English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Iin

Iin translate Turkish

42 parallel translation
Iin the river?
- Nehire düşmüş olmalı.
What would you give me to sing?
Şarkı söylemek iin bana ne verirsin?
I wouldn't be surprised if Billy had applied for sex reassignment at all of them and been rejected.
Billy onların hepsine sex ameliyatı iin başvurmuş ve reddedilmişse, hiç şaşırmam.
- Are you from Bosnia?
Senin iin, gücün yok mu?
Bob Montagnet is involved.
- Neymi? - Bir iin içindeler...
- Well, I have to be. Having driven now for about one hour and 45 minutes... and having you constantly in my rearview mirror... I'd say the probability is that you're following me.
Merak ettiğimu neden baka iin yokmugibi 45 dakikadır beni takip ediyorsun?
- We need help to move that kind of money. So, if you want in...
Bu kıyımı kotarmak için yardıma ihtiyacımız var Bu nedenle iin içinde olmak istiyoruz.
Isn't that like voting for Ralph Nader?
Ralph Nader iin oy vermek gibi değil mi?
- Twenty-three seconds a quarter mile?
- Çeyrek mil iin 23 saniye mi?
I simply need you to keep the money, to prevent me from spending it all.
Tamam? Sana sadece parayı tutman iin ihtiyacım var, harcamamı engellemek için.
But there no way for you to understand that.
Fakat senin iin bunu anlamanın yolu yok.
- You vouched for me.
- Benim iin teminat mı verdin?
The odds-on favorite in next month's competition for the Rihanna TV special is Pacific Vista.
Önümüzdeki ay yapılacak olan yarışmada.. Rihanna'nın TV şovu iin Pacific Vista'dayız.
I'd pray the voice on the other side would say... your cat iin my garden.
Ve artık arayan kişinin bana şey demesini beklemeye başladım : Kedin, benim bahçemde.
I [Report over tv] Early this morning, the 6th street bridge was shut down for several hours iin the wake of a fiery car accident that left two injured.I iAn unidentified 40-year-old woman and her son.I iFortunately for the two of them, I
Sabahın erken saatlerinde 6. cadde köprüsü birkaç saatliğine trafiğe kapandı... İki kişinin yaralandığı korkunç bir trafik kazası... Kimliği tespit edilemeyen 40 yaşında bir kadın ve oğlu.
The alpha finally cashed iin.
Alpha sonunda kazanç sağladı.
Iin my mind, I did.
Kafamda toplamıştım.
If la grenouille iin dc, this could lead us to him.
La Grenouille başkentteyse, bu bizi ona götürebilir.
Whatever it takes to make them feel better.
Onları iyi hissetirmek iin gereken herşeyi.
- Do you pay for it too? - What?
- Sende onun iin ödeme yapıyor muydun?
I've just got enough problems to deal with right now.
Şu anda uğraşmak iin başımda zaten yeterince sorun var
That's why I work for her.
Neden onun iin çalıştığımı zannediyorsun
I'd isolate him - do everything I could to give him half a chance of overcoming his bloody DNA.
Onu saklardım - Ona verdiği kanlı Dna'sının değiştirmek iin Ne gerekiyosa herşeyi yapardım
Thukral actually came back for you..
Thukral özellikle senin iin döndü
Oooh wee aahn!
Iha iin wha aaahn!
Oh, listen, Holly I'm sorry that my first thought wasn't how this might threaten you.
Oh, dinle, Holly. Bunun senin için bir tehtid olacağını düşünemediğim iin özür dilerim.
But he's so afraid of failurethat he can't think straight.
Ama doğru düşünemediği iin kalmaktan korkuyor.
I held it * * * * * iin the bar, but i just can't stop thinking i need to talk to my best friend.
Barda kendi kendime düşünüyordum ama sonra en iyi arkadaşımla dertleşmeye karar verdim.
I pay you for facts, not assumptions!
Size sanmanız iin para ödemiyorum, bilmeniz için ödüyorum!
I mean, for my sixth-grade talent show, I sang a medley from Grease.
Altı yaş yetenek şovum iin, "Grease" filminden Medley'i söylemiştim, Ve kumlarla bir şovumda vardı.
He also saiid notto use God's name iin vaiin.
Ayrıca kendi adını boşuna kullanmamamızı söyledi.
And a rico case to bring them down.
Onları alaşağı edebilmek iin.
When you work undercover, the first question you have to ask yourself is how far you're willing to go to accomplish the mission.
Gizli çalışırken, kendine sorman gereken ilk soru görevi tamamlamak iin ne kadar ileri gidebileceğindir.
To steal...
Çalmak iin...
Officer, this is your one chance to come clean.
Memur, bu temize çıkmak iin tek şansın.
I spent my whole life hiding, never got a chance to know my own daughter.
Tüm hayatımı saklanarak geçirdim, kendi kızımı bilmek iin bir şansım var.
I know what happened. My parents were killed iin an accident.
Ne olduğunu biliyorum ailem bir kazada öldü.
ÎIn this mission I think you should only use sharpshooters!
Sanırım bu görevde sadece keskin nişancıları kullanmalıyız.
- Get off me, man.
İin tepemden!
- And for murdering a police officer?
İin içinde olan bir polis memuru ise durum değiir.
- I like Bob too! You are on double-duty 24 hours a day. You find out what he is going to do... before he has a chance to do it, because if I have to book him...
- Ama... 24 saat uyanık olacaksın.Ne haltlar karıtırdıklarını, iin boku çıkmadan öğreneceksin.Benim önceden bilmediğim bir sürprizle karılaırsam, Afrikalı çükünü de eline verip, seni bu ülkeden atarım.Anlaıldı mı?
But stealing from me, is really disgusting.
Büyük bir isyandı bu benim iin

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]