English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Idolize

Idolize translate Turkish

66 parallel translation
What would become of these 400 youths who idolize you?
Sizi örnek olan bu 400 gencin hâli ne olur sonra?
Will you let your sons idolize this phony Robin Hood who uses soup kitchens to print counterfeit money?
Oğullarınızın, çorbacı dükkanlarını sahte para basmak için paravan olarak kullanan bu düzenbaz Robin Hood'a benzemeye çalışmalarını istiyor musunuz?
She would talk of nothing but crime... and criminal behavior... and she even seemed to idolize Richard Speck.
Suçtan ve suç olan davranışlardan... başka bir şeyden söz etmiyordu... hatta Richard Speck'i putlaştırmıştı neredeyse.
that inspires me to idolize that beauty.
... bu güzelliğe taparcasına... bana iham verir.
Idolize you!
Değer veriyoruz
yeah, and they've got these two terrific kids... who both idolize me.
- Ve onların iki muhteşem çocuğu var... -... ikisi de beni idol olarak görüyor.
And I idolize him.
- Ona bayılıyorum.
- You idolize the man, Clark.
- Sen onu idol olarak görüyorsun, Clark.
But let's face it, we've nothing in common except sex, and the fact you idolize me.
Ama gerçek şu, seks dışında ortak birşey yoktu ve bana hayrandın.
Now take Sir Francis Drake the Spanish all despise him but to the British he's a hero and they idolize him
Benim tek numaram bu. Şimdi Bay Francis Drake'i ele alalım İspanyollar onu küçümserler Ama İngilizlere göre, o bir kahraman Ve onu putlaştırıyorlar
Hell, boy, they idolize you.
Kahrolası herif, sana tapıyorlar.
That's the only way to idolize the obscene.
Müstehcen şeyleri sevmenin tek yolu bu.
- you've got the size ofeyes I idolize - your arms invite a glamorous night -
Gözlerin tıpkı hayallerimdeki gibi Kolların harika bir geceye davet ediyor Bugün günümde değilim.
- When chances are few - you've got the size of eyes I idolize -
Fırsatlar bu kadar azken Gözlerin tıpkı hayallerimdeki gibi
If you begin to idolize it he will face the wrath of God, and will burn in the fires of hell engulfed in darkness, an everlasting pain will be let loose upon your soul, for all eternity. " I come to name you before God.
Şimdi Tanrı'nın öfkesini sizler de göreceksiniz. Hepiniz ateşte acıdan kıvranacaksınız! Meleklerin önünde, inleyeceksiniz!
I idolize just you
Tek sana tapıyorum
Once he begins to know me better, he'll idolize me.
Beni daha iyi tanımaya başlarsa, çok sevecek.
The woman that I idolize... Or the hands of an automaton...
İdolüm olan kadınla bir çift robot eli arasında.
Hey, listen, No offense, I'm a big fan of the tough-guy act, but let me tell you what I really think. I think you love the fact that these kids idolize you.
Dinle, Dr. Cox, sert adamları severim fakat ne düşündüğümü söyleyeyim.
You, sir, truly are "Mr. Incredible." I was right to idolize you.
Siz gerçekten Bay İnanılmaz'sınız. Sizi örnek almakta haklıymışım.
All these women come to our show and idolize us... because as men we have better female self-esteem than they do.
Tüm bu kadınlar şovumuza geliyor ve bizi idolleştiriyorla r... ..çünkü erkek olarak onlardan daha çok öz güvenimiz var.
We idolize him, make him better than he was.
Tabii ki hayır! Onu ilahlaştırdılar. Olduğundan da iyi gösterdiler.
Girls and boys in schools and colleges began to idolize them as new age heroes
Okullardaki ve kolejlerdeki bütün kız ve erkekler, onları yeni kahramanları olarak benimsedi.
This young people idolize you,
Üstat, o gençler size gerçekten hayrandı.
Could you possibly idolize her any more?
Ona daha fazla tapabilir misin?
Some kids idolize rock stars.
Bazı çocuklar rock yıldızlarını idol alır.
Elbert Hubbert once wrote : "If men could only know each other, they would neither idolize nor hate."
Elbert Hubbert şöyle yazmış : "Eğer erkekler yalnızca birbirlerini tanısaydı,.. ... ne sevebilir ne de nefret edebilirdi"
My dad used to idolize that guy.
O adam babamın idolüydü.
Children idolize their parents, and when a parent abandons them they often absorb the blame.
Çocuklar ebeveynlerini putlaştırır, ve bir ebeveyn onları terk ettiğinde genellikle suçu kendileri üstlenir.
I idolize this guy.
Tapıyorum bu adama.
A lot of people idolize these guys, whether it's a rock star, a bodybuilder, a movie star, whoever, and all of a sudden you get to meet them and, man, is it a let-down.
Bir sürü insan bu adamları putlaştırıyor ; rock yıldızı, vücutçu, film yıldızı, her kim olursa. Aniden bir gün karşılaştığında da adam, bir hayal kırıklığı çıkıyor.
Let's not idolize your father because he's dead.
Babanız öldü diye onu putlaştırmayalım.
Idolize. Worship.
Onu seviyor, ona tapıyorum.
{ \ All right, } Did Jon always idolize Blake?
Blake hep Jon'un idolü müydü?
Because they're the type of children who idolize Dr. Brennan.
Çünkü bu çocuklar Dr. Brennan'ı idolleri kabul ediyorlar.
They idolize you.
Sana tapıyorlar.
They idolize violence and the warrior ways of the past.
Geçmişin şiddet dolu ve savaşçı yollarını benimsiyorlar.
- Oh, and you idolize her!
- Bir de onu idol alıyorsun.
The villagers dinna idolize me like they used to.
Köylüler artık eskisi gibi bana saygı duymuyorlar.
You seem like you idolize him.
Ona tapıyormuş gibi görünüyorsun.
I don't know if the public idolize me.
İnsanların beni idolleştiriyor olup olmadığını bilemem.
They think it's so cool to idolize a monster, and thanks to you, that's exactly how they see me now.
Bir canavarı idol haline getirmeyi havalı bir şey sanıyorlar ve senin sayende onlar beni aynen öyle görüyorlar.
We idolize you two.
Sizi örnek alıyoruz.
Because you're Quinn Fabray, and I idolize you.
- Neden? Çünkü sen Quinn Fabray'sin ve sana taparcasına hayranım.
I idolize you.
Seni idolüm yaptım.
♪ ow! I idolize you ♪
# Sana tapıyorum #
♪ yes, she idolize you ♪
# Evet, sana tapıyor #
♪ yes, I idolize you ♪
# Evet, sana tapıyorum #
yöungsters idolize him as their hero.
O, gençlerin de kahramanı olarak görülüyor.
Sons used to idolize their fathers.
Eskiden çocuklar babalarını idol alırlardı.
They idolize you.
- Seni kendilerine örnek alıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]