I will do my best translate Turkish
294 parallel translation
- I will do my best.
- Elimden geleni yaparım.
When the time comes when it comes I will do my best.
Zamanı geldiğinde geldiğinde elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I will do my best. I cannot promise.
Elimden geleni yapacağım, ama söz veremem.
I will do my best to raise Woo-Rahm.
Woo-Rahm'ı büyütmek için en iyisini yapacağım.
I will do my best to care for your hair
Bu konuda iyi değilim ama deneyebilirim.
I will do my best.
- Elimden geleni yaparım.
I will do my best to make the people happy.
Bu Millete ayni ölçüde sevgi göstereceğim ve onları mutlu kılmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I will do my best.
Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I will do my best.
- Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I will do my best.
Gayret ediyorum.
Alright. I will do my best.
Tamam. Elimden geleni yapacağım.
Now that I'm second in command of OSMS, I will do my best for the progress of the group, and I ask for your support.
Madem ki OOÖO grubunun ikinci adamı oldum grubun yükselmesi için elimden ne geliyorsa yapacağım.
Warden, I will do my best to restore R to his former self.
Müdürüm, R'yi eski hâline getirmek için elimden geleni yapacağım.
I want you to know I will do my best to live up to the... Confidence you've showed by... chosing... choose... by having chose me here today.
Bilmenizi isterim ki beni seçerken gösterdiğiniz inanca layık olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Twenty years ago I would have given you my guarantee... but.. now, today, if you asked me to undertake such a task all I can say is I can do everything I can, I will do my best.
Komutan Koenig. 20 yıl önce size bu garantiyi verirdim, ama... şimdi, bugün bana böyle bir görevi yüklenir misiniz diye soracak olursanız... tüm söyleyebileceğim, elimden geleni yapmaya çalışacağım, ve... elimden geleni yapacağımdır.
Yes, I will do my best to eradicate the problems which should be eliminated but I must warn you that I cannot change my style of work or the form it takes
Evet, giderilmesi gereken sorunları yok etmek için elimden geleni yapacağım........ ama sizi uyarmalıyım, çalışma tarzımı ve aldığı biçimi değiştiremem.
I will do my best.
Elimden geleni yapacağım.
I will do my best so that you stay your there not be pretty.
Burada kaldığınız sürede rahat etmeniz için gücümün yettiğince elimden geleni yapacağım.
I will never live down the shame of my inherited name... but I will do my best... to see that you topple from the throne.
Artık bu ırsi ismin utancıyla yaşamak zorunda kalmayacağım... ve seni tahtından aşağı itmek için... elimden ne gelirse yapacağım.
I will do my best
Elimden geleni yaparım!
I will do my best... to provide...
Bu konuda... elimden geleni... yapacağım.
I will do my best, sir.
Elimden geleni yapacağım efendim.
I will do my best.
Elimden ne geliyorsa yapacağım.
Rest assured, Your Eminence, that I will do my best.
Emin olun efendim, elimden geleni yapacağım!
On my honor I will do my best to do my duty to God and my country...
Tanrıya ve ülkeme karşı görevimi en iyi şekilde yerine getireceğim. Tanrıya ve ülkeme karşı görevimi en iyi şekilde yerine getireceğim.
I am profoundly ill, as you can see, but I will do my best to assist.
Gördüğünüz üzere çok hastayım ama yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım. - Teşekkür ederim.
I will do my best, sir.
Elimden gelenin en iyisini yapacağım efendim.
I will do my best to deserve this honour.
Adaleti yerine getirip, makamımı hak etmek için... elimden geleni yapacağım!
With full humility and utmost gratitude I accept this great honor and I promise I will do my best to represent my nation my planet and my God on this historic journey.
Tevazu ve şükran duygularımla bu şerefi kabul ediyorum ve tarihi yolculukta milletimi, gezegenimi ve Tanrımı en iyi şekilde temsil etmeye söz veriyorum.
I will do my best to help you grant your wish, carrying on your studies.
İşine devam ederken mutlu olman için elimden geleni yapacağım.
I will do my best, Mr. Neelix.
Elimden gelenin en iyisini yapacağım Bay Neelix.
I will do my best, Your Majesty.
Elimden geleni yapacağım majesteleri.
I do my best, and have done it and will do it.
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum, yaptım ve yapacağım.
We'll do our best, of course I can't do my juggling yet but I'll figure out something else to do and Julie's singing here will liven things up plenty.
Elimizden geleni yapacağız, tabii ki henüz hokkabazlık yapamayacağım. Ama bazı şeyleri göstermeyi düşünüyorum Ve Julie de bol bol neşeli şarkılar söyleyecek.
But of course, I'll do my best, as I'm sure you will.
Ama tabii elimden geleni yapacağım. Sizin de yapacağınıza eminim.
Hereafter, I will do my best to be like you. "
Bundan sonra ben de senin kadar büyük olmaya çalışacağım.
If you tell me what you're going to do while the rest of those your generation, the best in our country, will be marching for the first time, I'll be more heroic than my heroism, Julian.
Kendi kuşağının geri kalanı, yani ülkemizin en iyileri,... ilk kez yürüyüşe geçmişken, o sırada ne yapmaya niyetli olduğunu söylersen,... niyetinin kendi hamaset anlayışımdan daha hamasi olma şansı da var, Julian.
I, Wendell Armbruster Sr., do solemnly swear... that I will uphold and defend... the Constitution of the United States... against all enemies foreign and domestic... and that I will perform the duties of my office... to the best of my ability, so help me God.
Ben Wendell Armbruster Senior, Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma ve görevimin gereklerini elimden geldiğince yerine getireceğime ant içerim. Tanrı yardımcım yolsun.
I promise you I will do this job to the best of my ability.
Bu işte, elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum.
You will try to persuade him, won't you, sir? I'll do my best.
- İkna etmeye çalışacaksınız değil mi bayım?
I will do my best for you too!
Ben de elimden geleni yapacağım!
- ln the meantime, I will do the job I've been ordered to do to the best of my ability, sir.
- Bu arada bana emredilen işi, elimden gelen en iyi şekilde yapacağım efendim.
Commander, anything you need from me I will try my best to do, but I know that I can never replace Major Kira.
Komutan, benden bir şey istersen elimden geleni yaparım. Ancak Binbaşı Kira'nın yerini asla dolduramayacağımı biliyorum.
I am going in there. And if you even try and stop me... I will do my very best to give you a sex-change operation.
Banyoya gidiyorum, beni durdurmaya kalkarsan... seni hadım etmek için elimden geleni yaparım.
I gave you my word that I'd do my best and I will.
Elimden gelenin en iyisini yapmak üzere size bir söz verdim, ve yapacağım.
I hope you'll support me as I do my best as a rookie actress. So this will be my last song. Please listen.
Acemi bir aktris olarak elimden gelenin en iyisini yaptığım için beni destekleyeceğinizi umuyorum.
As your Tactical Officer, I will continue to do my best to ensure a safe passage home.
Taktik Subayınız olarak, eve dönüşümüzün güvenli bir şekilde olması için, elimden geleni yapmaya devam edeceğim.
" I, Franklin Delano Roosevelt, do solemnly swear that I will faithfully execute the office of President of the United States, and will, to the best of my ability, preserve, protect and defend the constitution of the United States.
Ben, Franklin Delano Roosevelt, Birleşik Devletler Başkanlık görevini sadakatle yürüteceğime ve Birleşik Devletler Anayasası'nı sürdürmek, muhafaza ve müdafaa etmek için elimden geleni yapacağıma yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.
I will do my best!
- Elimden geleni yapacağım!
Will, come on. I can only do this with you, you're my best friend.
Hadi Will, Sadece senin yardımınla yapabilirim.
I'll do my best. I'm sure you will.
Hasarlı ama deneyeceğim.