English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Iguana

Iguana translate Turkish

230 parallel translation
Looking at this detail of the leg of the iguana, I can not help thinking in the hand of a warrior of the Middle Ages.
İguananın ayağındaki şu detaya bakın, orta çağdaki bir savaşçının elini düşünmeden edemiyorum.
I see that the iguana is also my cousin, who we come from the same cell.
Görüyorum ki iguana ayrıca aynı hücreden geldiğimiz kuzenim.
In Venezuela, I once had iguana...
Venezuela'da da, bir keresinde iguana yedim.
The iguana is a kind of crocodile, although not really a crocodile...
İguana, bir çeşit timsahtır, tam olarak timsah sayılmasa da...
Three iguanas.
Üç tane iguana.
They're chasing an iguana.
İguana peşindeler.
- Nobody but an iguana.
- İguanadan başka hiç kimse.
-'Call me Old Iguana.'
Yaşlı İguana
'Old Iguana, eh?
Yaşlı İguana!
When you boys get down to Mazatlan, just order me up about four fingers of tequila in a malt glass.
Old Iguana konuşuyor. Bana bir tekila ve bira verenin kölesi olurum.
An iguana!
Bir iguana!
Jay walking Iguana.
Yolda yürüyen bir Iguana.
- Maybe it was an iguana.
- Belki de gördüğün bir iguanaydı.
- It was no iguana.
- İguana değildi.
I'm about to get killed a million miles from nowhere with a gung-ho iguana who tells me, "Relax." Terrific.
Harika.
Maybe we don't know you well enough to call you Dick but after Exorcist II and Night of the Iguana, we thought we had something special.
Belki sizi yeterince iyi tanımıyoruz, fakat, "Exorcist ll" den sonra, özel bir şeyler var sanıyordum.
Hey, you knocked me out with an iguana last night--remember that?
Hey, dün gece bir iguana beni nakavt etti, bunu hatırladın mı?
It's the first time I ever got knocked out by an iguana.
Bu bir iguana tarafından ilk defa nakavt edilişim.
The amniotic fluid of the Cuzco iguana.
İguana'nın amyon zarının içindeki sıvı bu.
A grim-faced iguana dump truck,
Şekilsiz, iguana renkli çöp kamyonları,
The Blue Iguana.
The Blue Iguana'da.
Doll face, bring me two of those I - wanna-iguana cocktails for me and my new best girlfriend here.
Sağanak yağış parçacık hızlandırıcıyı etkilemedi Star Laboratuvarları CEO'su Harrison Wells'e göre hızlandırıcı hâlâ düzgün bir şekilde çalışıyor.
- I know. It's like the iguanas, Lilli.
Iguana'lar gibi Lilli.
I don't care if I ever have sautéed iguana again, as long as -
Bir daha asla sote iguana yemesem de umurumda değil yeter ki...
Iguana!
Iguana!
To my sister, Jackie, I leave my pet iguana, JubJub.
Kızkardeşim Jackie'ye iguanam JubJub`u bırakıyorum.
He used to blow bong hits in his iguana's face and make the thing watch cartoons.
Hani şu nargilesini iguanasının suratına dayayıp sonra hayvana çizgi film izlettiren.
Make sure my iguana's okay.
İguanamın iyi olduğundan emin ol.
Surprise. It's an iguana.
Süpriz, bu bir iguana.
With an iguana, you really don't have to say "surprise."
Bir iguanayla, "süpriz" demene gerek yoktu.
That's why I'm going to Mexico, to observe the spiny-tailed iguana.
Meksika'ya bu yüzden gidiyorum. Dikenli iguanaları incelemeye.
I was remembering when that iguana ran across your foot, and you jumped into my arms.
İguana ayaklarının arasından geçince, kollarıma atıldın.
Our incubator broke, and my iguana eggs need to be moved to another lab.
- Kuluçka makinesi bozulmuş. İguana yumurtalarının başka bir laboratuara götürülmesi gerekiyor.
She's a PhD candidate and she raises iguanas.
Asıl ilgi alanı zooloji. Doktora yapıyor İguana yetiştiriyor.
Computer, deactivate iguana.
Bilgisayar, iguanayı devredışı bırak.
Lorca in that same poem said... that the iguana will bite those who do not dream.
Lorca yine aynı şiirde şunu demiş iguana düş görmeyenleri ısırır.
MAX : You overgrown iguana.
Seni aşırı gelişmiş iguana.
Like your band, like the mail order iguana business, the treasure hunt...
Müzik grubun gibi, postayla iguana işi gibi, define avı...
Iguana.
İguana.
You know how Curtis has all those cool pets? He's got a snake, an iguana, a tarantula...
Hani Curtis'in egzotik hayvanları var ya yılan, iguana, tarantula...
Even if she looked like an iguana, you should have bought cookie from her instead of a stranger.
İguana gibi bile görünse bir yabancı yerine, ondan kurabiye almalıydınız.
They're a type of iguana, I should think.
Bir çeşit iguanalar.
I cannot delay for the sake of an iguana or a giant peccary.
Bir iguana için gecikemem.
- Oh! - SWEET : He's a Brazilian iguana.
Bu bir Brezilya kertenkelesi,
Pet iguana. Eats anything. Meaning you might be on the menu.
Evcil kertenkele, Her şeyi yer- - Yani sen de menü'de olabilirsin,
An iguana can lose his tail and grow it back.
Kopan kuyruğu tekrar çıkar.
Iguanodon!
İguana!
'-'Old Iguana here!
Ben İguana!
He was an iguana.
Bir iguanaydı.
- The iguana.
İguana.
In State of Alabama vs. Giant Space lguana... Chewing the corners off the Constitution... Was deemed nonprotected speech.
Dev Uzay İguana'sına karşı Alabama Eyaleti'nin açtığı davada Anayasa'nın kenarının çiğnenince masum bir konuşma olarak düşünülmemişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]