I will tell you everything translate Turkish
249 parallel translation
Kang Woo, I will tell you everything.
Kang Woo, sana her şeyi anlatacağım.
"And now I will tell you everything about the witches, who yell after me in the street where I live."
"Ve yaşadığım sokakta arkamdan bağıran cadılar hakkındaki her şeyi size anlattım.."
Darling, I do trust you more than anyone in my life, and now I will tell you everything.
Canım, sana hayatımdaki herkesten daha çok güveniyorum ve her şeyi anlatacağım şimdi.
I will tell you everything!
Size her şeyi söyleyeceğim!
I will tell you everything!
Her şeyi söyleyeceğim!
I will tell you everything when we meet.
Buluştuğumuzda sana hepsini anlatacağım.
How is he? Let's go inside, I will tell you everything.
- İçeride sana söyleyeceğim.
I will tell you everything!
Sana her şeyi söyleyeceğim!
I will tell you everything, and you'll approve of it.
Sana herşeyi söyleyeceğim, sen de kabul edeceksin.
Wait! I will tell you everything.
Sana her şeyi anlatacağım.
I don't know how I can help you gentlemen, but I will tell you everything you wish to know.
Size nasıl yardımcı olabilirim bilmiyorum ama bilmek istediğiniz her şeyi size söylerim.
I will tell you everything.
Herşeyi anlatacağım.
I will tell you everything! Anything you want to know!
Sana bilmek istediğin her şeyi anlatıcağım.
No, he isnt prince charming. I cant make it tonight. I will tell you everything tomorrow at school.
Hayır, beyaz atlı prens falan değil.
I will tell you everything, but you must allow me onboard.
Size herşeyi anlatacağım, ama gemiye inmeme izin vermelisiniz.
I will tell you everything.
Size her şeyi anlatacağım.
I will tell you everything you gotta know.
Bilmen gereken her şeyi sana söyleyeceğim.
I will tell my son Ivar to tell his brothers that you did everything you could to save me.
Bütün intikamlarını Kral Aelle'den alırlar.
Well, supposing we were all living on that date in 1875 and I arrived with this book. I can tell you everything that will happen.
Hepimizin 1875'te yaşadığını farz edersek ve bu kitap da bende olursa gerçekleşecek her şeyi söyleyebilirim.
Will you tell her I'm sorry, she's right about everything?
- Faydasız. Ona üzgün olduğumu söyler misiniz? Yerden göğe kadar haklıydı!
Indeed, when I'm in really great trouble... as anyone who knows me intimately will tell you... I refuse everything except food and drink.
Hatta başım ciddi dertte olduğunda, bunu kimse bilmez ama sana özel olarak söylüyorum, yiyecek ve içecek dışında her şeyi reddederim.
You will reconquer Sissy if you do not reprehend her. I'm sorry, but I will tell her everything that...
Sissiyi suçlamazsan geri döndürebilirsin.
I'll do everything I have said if you will tell me truly the nature of your interest in my people and Major Lawrence.
Söylediğim her şeyi yapacağım. Eğer halkımla ve Lawrence'la ilgilenmenizin gerçek sebebini söylerseniz.
If you have hopes of using her mind... I warn you, everything you tell her... will instantly be known to all the others.
Eğer onun zekâsını kullanmak gibi bir niyetiniz varsa sizi uyarıyorum, ona söyleyeceğiniz her şey anında diğerleri tarafından da biliniyor olacak.
And you will do everything I tell you to do.
Ve yapmanı söylediğim her şeyi yapacaksın.
And I will keep my ears sharp for your instruction. And do everything you tell me Spirit Helper Caine.
Öğretilerine kulak kesileceğim ve söylediğin her şeyi yapacağım Yardımcı Ruh Caine.
It is wonderful. You will understand everything I have been trying to tell you.
Wagner'in'Tristan'ı için sahnelemeye karar verdiğimiz opera.
Do what I tell you, and everything will be jake.
- Neden yapayı... Sana söylediğimi yap her şey yoluna girecek.
You will do everything I tell you to do.
Size söylediğim her şeyi yapacaksınız.
I swear I will do everything you tell me.
Bana anlattığın şeyleri yapacağıma yemin ederim.
Stop hitting me and I will tell you everything.
Beni neden izliyorsun, göt herif?
But I can tell you, ladies and gentlemen, just how much better everything will get.
Bayanlar ve baylar, her şeyin ne kadar düzelebileceğini hemen söyleyeyim size.
Will you tell me later what happened? I'll tell you everything.
- Daha sonra, bana ne olup bittiğini anlatacak mısın?
I don't reveal everything. I'm not one of those who has to tell you I will tell you a little something about my private life, here's something you don't know.
Her şeyi açığa vurmuyorum, her şeyi söyleyenlerden değilim ama özel hayatımla ilgili hiç bilmediğiniz bir şey söyleyeyim.
I will tell them everything - What you are, where you are from... where you are.
Onlara her şeyi anlatacağım Ne olduğunu, nereli olduğunu... Nerede olduğunu.
And someday, I will tell you almost everything.
Bir gün sana hemen her şeyi anlatacağım.
You will do everything I tell you to do.
Yapmanızı söyleyeceğim her şeyi itiraz etmeden yapacaksınız.
If Captain Picard orders me to tell you everything I know about Ben Maxwell, I will.
Eğer Kaptan Picard, Ben Maxwell ile ilgili bildiğim her şeyi anlatmamı emrederse, yaparım.
Will you let me sleep if I tell you everything?
Sana her şeyi anlatırsam eğer, uyumama izin verir misin?
I will tell him everything about you and convince him.
Ben, ona senin hakkında her şeyi söyleyeceğim ve onu ikna edeceğim.
I will tell your father you are pregnant if you say anything, I will tell him everything.
Eğer birşey söylerseniz, herkese, her şeyi anlatırım.
You can tell the Nagus I will do everything I can but also remind him of the 217th Rule of Acquisition...
Nagus'a söyle, elimden gelen her şeyi yapacağım. Fakat ona 217. Kazanç Kuralını da hatırlat.
Ptera, I am going to do everything in my power to figure out just how you got here, and as soon as I know anything, I will tell you.
Ptera, gücümün yettiğince senin buraya nasıl geldiğin konusunu bulmaya çalışacağım, ve öğrendiğim her şeyi seninle en kısa sürede paylaşacağım.
I will tell you when everything is ready.
Herşey hazır olunca ben sana haber vereceğim.
I will hold it hostage until you do everything I tell you to accurately, and without question.
Sana söyleyeceğim şeyleri tam olarak sorgusuz sualsiz yapıncaya kadar onu rehin tutacağım.
But i can tell you that i will do everything i can... to make sure you tell your story to somebody who will do the right thing.
Ama sana şunu söyleyebilirim ki, doğru şeyi yapacak birine hikayeni anlatabilmen için elimden gelen herşeyi yapacağıma emin olabilirsin.
Will you do everything i tell you?
Ne istersem yapacak mısın?
If you will trust me tell me what you know I promise you I will do everything I can to keep you from harm's way.
Bana güvenir bildiklerini söylersen söz veriyorum sana bir zarar gelmemesi için, elimden geleni yapacağım.
And I will tell you, I only saw how hard people worked with everything devastated around, bringing crystal glass, bringing white napkins and tablecloths and furniture.
Ve size diyeceğim, çevredeki her şey harap olmuşken....... kristal bardak, beyaz mendil, masa örtüsü ve mobilya getirmek için insanların nasıl didindiğini gördüm.
I'm afraid my just-returned memory will leave me again before I tell you everything I have to say.
Korkarım benim geri dönen hafızam sana her şeyi söylemeden önce beni yine bırakacak. Söylemeliyim.
I'm going to this meeting but I will come back and tell you everything.
Şimdi toplantıya gidiyorum ama geri dönüp sana her şeyi anlatacağım.