English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I won't hurt you

I won't hurt you translate Turkish

768 parallel translation
If you hurt him, I won't leave you alone, Minjoo!
Kang Min joo, eğer onu üzersen seni asla affetmem!
I won't hurt you.
Size zarar vermem.
Mr. Monty. I won't let them hurt you.
Onların seni incitmelerine izin vermem.
I won't let them hurt you.
Seni incitmelerine izin vermem.
Don't give me trouble, I won't hurt you.
Sorun çıkarmazsan, canın yanmaz.
The mob won't hurt anybody. I just wanted you out of trouble.
Sizin başınız derde girmesin diye öyle söyledim.
Buli, I won't hurt you.
Seni incitmeyeceğim.
Do as I say. They won't hurt you.
Sana zarar vermezler.
- I won't. You're doing this for me because you're afraid I'll be hurt.
- Bana zarar vermelerinden korktuğun için teslim olmana razı gelemem.
Do you have to be sore all the time? I won't hurt you.
Ne sizi sıkmak ne de üzmek istiyorum.
Seeing as you're drunk, I won't hurt you.
Sarhoş olduğun için, canını yakmayacağım.
It's all right, I won't hurt you.
Bir şey yok, canını yakmayacağım.
I won't hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim.
I won't hurt you.
Canını yakmayacağım.
I won't let them hurt you.
İzin vermeyeceğim.
I won't let them hurt you.
Seni incitemezler.
( Martin ) I WON'T HURT YOU, SON.
Sana zarar vermeyeceğim! Martin!
Honest, I won't hurt you.
Lütfen sana zarar vermem.
Now, come on, little fella, I won't hurt you.
Hadi, küçük dostum, Canını yakmayacağım.
All right, boy. I won't hurt you.
Seni incitmeyeceğim.
I won't hurt you, I'm very professional.
Canını acıtmayacağım. Ben profesyonelim.
But what i was going to say before you hit me and hurt me was... well, now, i'll bet - i'm not accusing, you understand - but i'll bet that you won't call on pinto tonight.
Ama bana vurmadan önce şöyle söyleyecektim... Şey Elbette seni suçlamıyorum ama iddiaya varım bu gece Pinto'nun mezarına gitmeyeceksin.
I won't hurt you.
Sadece bir öpücük!
Relax, I won't hurt you.
Canını yakmıyorum ki! Çok terlemişsin!
I won't hurt you.
Sana zarar vermem.
When he leaves he's going to hurt you, and I won't have you hurt.
Gittiğinde canın yanacak. Canın yansın istemem.
I won't let'em hurt you. That's a promise.
Sana zarar verdirmeyeceğim.
I reckon this liniment won't do much good for the kind of hurt you think you have.
Sanıyorum bu merhemin senin ağrılarına çok bir faydası olmaz.
I won't hurt you, I promise.
Sana zarar vermeyeceğim, söz veriyorum.
- I won't hurt you.
- Seni incitmeyeceğim.
I won't hurt you. Come in for a while.
Bir kaç dakikalığına gir.
I would say, "Spread over 36 instalments, it won't hurt you."
"36 taksite bölelim, bütçenizin ruhu bile duymaz." derim.
Come on, darling. I won't hurt you.
Haydi, tatlım.
I want you to stay there. I won't let them hurt me.
Canımı yakmalarına izin vermem.
Don't worry, I won't hurt you
Korkmayın, sizi incitmem
I won't let you ever get scared or hurt.
Korkmana yada incinmene asla izin vermezdim.
I won't hurt you anymore.
Sana zarar vermeyeceğim.
I won't kill you, but I'll hurt you awful bad.
Seni öldürmem, ama çok fena canını yakarım.
It won't hurt you at all. - I don't want to shoot it.
Sana zarar vermeyecek.
Master Long, I won't let you hurt them
Long Efendi, onlara zarar vermenize izin veremem
I won't blame you for it, but don't hurt my child!
Seni bu yüzden suçlayamam ama yavruma zarar verme!
- No, I won't do anything, come on, I won't hurt you
- Bir şey yapmayacağım. Canın acımayacak.
I won't let them hurt you!
Seni incitmelerine izin vermem!
I won't let them hurt you.
Sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim.
Sister, I've told Jin Fei... that you won't hurt me, but you...
Ablacım, Jin Fei'e... beni incitmez dedim, ama sen...
I won't hurt you.
Sana vurmayacağım.
I won't hurt you...
Sana zarar vermeyeceğim.
If you don't get me out of here, I'll tear you limb from limb and waltz out through the wall! No, Roger, you won't hurt anything here.
Durum böyle olunca düğmelere basmaya başlamazsan ve beni buradan dışarı çıkarmazsan, sana söyleyeyim, seni bir boydan bir boya parçalarım ve kahrolası duvarda dans ettiririm.
I won't hurt you.
Seni incitmeyeceğim.
I won't hurt you.
Seni incitmem.
I won't let anybody hurt you
Kimsenin seni incitmesine müsade etmeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]