English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I wasn't myself

I wasn't myself translate Turkish

608 parallel translation
I really wasn't myself.
Ben, ben değildim.
If it was memories of me toying with her when I wasn't being myself... then it's a good thing... that it's gone.
Umarsızca oynadığım bir oyunsa bitmesi iyi olmuş.
I wasn't sorry to be by myself for a bit.
Bir başıma olmam o kadar da kötü değildi.
I wasn't thinking of myself, really.
Kendimi düşünmüyordum. Gerçekten.
Well, I'm afraid I wasn't thinking of anybody but myself just then.
Korkarım o sırada diğerlerini değil, kendimi düşünüyordum.
And I'll find myself wishing it wasn't so far to Toronto.
ve daima Toronto nun bu kadar uzak olmamasını dileyeceğim.
But I wasn't afraid for myself, do you understand?
Ama kendim için korkmuyorum, anlıyor musun?
There was never an hour when I was at peace, when I wasn't reproaching myself.
Huzurlu olduğum, kendimi suçlamadığım tek bir saat yoktu.
I'm always telling myself there wasn't.
Ama kendime sürekli yanıldığımı tekrarlıyorum.
- I was pretty snippy myself, wasn't I?
- Ben de biraz şımarıktım, değil mi?
I wasn't in the mood to be by myself.
Tek başına kalacak ruh halinde değildim.
You know, not knowing much about you because you make me talk about myself so that for a minute there I wasn't very bright on the uptake.
Biliyorsun, senin hakkında fazla bir şey bilmiyorum, hep bana kendimden bahsettiriyorsun çünkü. Bu yüzden bir an için kavrayamadım.
I wasn't bad at the game myself. I was sure I had shaken him loose, and I felt good.
Bu işte kendim de hiç fena sayılmazdım.
I began to ask myself if I wasn't out of my head entirely.
Aklımı tamamen kaçırmış olabileceğimi düşünmeye başladım.
I blame myself, but it just wasn't a marriage.
Kendimi suçluyorum ama bu evlilik değildi.
- I wasn't thinking of myself.
Kendimi düşünmüyordum.
I found myself saying things I wasn't even thinking.
Kendimi aklımda bile olmayan şeyleri söylerken buldum.
- I wasn't myself.
- Kendimi kaybettim.
I wasn't myself.
Kendimde değildim.
- I wasn't gonna take it for myself.
- Kendime almayacaktım. Ben...
I would myself if it wasn't for...
Ben bizzat olurdum ama...
I wasn't thinking of myself.
Kendim için düşünmüyordum.
I added a few touches myself and I wasn't thinking of trading Dave in either.
Ben de kendimde bir kaç değişiklik yaptım... ama bunu yaparken Dave'i başkasıyla değiştirmeyi düşünmüyordum.
I wasn't talking about myself.
Kendimi kastetmedim.
I said I wasn't always willing to ask of my people what I ask of myself, Jake.
Kendime sorduğum şeyi halkıma sormaya her zaman istekli değilim demiştim Jake.
There wasn't anyone to look after him but myself... so I was pretty well stuck here.
Ona benden başka bakacak kimse yoktu. O nedenle burada kısılmış kalmıştım.
I wasn't talking about myself.
Bu olayların benimle bir ilgisi yok. Küçük bir oyun oynadık.
When I suggested there might be a lack in your life I wasn't offering myself as compensation.
Hayatınızda bir eksiklik olabileceğinden bahsederken kendimi size sunmak istememiştim.
It wasn't too bad when I was grubbing along by myself.
Kendi kendime uğraştığım zamanlar çok kötü değildi.
If I wasn't such a coward, I'd kill myself.
Ödlek olmasaydım, kendimi öldürürdüm.
I often cheer myself up thinking I probably wasn't clever enough anyway.
Sık sık kendimi bunun için yeterince zeki olmadığımı düşünerek avutuyorum.
I wasn't thinking of myself.
Aslında kendimi düşünmüyordum.
And if I wasn't mayor and against violence, I'd do it myself. well, if that TV report lied, why not sue them for libel?
İçeri girmek için bir yıldır o duvarı tırmanıyorum.
I wasn't going to use it myself.
Ben kullanacak değilim.
Well... I won't say I wasn't a little sore about it at first But then I told myself that maybe you were right.
Başta kızmadım desem yalan olur ama sonra haklı olabileceğini düşündüm.
If it wasn't for this ropy leg of mine, I'd take you in hand myself.
Bacağım iyi olsaydı, ben öğretirdim.
If it wasn't your birthday, I would have taken it myself.
Doğum günün olmasaydı onu kendime alacaktım. Bayıldım.
Funny thing is... I told myself a dozen times... I wasn't going to tell you.
İşin komik tarafı kendime, bunu sana söylemeyeceğim diye elli defa tembih ettim.
About 25 years ago when I seen I wasn't ever gonna get out of this place I said to myself, "Kid," I said :
Yaklaşık 25 yıI önce buradan asla çıkamayacağımı gördüğümde... kendi kendime dedim ki : "Kid" dedim...
I wasn't worried, but still... A little trouble with... myself.
Fazla endişelenmedim, yine de bu küçük sorun... benimle ilgili.
If she wasn't the colonel's lady and if it wasn't for Dover, and if she was willing, which she naturally would be, I mean, me being me and all, I'd keep her for myself.
Albay'ın karısı olmasaydı ve eğer Dover için olmasaydı,... eğer isteseydi ki ve doğal olarak isteyecekti,... demek istediğim, ben olsaydım,... onu kendime saklardım.
You know I wasn't myself.
Biliyorsun kendimde değildim.
Christ Almighty, Babs, if I wasn't shorthanded, I'd take you myself.
Tanrım, Babs, sana ihtiyaç duymasan kendi ellerimle götürürüm!
I told myself it was because I scared them, but I know it wasn't really that simple.
Kendi kendime bunun onları korkuttuğum için olduğunu söyleyip durdum. Fakat bunun gerçekten bu kadar basit olmadığını biliyordum.
Wasn't the sort of life I'd choose for myself, but it was good for him.
Onunki kendi seçeceğim türden bir hayat değildi, fakat onun için iyiydi.
- I wasn't myself.
- Kendimde değildim.
The worst thing is that it wasn't even signed and I pride myself on submitting it to you.
İşin kötüsü mektup imzalanmamış bile ve onu size sunmaktan gurur duyarım.
Yeah, there were rules, I wasn't too good at rules myself. Well, I was good at breaking them.
Kurallar vardı ama ben uymakta değil çiğnemekte iyiydim.
I wasn't sure myself until now.
Ben de, şu ana kadar emin değildim.
When I wanted to drown myself, or pull the trigger I realised it wasn't at all easy.
Kendimi boğmak ya da tetiği çekmek istediğimde bunun hiç de kolay olmadığını fark ettim.
Yes, I did it to free myself from you, but it wasn't easy.
Evet, sizden kendimi kurtarmaya çalıştım ama bu hiç kolay olmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]