I won't forget it translate Turkish
160 parallel translation
- I won't forget it, darling.
- Sevgilim unutmam.
I won't forget it.
Bunu unutmayacağım.
I won't forget it.
Unutmam.
I won't forget it.
Bunu unutmam.
When it comes to the part about your arrest, I'm sure you won't forget to give me the proper credit.
Konu tutuklanmana geldiğinde eminim bana iyi bir şekilde değineceksin.
I'll see to it that he gives you a Christmas you won't forget... five years in solitary!
Size unutamayacağınız bir Noel hediyesi verecek... hücrede beş yıl yiyeceksiniz!
It's a feast I won't forget.
Bu unutamayacağım bir şölen.
- Oh, I won't forget it.
- Unutmayacağım.
- I won't forget it.
- Unutmayacağım.
- I won't forget it!
- Unutmayacağım.
- No, I won't forget it.
- Unutmayacağım
- I won't forget it.
- Unutmayacağım
I won't forget it.
Unutmayacağım.
I won't forget it.
Boşvermeyeceğim.
You saved my life once more. I won't forget it.
Hayatımı bir kez daha kurtardın. Bunu unutmayacağım.
It was a long time ago, but I won't forget it.
Uzun zaman önceydi, ama bunu unutamam.
No, I won't forget it.
Hayır.
- No, I won't forget it!
- Hayır, boşvermeyeceğim!
And I won't forget it.
Ve bunu unutmayacağım.
I won't forget it.
Asla unutmam.
I hope you won't forget it after you get married.
Bu dediğini evlendikten sonra unutmazsın, inşallah.
I'll get even. You won't know when or where, but I'll get you so bad you'll never forget it!
Ne zaman, nerede bilemeyeceksin, ama seni öyle fena yapacağım ki asla unutamayacaksın!
Listen... What you did back there I won't forget it.
Dinle orada yaptigin seyi asla unutmayacagim.
I won't forget it.
Bu iyiliğinizi unutmayacağım.
I won't forget it.
Hiç unutmayacağım!
- I won't forget it, my friend!
- Unutmayacağım, dostum!
But I didn't know the exact star date of when their sun went nova, so if you tell it to me, I'll write it down and won't forget.
Ama güneşlerinin tam olarak hangi yıldız tarihinde çöktüğünü bilmiyordum. Eğer bana ne zaman olduğunu söylersen bir yere yazarım. ve böylece unutmam.
It's a token... that I won't forget
Bu bir hatıra... ben unutmayacağım.
- I won't forget it.
- Unutmam.
It means it's a number that I use all the time, so I won't forget it.
Her zaman kullandığım bir numara demek. O yüzden unutmam.
No, I won't forget about it.
Hayır, boş vermeyeceğim.
Thanks, Reiser. I won't forget it.
Reiser, bunu asla unutmayacağım.
No, I won't forget it. What do you mean?
Ne demek istiyorsun?
I have forgotten its title, it was a Hungarian film, people were dancing... I won't ever forget this picture.
Adını unuttum ama, bir Macar filmiydi, insanlar dans ediyorlardı o sahneyi asla unutmayacağım.
"IT WASN'T EASY FOR ME HERE WHEN I MARRIED SAM, " BUT YOU WELCOMED ME INSTANTLY, AND I WON'T EVER FORGET THAT. "
"Sam'le evlenmek benim için hiç kolay değildi... ama sen beni hoş karşıladın... ve bunu unutmayacağım."
Please, I want you to have it... so you won't forget. You must take it with you.
Bunu almalısın.
You've betrayed me and I promise I won't forget it.
Kızınız yetişkin bir kadın. kendi kararlarını verebilecek yaşta.
If you're smart, you won't forget I've got it.
Dikkatli bir izleyiciyseniz silahı aldığımı unutmazsınız.
All right. Forget about it, then. I won't go.
Pekala.Unut tüm bunları.Gelmiyorum
I won't forget it again.
Bir daha unutmam.
I won't forget it again.
Bunu bir daha unutmayacağım.
I won't forget it.
Öyle ama bunu unutmayacağım.
I won't forget it, You owe me,
Bunu unutmadım.
I'll just whisper it in your ear so you won't forget.
Sadece senin kulagina fisilidicam böylelikle unutmazsin
No... no, I won't forget it.
Yok unutmam.
Night. Oh, and don't forget, if you say a word to anyone, I can make it so you won't even be able to get a library card.
İyi geceler, ve sakın unutma, birine tek kelime edersen, kütüphane kartı bile alamazsın.
You've rearranged a holiday for me and I won't forget it.
Benim için tatilini yeniden düzenledin ve ben bunu unutmayacağım.
And I bloody well won't let you forget it.
Ve kesinlikle bunu unutmana izin vermeyeceğim.
I won't forget, I'll do it tomorrow.
Yarın ilk iş göndereceğim.
Forget it, I won't give birth after all.
Unut bunu, bunca şeyden sonra doğurmayacağım.
Keep it as a good luck charm, so that even when I'm gone, you won't forget about me.
Bunu bir hatıra olarak sakla, böylece öldüğümde de beni hatırlarsın.
i won't 3058
i won't forget you 27
i won't be late 34
i won't forget 80
i won't leave you 95
i won't let you down 206
i won't have it 79
i won't tell you 54
i won't give up 42
i won't tell if you won't 28
i won't forget you 27
i won't be late 34
i won't forget 80
i won't leave you 95
i won't let you down 206
i won't have it 79
i won't tell you 54
i won't give up 42
i won't tell if you won't 28
i won't be a minute 39
i won't hurt you 134
i won't be a moment 22
i won't be there 36
i won't tell anyone 179
i won't do it 327
i won't forget this 45
i won't do it again 117
i won't tell anybody 44
i won't be 54
i won't hurt you 134
i won't be a moment 22
i won't be there 36
i won't tell anyone 179
i won't do it 327
i won't forget this 45
i won't do it again 117
i won't tell anybody 44
i won't be 54