mutlu olmanı istiyorum, Paula.
Please believe me, I want you to be happy.
İnan bana, senin mutluluğunu istiyorum.
I want you to be happy and healthy
Mutlu ve sağlıklı olmanı istiyorum.
I want you to be happy.
- Ben senin mutlu olmanı istiyorum.
I want you to be happy.
Mutlu olmanı istiyorum.
I want you to be happy.
Seni mutlu etmek istiyorum.
Because I want you to be happy.
Çünkü senin mutlu olmanı istiyorum.
I don't want to be proud of you. I want you to be happy.
Seninle gurur duymak istemiyorum, sadece mutlu olmanı istiyorum.
But understand thay I want you to be happy, and not to ruin your life as I ruined mine :
Fakat anlamaya çalış, senin mutlu olmanı istiyorum, benim gibi harap olmanı istemiyorum.
I want you to be happy.
Mutlu olmanı isterim.
I want you to be happy.
Mutlu olmanızı istiyorum.
I love you, and I want you to be happy.
Seni seviyorum ve mutlu olmanı istiyorum.
- I want you to be happy.
- Mutlu olmanı istiyorum.
I want you to be happy at last
Artık mutlu olmanı istiyorum.
I want you to be happy too.
Senin mutlu olmanı istiyorum.
I don't care about dresses anymore, besides, I want you to be happy.
Ben artık elbiseleri önemsemiyorum, hem senin mutlu olmanı istiyorum.
I want you to be happy
Sadece senin mutlu olmanı istiyorum.
And I want her to be happy with you.
Seninle mutlu olduğunu görmek isterim.
If you find Angel in there, you'll be happy that I'm not Angel, and you'll want to continue our old life.
Eğer orada Meleği bulursan, o kişi olmadığım için mutlu olacak ve eski yaşantımıza devam etmek isteyeceksin.
I never want you to be anything but completely happy.
Senin mutlu olmandan başka birşey istemem.
Anything you want to know, I'd only be too happy to oblige. Thank you.
Öğrenmek istediğiniz ne varsa memnuniyetle cevaplarım.
Chris, I want you to be happy and comfortable here.
Chris, sizin burada mutlu ve rahat olmanızı istiyorum.
You know, I'm not good at saying such things. But... Lisa, I want you to be as happy as you may be.
Bilirsin, böyle şeyleri söylemekte pek iyi değilimdir ama Lisa, beni ettiğin kadar mutlu olmanı istiyorum.
I want to tell you all how happy I am to be back in the studio... making a picture again!
Yeniden stüdyoda film yaptığım için çok mutlu olduğumu söylemeliyim.
I want you to be as happy as I am today.
Benim mutlu olduğum kadar senin de mutlu olmanı istiyorum bugün.
I want you to be very happy tonight.
Bu gece çok mutlu olmanı istiyorum.
I want you all to meet the happy little group... that's responsible for the show... that everyone will be clamouring to get seats for next season.
Mutlu ekibimizle tanışmanızı istiyorum şovdan sorumlu olan grup herkes gelecek sezona bilet kapmak için birbirini yiyecek.
I love you both, and want you to be happy.
İkinizi de seviyor, mutlu olmanızı istiyorum.
I want you to be happy.
Demek istediğim şu, sevgilim Mutlu olmanı istiyorum.
If you want to get vicious on this thing, I'd be very happy to accommodate you.
Tartışmak istiyorsan sana seve seve uyarım.
I want you two to be very happy.
İkinizin çok mutlu olmasını istiyorum.
I just want you to be happy.
Sadece mutlu olmanı istiyorum.
I just want you to be happy, that's all.
- Sadece seni mutlu etmek istiyorum, hepsi bu.
I want everybody to be happy, even you, Dexter.
Herkesin mutlu olmasını istiyorum.
I'm so fond of you, I just want you to be happy.
Sana aşığım, sadece mutlu olmanı istiyorum.
- I don't want to be happy with you.
- Seninle mutlu olmak istemiyorum.
All I want is for you to be happy.
Tek isteğim senin mutlu olman.
- I just want you to be happy, that's all.
- Yalnızca senin mutlu olmanı istiyorum.
I just want you to be happy.
Senin mutlu olmanı isterim.
But if you still want to go on to New Guinea, I'll be happy to take you there.
Şayet hala Yeni Gine'ye gitmek istiyorsanız sizi götürmekten memnun olurum.
I want so much for you to be happy.
Seni mutlu etmeyi çok istiyorum.
I want to be happy with you,
Seninle mesud olmak istiyorum.
I'll be happy to drive you wherever you want to go.
Sizi nereye isterseniz memnuniyetle götürürüm.
I still want to be happy... if you're willing.
Hala mutlu olmak istiyorum... eğer sende istiyorsan.
I'm your prisoner, but you want me to be a happy prisoner.
Senin tutsağınım, ama benden mutlu bir tutsak olmamı istiyorsun.
But I don't want my wanting Bernice to be happy... to take away from my love for you.
Ama Bernice'in mutlu olmasını istediğimden dolayı sana olan aşkımın bitmesini istemiyorum.
If you ever want to go out again, I'll be happy to take you, Columbo.
Tekrar açılmak isterseniz, memnuniyetle götürürüm, Columbo.
'Cause if you don't want your share I'll be more than happy to take it over for you.
Payını istemiyorsan onu senin için almaktan mutluluk duyarım.
I sent the letter because I want to clear you and for you to be happy
Mektubu ben gönderdim çünkü adını temize çıkartmayı ve mutlu olmanı istiyordum.
I just want you to be happy.
Senin mutlu olmanı istiyorum.
I just want you to be so happy so much.
Seni o kadar mutlu etmek istiyorum ki...