I won't be a minute translate Turkish
101 parallel translation
I won't be a minute.
Sen yukarı çıkmaya başla.
I won't be a minute.
Hemen dönerim.
I won't be a minute, honey.
Bir dakika sürmez tatlım.
I won't be a minute.
Fazla uzun sürmez.
Wait, I won't be a minute.
Çabuk ol! Pitty Teyze bekle, bir dakika bile sürmez.
I won't be a minute.
Bir dakika sürmez.
I won't be a minute.
Hemen getiririm.
I won't be long. I'm just going back for a minute.
- Uzun sürmez.
I won't be more than a minute.
Bir dakika sürmez.
I won't be a minute.
Hemen döneceğim.
I won't be a minute longer than I have to.
Fazladan bir dakika bile oyalanmayacağım.
I won't be but a minute.
Hemen dönerim.
Uh, well... well, now look, Mike, I won't be a minute.
Dinle Mike, bu iş bir dakika bile sürmez.
- I won't be a minute.
- Hemen gelirim.
I won't be a minute.
Hemen geliyorum.
I won't be a minute.
Uzun sürmez.
I won't be a minute, love.
Bir dakika sürmez, sevgilim.
I won't be a minute, really I won't.
Bir dakika içinde hazır olurum.
Where's me bags? I won't be a minute.
Hemen dönerim.
I won't be a minute
Bir dakika sonra yanındayım.
I won't be a minute
Bir dakikaya gelirim.
I won't be a minute, Darling.
Bir dakika bile sürmez, sevgilim.
I won't be a minute.
- Merhaba Stanley, şimdi geliyorum.
I won't be but a minute.
Bir dakikada dönerim.
I won't be a minute.
Bir dakika sürmeyecek.
I won't be a minute, I'll just get some ice.
Biraz buz getireyim.
I won't be a minute, darling.
Ben buradayım.
I won't be but a minute, then we'll go get something to eat.
Bir dakikaya dönerim. Sonrada bana yiyecek bir şeyler bulursun.
- I won't be a minute.
- İşim kısa sürecek.
I won't be a minute.
Hemen gelirim.
I won't be a minute.
İşim uzun sürmez. Bir dakika lütfen.
I won't be a minute.
Bir dakika içinde geri dönerim.
I won't be a minute.
Müsait değilim.
I won't be a minute.
Bir dakika bile sürmeyecek.
Well, I won't be a minute. I'll just- - Is that all right?
Sey, hemen dÖnerim, Ben sadeçe- - Olur mu?
Chook, I won't be a minute.
Chook, bir dakikayı geçmez.
I won't be two ticks, all right? - He'll be back in a minute.
Sen sofrayı kur, ben 2 dakikaya dönerim, olur mu?
I won't be long. Just a minute Who did it?
Uzun olmayacaktır.
I will count again, you won't be let off so easily. Just a minute
Ben, yeniden sayacağım, sen, kolayca öyle affedilmeyeceksin.
Give me a minute, I won't be long.
Bana bir dakika verin. Fazla uzun sürmez.
I won't be a minute, Baby
Bir dakika sürmez, Bebek.
I won't be a minute.
Bir dakikaya gelirim.
Wait for me in the car. I won't be a minute.
Arabada bekle, hemen dönerim.
Speaking of which, this should be fun to clean up, but, oh, wait a minute, you won't because I will because I always do because I'm the only one who ever cleans up anything in this house!
Konusu açılmışken bunu temizlemek eğlenceli olacak. Ama dur bir dakika, temizlemezsin çünkü nasılsa ben temizlerim. Çünkü her zaman ben temizlerim!
I won't be but a minute.
hiç dinlenmedim.
Give me a minute, I won't be long.
Fazla uzun sürmez.
- I won't be a minute.
Hemen geliyorum.
I won't be a minute. Do not come in!
Biraz bekle.
- I won't be a minute.
- Bir dakika bile almayacak.
I won't be a minute.
Hemen geliyor.
Uh, I'm so sorry, I won't be a minute.
Üzgünüm bir saniye lütfen.