Ianto translate Turkish
201 parallel translation
Ianto Morgan, three pounds seven.
- Ianto Morgan : 3 pound 7
Ianto!
İmdat!
Ianto. I haven't seen you in chapel lately.
Seni son günlerde kilisede hiç görmedim, Ianto.
Ianto, why do you think we at the chapel talk rubbish?
Ianto... - Neden kilisede boş konuşuyormuşuz?
Ianto.
Ianto!
Ianto! No.
Ianto!
And so it came to Ianto and Davy, the best workers in the colliery... but too highly paid to compete with poorer, more desperate men.
Böylece sıra Ianto ve Davy'e geldi. Onlar madendeki en iyi işçilerdi ama daha yoksul ve çaresiz işçilerle rekabet edemeyecek kadar çok maaş alıyorlardı.
Over here to Canada to Ianto... and down here to Davy in New Zealand.
Oradan Kanada'ya, Ianto'ya... Ve sonra aşağı, Davy'ye Yeni Zelanda'ya.
- Ianto. - Secure archives.
Bunu bana neden verdiğini sormuştum.
And this is Ianto Jones, Ianto cleans up after us and gets us everywhere on time.
Bu Ianto Jones, bizden sonra temizlik yapar. Bizi her yere zamanında ulaştırır. - En iyisini yapmaya çalışıyorum.
Owen, first thing, get a hold of Chandler and Bell, cos I think they're lying. Ianto, if he needs back-up, then you'd better be on stand-by.
Owen, ilk olarak, Chandler ve Bell'i tut, çünkü yalan söylüyorlar. Ianto, desteğe ihtiyacı olursa, yedekte kal.
Yeah, hi... Ianto.
Selam... Ianto.
Thanks, Ianto.
Teşekkürler, Ianto.
I don't mean about Gwen and Ianto and Owen.
Gwen ile Ianto ve Owen'i kasdetmedim.
- Ianto. - Secure archives.
Arşivde korunacak.
If she dies because of you... Ianto?
Eğer sizin yüzünüzden ölürse... Ianto?
I know, we're always after something, aren't we?
Biliyorum, zaten her zaman bir şeyin peşinde değil miyizdir? Ianto!
Ianto, we've got another dose of darkness.
Ianto, farklı bir seviyede karanlıktayız.
I'll head down and look for Ianto.
Aşağıya inip Ianto'ya bakacağım.
Any doubts, shoot first. Priority is to find Ianto.
En ufak bir şüphede ateş edin, önceliğimiz Ianto'yu bulmak.
'Any sign of Ianto?
- Ianto'dan iz var mı?
Ianto, you have to believe me.
Ianto, bana inanmalısın.
Ianto!
Ianto!
Forget what Ianto said.
Ianto'nun söylediklerini unutun.
Ianto, move!
Ianto, hareketlen!
D'you want these or not?
Ianto? Bunları istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Ianto!
- Ianto!
Maybe if you'd told me your plan, I wouldn't have done it!
Planını bana anlatsaydın, belki de bunu yapmazdım! Ianto, aptal olma!
Anybody tries to stop me, I'll shoot them. Ianto, put the gun...
Kimse beni durdurmaya kalkmasın, ateş ederim. Ianto, silahı indir...
Ianto... Ianto, it's me.
Ianto... Ianto, benim. Lisa.
Hold me, Ianto.
Sarıl bana Ianto.
Ianto, it's me!
Ianto, benim!
Ianto, I'm sorry...
Ianto, özür dilerim...
Tosh, Ianto - follow the signal, find the SUV.
Tosh, Ianto, sinyali takip edip SUV'u bulun.
What's taking Tosh and Ianto so long?
- Tosh ve Ianto bu kadar süredir ne yapıyorlar?
Should we go after Tosh and Ianto?
- Tosh ve Ianto'yu aramamız gerekmiyor mu?
Ianto, don't.
- Ianto, yapma.
So, if we barricade ourselves in, what happens to Tosh and Ianto?
Peki kendimizi içeri barikatlarsak, Tosh ve Ianto'ya ne olacak?
Tosh and Ianto can look after themselves.
Tosh ve Ianto kendilerinie bakabilirler.
Where's Ianto?
- Ianto nerede?
Ianto, how many people have we given amnesia pills to?
Ianto, başka kaç kişiye daha amnezi hapı verdik?
Give Ianto a stopwatch, and he's happy.
- Ianto'ya bir kronometre ver ve mutlu olsun.
That's one for Ianto.
Bu Ianto içindi.
What the hell... Ianto?
Neler oluyor... Ianto?
Ianto, down to the Three Bells for beer.
Ianto, meyhaneye söyle.
He said he'd give me an iPod and he never, and he smoked my fags.
Ianto.
My mum was right.
Teşekkürler, Ianto.
Come on, Gwen.
Gwen ile Ianto ve Owen'i kasdetmedim.
Ianto?
Ianto?
So assuming one's Ianto...
- Biri Ianto.
Ianto, don't be stupid! I've nothing left to lose.
- Kaybedecek bir şeyim yok.