English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I want you to tell me

I want you to tell me translate Turkish

2,706 parallel translation
Mark, I want you to tell me how it feels each time I touch a different part of your body. Okay?
Mark, vücudunun her noktasına... dokunduğumda bana nasıl hissettiğini söylemeni istiyorum.
I want you to tell me.
Bana anlatmanızı istiyorum.
I want you to tell me what you're doing sat in front of me, bleeding and under arrest.
- Nedir? - Neden karşımda, yaralı bereli, nezaret altında oturuyorsun, söylemeni istiyorum.
I want you to tell me if you see something moving in water. Okay?
Suda hareket eden bir şey görürsen bana söylemeni istiyorum, tamam mı?
There's something I want you to tell me.
Bana anlatmanı istediğim bir şey var.
No, I want you to tell me what you know.
Hayır, ben sadece bana ne bildiğinizi söylemenizi istiyorum.
I want you to tell me what happened. For the last time.
Ne olduğunu anlatmanı istiyorum, son kez.
I want you to tell me what the company is worth.
Sana şirket değer ne bana söylemek istiyorum.
I want you to tell me why Roger Sterling was at my meeting.
Roger Sterling'in benim görüşmemde ne işi vardı, onu söyle.
I want you to tell me why Roger Sterling was at my meeting.
Roger Sterling'in benim görüsmemde ne isi vardi, onu söyle.
I want you to tell me how they should make you feel.
Sana nasıl bir his vermeliler onu söylemeni istiyorum.
But I want you to tell me about it.
Ama bana da haber vermeni istiyorum.
* I want you to tell me that I've got some
# Anlatmanı istiyorum bana, bende de sorun var biraz #
I want you to tell me the truth.
Doğruyu söyle.
Now I want you to tell me what happened.
- Şimdi bana ne olduğunu söyle.
You're all I got, so I want you to tell me.
Sahip olduğum tek şeysin, bana söylemeni istiyorum.
I want you to tell me.
Bana söylemeni istiyorum.
So I want you to tell me again, but this time, I want you to tell me the truth.
O yüzden bana bir daha anlatmanı ama bu sefer dürüst olmanı istiyorum.
The other case this man is wanted in, I want you to tell me this time. Did they get their kid back?
Bu adamın arandığı diğer vakada çocuk kurtuldu mu söylemenizi istiyorum.
You're lying to me. And if you don't stop, I'm going to use one of those tortures your people are so famous for, on your little body until you tell me what I want to know.
Şu anda bana yalan söylüyorsun ve eğer dürüst olmazsan halkının epey iyiliğini gördüğüm işkencelerinin bir kısmını senin küçük bedenin üzerinde kullanacağım.
And we agreed that we didn't want to put you through a divorce and all of the custody hell, and so we decided that you guys would stay with me and I would just tell you that...
Sizin boşanmadan kötü etkilenmenizi istemedik ve tüm o vekalet işleriyle de uğraşmak istemedik, bu şekilde aramızda anlaştık ve ben de bu yüzden size onun şey olduğunu söyledim..
Since you told me, I want to tell you something.
Madem sen anlattın, sana bir şey söylemek istiyorum.
Please tell dad that... I really want to talk to him... I know you and dad are sad because of me.
Lütfen babama onunla gerçekten konuşmak istediğimi söyle. Benim için üzüldüğünüzün farkındayım.
You tell me what I want to know.
Anlat artık.Bilmek istiyorum.
I only want you to tell me what you saw.
Sadece bana gördüklerini anlatmanı istiyorum.
You always tell me, but if you don't want to... I was with someone who suggested I sleep at their place. Around.
- Bu civarlarda.
Don't tell me you don't have your wallet! I don't want to get shot. Give'em your money.
Vurulmak istemiyorum, ver işte!
I don't want to tell you who gave me this number.
Numaranı kim verdi söylemek istemiyorum.
I will tell you what you want to know, and if you don't believe what I say, then just put a bullet in me.
Bilmek istediğiniz herşeyi söyleyeceğim, eğer inanmazsanız vurun beni.
I want you to tell him something for me, please.
Benim için ona bir şey söylemenizi istiyorum, lütfen.
Okay, if you want to tell me what it's about, maybe I can do something.
Sarah Holt'un avukatıyım. Pekâlâ, bana nedenini söylerseniz belki yardımcı olabilirim.
And you can tell him that if he doesn't give me what I want, I'll let everybody know what he liked to do with a whip.
Bana istediklerimi vermezse kırbaçla yapmaktan hoşlandığını herkese anlatacağımı söyle ona.
( sighs ) Yeah, I guess. Except what did you want me to tell him?
Ona ne dememi istersin ki?
I mean... Just tell me what you want me to do.
Ne yapmamı istediğini söyle yeter.
Hey, listen, I'm sorry I couldn't tell you about Serena and me, but we didn't want our families to know, and you're kind of like her brother.
Bak, Serena ile ilişkimizden sana bahsedemediğim için özür dilerim ve ailelerimizin bilmesini istemedik, sen de onun kardeşi sayılırsın.
I want you to listen to me, and I want you to do exactly what I tell you to do.
Beni dinlemeni istiyorum, ve dediklerimi aynen yapmanı istiyorum.
Now, I'm not going to tell you your job, Prime Minister, but I can't see why you want to set me up as the head of a very expensive public inquiry team if you're going to dish out surmise and half-truth to the Fourth Estate before I've got my feet under the desk.
Size işinizi söylemek istemiyorum başbakanım ama medyaya yarı gerçekler ve kanaatlerinizi söyleyecekseniz böyle çok pahalı bir halk soruşturmasının başına beni neden getirdiğinizi anlamıyorum.
You want to tell me what you're up to? You talked to Damon. Yeah, I did.
Bana neyin peşinde olduğunu söylemek ister misin?
I just want you to look me in the eye and tell me... That you don't feel something for him.
Sadece gözümün içine bakıp ona karşı bir şeyler hissetmediğini söylemeni istiyorum.
I want you to look me in the eye and tell me that you don't feel something for him.
Sadece gözümün içine bakıp ona karşı bir şeyler hissetmediğini söylemeni istiyorum.
When all this is over, if you and I find our way back to each other, You can tell me if you want to.
Tüm bunlar sona erdiğinde, eğer tekrar bir araya gelirsek istersen söyleyebilirsin.
Then tell me the truth and not just something you think I want to hear.
Bana doğruyu söyle, duymak istediğimi sandığını değil.
For years I've been waiting for you to tell me what I want to know!
Yıllardır öğrenmek istediklerimi anlatmanı beklemekteyim.
So you want to tell me what happened? I ain't telling you shit.
Sana hiçbir şey söylemem.
You see, you tell me everything I want to know... or I feed you to Olesky's crew... what's left of it... piece by piece.
Anlarsın ya, ya bilmek istediğim her şeyi anlatırsın ya da seni Olesky'nin takımına yediririm. Artık geriye ne kalırsa... Parça parça.
But you do, so I want you to tell him from me that I think he's an asshole that is blasphemy, Daniel.
Ama sen inanıyorsun, bu yüzden ona götün teki olduğunu söyle. - Bu küfürdür Daniel, büyük bir günah.
Well, you want me to tell you what you want to hear or what I think you should do?
Duymak istediğini söylememi mi yoksa.. .. ne yapmanı düşündüğümü söylememi mi istiyorsun?
You said you didn't want to tell me what you saw the other night. I'm a big boy.
Geçen akşam gördüğün şeyi söylemek istemediğini söylemiştin.
No, please, tell me. I want to hear you say it.
Hayır lütfen söyle, bunu senden duymak istiyorum.
Well, I don't want to stop being your friend, so... I guess I'll let you tell me what to do sometimes.
Arkadaşın olmayı bırakmak istemiyorum, yani sanırım bazen ne yapmam gerektiğini söylemene izin vereceğim.
And when I reach one I want you to open your eyes and tell me where you are.
1 dediğimde gözlerini açmanı ve bana nerede olduğunu söylemeni istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]