Idris translate Turkish
258 parallel translation
Ivor, find Dai Griffiths and Idris John and bring them to Mr. Evans's office.
Ivor! Dai Griffiths ve Idris John'u bul ve onları Bay Evans'ın bürosuna getir.
Idris, Owen, all of you. Fetch everyone from all the valleys round.
Idris, Owen Vadi'deki herkesi toplayın.
Idris.
İdris.
Idris, right?
İdris miydi?
Idris has to lock up. Tracing?
İdris kapıyı kilitleyecek.
Idris, you pray the most.
İdris, en çok sen dua edersin.
- Idris. Idris Abraham, you're under arrest.
İdris Abraham, seni tutukluyorum.
They traced it back to Idris, who's charged with tampering with the mail.
Ucu İdris'e değiyor, postaya müdahale etti diye.
Idris Abraham was a scapegoat.
ldris Abraham bir günah keçisi. - Öyle mi?
Previously arrested Idris Abraham has been set free and given his pension, while postal worker Tom Turner has confessed and been charged with answering God's mail without authorisation.
İdris Abraham serbest bırakılıp emekli olurken, postacı Tom Turner suçunu itiraf etti ve Tanrı'nın mektuplarını açmak suçuyla tutuklandı.
Idris...
İdris...
Idris!
- İdris!
Well, there's no chance of bribing Idris.
Idris'e rüşvet vermenin bir yolu yok.
- Idriz, who is it?
- Idris, kim miş o?
And I - the immortal Idris.
Ve ben - ölümsüz İdris!
- 39 Idris!
- 39 İdris!
- Idris, Son of SaduIIah!
- Sadullah oğlu İdris!
Idris!
İdris!
I know uncle ldris.
Tanıyorum, bu Idris.
You know what? The tailless bear, that bear had cubs, the one that went after Idris'beehives.
İdris'in kovanlarının olduğu tarafta ayı doğurmuş.
In the third level, I met Joseph. In the fourth, the prophet Enoch. In the fifth level, I met prophet Aaron.
3. semada Yusuf ile 4. semada idris ile 5. semada Harun ile karşılaştık.
Abdul dhris.
Abdül İdris.
Abdul dhris was hanged, but he made a confession implicating a man named dimitrios makropoulos.
Abdül İdris'astılar,... ama Dimitrios Makropoulos'u suçlayan bir itirafta bulundu.
My request, sir
Sabri Kiraz, Osman Şenkol Şevket Bucalı, Mehmet Kuzu Dursun Çankaya, Ali Hal Rasim Çene, İdris Vekat acele kapı altına.
- Eye-dris Abraham?
- E-dris Abraham? - İdris.
Do they have anything on us?
Suçlu bulunabilir miyiz? Yani İdris?
- Bastard!
Her şey yolunda İdris.
Speak carefully, dris.
- Dikkatli konuş İdris!
You say it's my fault. But you know without me...
Senin yüzünden oldu diyorsun ama İdris kaptan biliyorsun ben olmasam...
After all those years, you've done to me wrong.
Bunca seneden sonra, bir yerde kelek yaptın İdris.
- ldris will fire.
- İdris ateşleyecek.
- ldris.
- İdris.
A film by Pjer Zalica DAYS AND HOURS
Bir Pjer Zalica Filmi Kod Amidze Idriza / İdris Amcalarda
Idriz!
İdris!
Who's there?
Kim geldi İdris?
Idriz must have been doing something again.
İdris yine birşeyler yapmış olmalı.
Idriz said right away that it was the heater.
İdris'te ondan olduğunu söylemişti.
Idriz?
İdris?
You know that Idriz won't let anyone touch Emin's room.
Biliyorsun İdris Emin'in odasına kimseyi sokmuyor.
Idriz asked him while I was in the kitchen!
İdris sordu ben mutfaktayken!
I saw Idriz yelling at Sheila.
İdris'i Şeyla'ya bağırırken gördüm
If we're going to push it, you just stand in the street and watch the traffic.
Biz onu iterken, İdris, sen sokağın başında bekleyip trafiği kontrol edersin.
Straight, Idriz, straight.
Daha güçlü İdris, güçlü.
Zejnil sent it to Idriz, but it's too big for him, it'll just fit you well.
Zeynil İdris'e göndemrişti Ama ona büyük geldi, Sana tam oturur heralde.
I'm your friend.
Ben İdris. Senin arkadaşınım.
Brother ldris, I'll come back.
İdris kardeş, geri döneceğim.
Brother ldris, do you also have a gun?
İdris kardeş, senin de silahın var mı?
Brother ldris, Baba..
İdris kardeş, şu Baba...
- We're not on duty, Sir. - I know, İdris.
İyi de biz nöbetçi diğiliz ki amirim.
But the team that's on duty is collecting another dead body.
Biliyorum İdris kardeşim, lakin nöbetçi ekip tam da şimdi başka bir ölü vücudu yerden topluyor.
İdris is right, Sir.
İdris doğru söylüyor amirim.