If i didn't know you better translate Turkish
284 parallel translation
Well, it just... I thought it would be better if you didn't know about this.
Bu konuda bir şey bilmemenin daha iyi olacağını düşündüm.
If I didn't know better, I'd say you'd lost your faith in democracy.
Bilmiyorum ama, demokrasiye olan güveninizi kaybettiğinizi söyleyebilirim.
I mean, the way it looks... If I didn't know you better, I might suspect you'd taken advantage of the young lady.
Seni iyi tanımasaydım, durumdan yararlandığından kuşkulanırdım.
If I didn't know you better, I'd swear you had some class.
- Eğer seni tanımasam kaliteli biri olduğunu düşünürdüm.
Kizzy, if I didn't know better I'd say you was working on getting me fat.
Kizzy, eğer bilmeseydim beni şişko yapmaya çalıştığını sanardım.
if i didn't know better, i'd think you had boarders.
-... Eğer sizi tanımasaydım evinizde yasadışı bir göçmen sakladığınızı düşünürdüm.
But looking at it... You know, if I didn't know any better, I'd say somebody had climbed in and started taking it apart.
Ama ona bakınca... bu konuda bu kadar şey bilmeseydim, birisinin buraya gelip, onu parçalamaya başladığını söylerdim.
Gee, Marcia, if I didn't know you better, I'd think you were suggesting I dredge up the worst horror of my life just so we could make a few bucks.
Seni bu kadar tanımasam en büyük korkumu birkaç kuruş para için yeniden yaşamamı istediğini düşünürdüm.
If I didn't know better, I'd think you didn't like it here.
Seni tanımasam buradan hoşlanmadığını düşüneceğim.
Jean-Luc, if I didn't know you better, I would think you were playing games with me.
Jean-Luc, seni daha iyi tanımasaydım, benimle oynadığını düşünebilirdim.
If I didn't know better, I'd think you were trying to bribe me.
Bilmiyor olsaydım, bana rüşvet teklif ettiğinizi düşünecektim.
If I didn't know better I'd think you had feelings for this monster.
Eğer bilmeseydim bu canavardan hoşlandığını düşünebilirdim.
If I didn't know you better, I'd say your mind was still on the Party Crasher case.
Eğer seni iyi tanımasam, hala Parti Sapığı'nın peşinde olduğunu düşünürdüm.
If I didn't know better I'd say you were contemplating something shady.
If I yapmadım daha iyi biliyorum Sana bir şey gölgeli düşünürken söyleyebilirim.
If I didn't know better I'd say you looked almost happy.
Eğer bilmemiş olsam,..... mutlu olduğunu söylerdim.
If I didn't know you better, I'd think you were provoking a quarrel so you'd be unable to sail tonight.
Seni iyi tanımasaydım, tartışmak için kışkırttığını düşünürdüm, böylece bu geceki tekne gezisine gidemezdik.
Data, if I didn't know you better, I would say you were a little... preoccupied.
Data, seni daha iyi tanımasaydım, biraz... dalgın olduğunu söylerdim.
If I didn't know better, I'd say you were jealous.
Seni iyi tanımasam, beni kıskandığını söylerdim.
If I didn't know better, I'd have thought you were already married.
Seni daha iyi tanımasaydım, ikinizin evli olduğunu düşünürdüm.
- If I didn't know any better, I'd say you lost to him on purpose.
- Hani bilmesem ona bilerek yenildiğini söyleyeceğim.
If I didn't know better, I'd think you didn't want to solve this case.
Seni tanımasam bu davayı çözmek istemediğini düşünürdüm.
If I didn't know better, I should have thought you wanted them to riot.
Eğer iyi bilmeseydim, onları ayaklandırmak istediğinizi düşünecektim.
If I didn't know better I'd think you didn't trust me.
Seni tanımasam bana güvenmediğini düşünürdüm.
If I didn't know better, I'd think you were almost normal.
Seni tanımıyor olsam, neredeyse normal olduğunu düşünücem.
If I didn't know you better, I'd say your decision was almost... emotional.
Seni çok iyi tanımıyor olsaydım, bu kararı duygusallığın yüzünden...
If I didn't know better I'd say you were enjoying yourself, Garak.
Seni iyi tanımasam, eğlendiğini söylerdim, Garak.
Beverly, if I didn't know any better I'd say you were seeing someone.
Beverly, durumu bilmesem, biriyle görüşüyorsun derdim.
You had that down cold. If I didn't know better, I'd have thought you was a made guy.
Çok iyiydin, gerçeği bilmesem rol olduğuna ben bile inanmazdım.
You know, if I didn't know you better I would swear you had squirreled one away for yourself.
Seni çok iyi tanımasam diğerini kendine ayırdığını rahatlıkla söyleyebilirim.
If I didn't know better, I'd swear you got a thing for her. For Kate?
Seni tanımasaydım ona karşı hislerin olduğunu söylerdim
Mr. Tuvok, if I didn't know you better,
Bay Tuvok, eğer seni daha iyi tanımıyor olsam,
If I didn't know better, I'd say you were thinking of backing out.
Eğer daha iyi bilmeseydim, sözünden dönmeyi düşündüğünü söylerdim.
Mozelle Batiste... If I didn't know you better, I'd say you had a case of professional jealousy.
Biliyor musun, seni tanımasam buna mesleki bir kıskançlık diyeceğim.
If I didn't know better, I'd say you were following me around, Mr. Bond.
İyi bilmesem, beni takip ettiğinizi düşünürdüm, Bay Bond.
If I didn't know better, I'd say you were jealous.
Seni tanımasam kıskandığını iddia edeceğim.
If I didn't know better I would think you were talking about us.
Eğer daha iyi bilmeseydim... bizim hakkımızda konuştuğunu düşünürdüm.
Oscar, If I didn't know better, I'd say a nice old grandfather like you was trying to hit on a couple of ladies.
Oscar, az önce tanışmamış olsak, senin gibi kibar ve yaşlı bir büyükbabanın hanımlara asılmaya çalıştığını düşünürdüm.
Boy, if I didn't know any better, I'd say it's almost like you were...
Bilmesem, neredeyse diyeceğim ki ; sen şeysin...
If I didn't know better, I'd think you were trying to hustle me. Not at all.
Daphne, seni tanımasam hile yaptığını düşünürdüm.
If I didn't know better, I'd say you're in love.
Ne? Eğer seni iyi tanımıyor olsaydım, âşık olduğunu düşünürdüm.
Stan if I didn't know any better, I would think you're doing this because you WANNA play with girls.
Stan, seni tanımasam her şeyi onlarla oynamak için yaptığını düşüneceğim.
If I didn't know you better... I'd say you just had your first spiritual experience.
Eğer bilseydim seni daha çok... Sadece senin ilk manevi tecrübeni yaşadığını söyleyecektim.
You're irritable, you're eating like a pig, you got teary eyes last night while watching a T.V. commercial hey, the guy just called to say I love you mom if I didn't know better I would say you're PMSing
Bill, tek bir kelime, "Grease" ( Briyantin ). - Otur yerine. - Yetişkinler beni anlamıyor.
If I didn't know any better, I'd say you were a perfectly healthy young woman.
Eğer bilmeseydim, çok sağlıklı bir genç bayan olduğunu söylerdim.
You know, McPhee, if I didn't know better I'd think that you were trying to avoid being alone with me.
Biliyor musun McPhee, tanımasam benimle yalnız kalmaktan kaçınmaya çalıştığını düşünürdüm.
If I didn't know you better, I'd say you were trying to cheer me up, Tuvok.
Seni tanımıyor olsaydım, beni neşelendirmeye çalıştığını zannederdim.
If I didn't know better, I'd think you wrote them yourself.
Bilmesem, kendin yazdın sanırım.
If I didn't know better, I'd think maybe you weren't happy to see me.
Eğer daha önceden tanımasaydım, beni gördüğüne sevinmediğini düşünecektim.
If I didn "t know him better, I" d say the two of you were gay.
Onu iyi tanıyor oImasam, ikinizin de eşcinseI oIduğunu söyIerdim.
If I didn't know better, I'd say you were scared.
Eğer seni tanımasaydım, korktuğunu düşünürdüm.
If I didn't know any better, I'd think you were trying to AVOID US.
Daha iyiye gittiğini bilmeseydim hiç, BİZDEN KURTULMAYA! çalıştığını düşünürdüm.