If you didn't do it translate Turkish
349 parallel translation
But if you didn't do it, why don't you save yourself? Get away.
Yapmadıysanız neden kaçıp kurtulmuyorsunuz.
Well, then, do you think he'd like it if you had a chance to do me an act of friendship and didn't do it?
Peki baban, bana bir arkadaşlık yapma... fırsatın olduğunu ama yapmadığını öğrenirse ne olur?
If you knew this was going to happen why the devil didn't you do something about it?
Madem böyle olacağını biliyordun neden bir şeytanlık yapmadın?
She may be funny some ways, but she wouldn't do nothing wrong, so I'd like it if you didn't talk to people like it was.
Bazı açılardan tuhaf olabilir ama yanlış bir şey yapmaz. O yüzden insanlarla yanlış bir şey yapmış gibi konuşmanızı istemiyorum.
If you didn't have anything to do with it, sign this.
- Ya sen, ya o! Eğer bu işle ilgin yoksa, bunu imzala.
If you didn't do it, we'll find out.
Eğer sen öldürmediysen, bunu öğreniriz.
Do you... Do you suppose it's ethical, even if you prove that he didn't commit a crime?
Sence suç işlemediği kanıtlansa bile bu yaptığımız ahlak kurallarına sığar mı?
If you didn't do it, start doing it.
Eğer yapmadıysan, hemen yap o zaman.
Not that it'll look funny if you didn't, you know but will you do it?
Gelmezsen tuhaf kaçacağından değil de... Gelir misin?
If you didn't do it...
Sen yapmadıysan...
Where do you think this fire came from if the Captain didn't light it?
Ateşi yüzbaşı yakmadıysa kim yaktı peki?
Believe you me, if it didn't take men to make babies, I wouldn't have anything to do with any of you.
İnan bana... çocuk doğurmak için lazım olmasalar... hiçbir erkekle işim olmazdı.
Do I snore, Paul? With a trombone hooter like yours... it would be unnatural if you didn't.
Seninki gibi trombon gibi bir burunla horlamasan tuhaf olurdu.
It wouldn't surprise me if you couldn't do even better..... provided Shannon there didn't drink up your share of the profits.
Bundan daha iyisini yapamasan bile hiç şaşırmazdım Shannon'un, senin kardan payını son yudumuna kadar içmemesi şartıyla.
I knew that if I didn't do it I'd have lost you forever.
Biliyordumki bunu yapmasaydım seni sonsuza dek kaybetmiş olurdum.
If you didn't mean to do it, why did you?
Madem yapmaya niyetin yoktu, niye yaptın?
Well, then, thank you even if you didn't do it for me.
O zaman benim için yapmamış olsan bile, teşekkür ederim.
But if you didn't even do it.
Ama sen onu bile yapamadın.
- They can't hang you if you didn't do it.
Siz yapmadıysanız, sizi asamazlar.
Rita didn't do it, if that's what you're thinking.
Bak, aklından geçen buysa Rita yapmadı.
So if Mr Mathews was killed at 11, then you sure didn't do it.
Bay Mathews saat 11 de öldürüldüyse, bunu siz yapmış olamazsınız.
- Black. - Then if you knew, why didn't you do something about it?
- Madem biliyordun, neden bir şey yapmadın?
It was quite necessary in our field hospitals to tie their hands down, because if you didn't do that, they merely tore at their bandages, opened their wounds and literally tried to commit suicide.
Saha hastanelerimizde onların ellerini bağlamak oldukça gerekliydi çünkü eğer bunu yapmazsanız, bandajlarını yırtarak yaralarını açıp intihar etmeye çalışıyorlardı.
If it didn't, uh... i don't imagine you're gonna do her any good.
Eğer süt emmediyse ona bir faydan olacağını sanmıyorum.
Starbuck... I love you. And if you say you didn't do it,
Starbuck seni seviyorum ve yapmadığını söylüyorsan sana inanıyorum.
So then you will change your plea to self-defence, even if you didn't do it?
Öyleyse sen yapmadıysan bile. savunmanı nefsi müdafaa olarak değiştir.
I'd be remiss in my duty if I didn't do all in my power to see to it that you take every advantage of what we have to offer here.
Diğerleri ile birlikte olmak için mi? Yapmazsan görevini yerine getirmezsen ihmalkarlık etmiş olursun. Burada sunduklarımızdan yararlanmalısın.
If I didn't wanna be honest about it, do you think I'd be silly enough to leave a poem he gave me lying around in the house in a book of Walt Whitman?
İstemesem, bana verdiği şiiri aptal gibi Walt Whitman kitabının arasına koyar mıydım?
I wouldn't be here if I didn't think you could do it.
Yapamayacağınızı düşünseydim burada olmazdım.
That's right, even if you didn't do it...
Evet! masum olsan bile... bundan seni sorumlu tuttuk!
Damned if you didn't do it.
Hem de nasıl becerdin!
If you didn't do it, who did?
Eğer siz yapmadıysanız, kim yaptı?
I think it might've been nice if you'd told me you didn't want to do it, eh?
Sanırım bana söyleseydin daha iyi olurdu... Bunu yapmak istemediğini...
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
If there's one thing you didn't do, it was disappoint us.
Yapmadığın tek bir şey varsa o da bizi hayal kırıklığına uğratmak.
And, Tom, if it were your intention to do anything to bring down David Brice then I'd have no choice but to make sure that you didn't get away with it.
Tom, David Brice'a zarar verecek bir şey yapmaya kalkışırsan sana engel olmaktan başka seçeneğim olmaz
If you didn't say it, you didn't do it.
Eğer demediysen, evlenmiş sayılmazsın.
The law says that if you get something you didn't order, not only do you not have to pay for it, but you can keep it and use it.
Yasaya göre ısmarlamadığın bir şey alırsan eğer ödemen gerekmediği halde, bir de elinde tutup, kullanman serbest.
But if you didn't do it, who did?
Peki sen yapmadıysan, kim yaptı?
You shouldn't have volunteered if you didn't wanna do it, Papa Jesse.
Yapmak istemiyorsan gönüllü olmamalıydın, Papa Jesse.
I didn't really know till just now but I think it's to ask you, if you could do anything you wanted if you could have a wish...
Şu ana kadar gerçekten bilmiyordum ama... sanırım amacım size şunu sormak : İstediğiniz bir şeyi yapabilecek olsaydınız... bir dileğiniz yerine gelecek olsaydı...
You didn't do it, I did, and if it doesn't bother me, why should it bother you?
Sen yapmadın, ben yaptım ; beni rahatsız etmiyorsa seni neden rahatsız etsin?
Do you think I would have done it with you in your pick-up, not to mention marry you, if I didn't like you?
Kamyonetinde seninle o şeyi, hatta seninle evlenme işini senden hoşlanmasam yapacağımı mı sanıyordun?
If it's true, how come you haven't arrested this woman? 'Cause she didn't do it.
Eğer doğruysa, nasıl oldu da bu kadını tutuklamadın?
If you didn't do it for God, who would you do it for?
Eğer bunu Tanrı için yapmadıysan kim için yaptın o zaman?
We didn't bet on if you wanted to do it we bet on if it would be done.
Yapmak isteyip istememene bahse girmedik. Yapılıp yapılmayacağına bahse girdik.
I didn't kill him, if that's what you're thinkin'. Well, what are you gonna do about it?
Eğer düşündüğün buysa, onu ben öldürmedim.
If I didn't do it with you, I would have done it with someone else.
Seninle yapmasaydım, başka biriyle yapardım.
It's procedural, I wouldn't be doing my job if I didn't ask you to do it.
Prosedür böyle. Bunu yapmanı istemezsem işimi yapmamış olurum.
Yes, but... why say you dedicated a book to him if you didn't do it?
Evet, fakat... Yapmadığınız halde, neden onun adına bir kitap ithaf ettiğinizi söylüyorsunuz?
If I didn't give you an interview when I was alive, no way I'm gonna do it when I'm dead.
Hayattayken seninle röportaj yapmadıysam ölüyken de yapmam.