Illegally translate Turkish
1,040 parallel translation
American commandos illegally in my country without papers?
Belgeleri olmadan, ülkeme yasadışı giren Amerikan komandoları.
You will sign confessions stating that you're a guerrilla force illegally airlifted into my country.
Ülkeme hava yoluyla yasadışı olarak giren gerillalar olduğunuzu beyan eden itirafname imzalayacaksınız.
They've all made a great deal of their money illegally.
Paralarını çok miktarda yasadışı işlere yatırıyorlar.
Since the gun was the grounds for the warrant... and the evidence and the ensuing confession... were the direct result of that warrant... and that warrant was granted illegally because of.
Arama izni, silah sayesinde çıkartıldı. Deliller ve itiraf bu aramanın sonucunda gerçekleşti. O arama yasal değildi çünkü müvekkilimin mahremiyetine tecavüz edildi.
My clients were illegally detained.
Müvekkillerim yasadışı bir şekilde durduruldular.
Michael, It's hard to believe that millions of dollars in heavy construction equipment is stolen and illegally resold each year.
Micheal, her yıl iş makinaları sektöründe milyonlarca doların çalınması ve yasadışı yolla tekrar satılmasına inanmak zor.
Are we parked illegally?
Yanlış yere mi park ettik?
If I am to continue my work, human bodies must be obtained illegally.
Eğer işime devam edersem, İnsan vücudunu yasadışı olarak elde etmeliydim.
But since it is obvious that no crime has been committed I am illegally detained.
Fakat hiçbir şekilde suç işlenmediği açıkça ortada olduğundan belli ben yasadışı gözaltındayım.
I found out my information illegally.
Bu bilgileri yasal olmayan yollardan edindim.
They say you're in the country illegally.
Ülkede bulunuşunun kanuna aykırı olduğunu söylüyorlar.
Thus, a kid who had illegally scaled the junkyard fence might hear the dread cry :
Yani izinsiz olarak hurdacının teline tırmanan bir çocuk... şu korkunç komutu duyabilirdi :
You are illegally parked on private property.
Özel mülke yasa disi park ettiniz.
We suspected your father was trading illegally
Babanın kaçakçılık yaptığından şüpheleniyorduk.
Investigations have discovered that people from the other side... have illegally infiltrated this side by using a shield breaker.
Araştırmalar, öbür taraftakilerin bu tarafa kalkan kırıcı ile yasadışı giriş yaptığını açığa çıkardı.
Viewers, the army has just illegally ordered us to land!
Özür dilerim sayın seyirciler, şu anda ordu bize inişe geçmemiz için illegal bir şekilde emrediyor.
But you will have all illegally detained prisoners released by tomorrow.
Ama kanunsuzca tutukladığın insanları yarın salı vereceksin.
You mean we're breaking and entering illegally?
Bir dakika. Biz haneye tecavüz mü etmiş olduk şimdi?
The head office of the football federation was illegally moved from Croatia to Serbia.
Futbol Federasyonu Genel Müdürlüğü. Yasadışı olarak Hırvatistan'dan Sırbistan'a taşındı.
You didn't know she was alive, so you weren't living illegally with a woman.
Hayatta olduğunu bilmiyordun. - Hayır, bilmiyordum hayır. Ve bir kadınla gayrı meşru yaşamadın.
She's working illegally.
Yasadışı çalışıyor.
Ma'am, would that be the illegally parked vehicle with the broken taillight? Yes.
Bayan o araba yasa dışı parkt etmiş, farı kırık araç mı?
I'm illegally transporting endangered species.
Yasadışı olarak, soyu tehlikede türleri taşıyorum.
And when, to secure a conviction, the police remove those constraints... when, for example, they illegally tap a phone... to apprehend political terrorists whose aim is to overthrow democracy... is this ever justified?
Ve cezayı kesinleştirmek için polisin bu kısıtlamaları kaldırdığında, amaçları demokrasiyi devirmek olan siyasi teröristleri yakalamak için yasadışı telefon dinlemek gibi. Bu yaptığınızı haklı çıkartır mı?
Poles, Romanians, Iranians ; who crossed the border illegally.
Romanyalılar, Arnavutlar, İranlılar iltica etmek için sınırı geçenler.
Then there was that man we hid illegally.
Sonra aranan bir adamı saklamıştık.
It's been illegally installed.
Yasadışı şekilde bağlanmış.
He offered to hook me up illegally to every channel for $ 50.
Bana her bir kanalı yasal olmayan biçimde, 50 dolara açabileceğini söyledi.
A Marine corporal named Dawson illegally fires a round from his weapon... over the fence line and into Cuban territory.
Dawson adındaki bir Denizci onbaşısı silahıyla güvenlik duvarının diğer tarafıyla Küba topraklarına bir el ateş etmiş.
Santiago's letter to the N.I.S... said you fired illegally.
Santiago'nun N.I.S.'e gönderdiği mektupta senin yasadışı ateş ettiğin yazıyor.
That a member of Santiago's unit had illegally fired his weapon over the fence line.
Santiago'nun birliğinden bir üyenin silahını güvenlik duvarının diğer tarafına ateşlediği.
Illegally disposed of hospital debris.
Yasal olmayan hastane atığı.
I would, were it possible, even do so illegally.
Hatta kanuni olmasa bile hepsini geri alabilirim.
He was in the country illegally.
Ülkede illegal yollarla kalıyormuş.
Wong reported that he illegally immigrated from China 8 years ago.
Wong 8 yıl önce yasadışı Çin'den göç bildirdi.
Now Denk has been illegally firing the accelerator.
Denk hızlandırıcıyı yasadışı çalıştırdı.
Dr. Moxley tried to fire the accelerator illegally.
Dr. Moxley hızlandırıcıyı yasa dışı ateşlemeye çalışıyordu.
Comrades. We are gathered here illegally in South Africa today to mourn the death of Pule Rampa.
Yoldaşlar, bugün burada yasak olarak Güney Afrika'da
We are gathered here illegally in South Africa today to mourn the death of our brothers and sisters.
Yoldaşlar, bugün burada yasak olarak Güney Afrika'da kardeşlerimizin, kızıların ölümlerinin yaslarını tutmak için toplandık.
We are gathered here illegally because an unjust government says we cannot join together to honor our fallen.
Burada toplanarak yasaları çiğniyoruz. Çünkü adaletsiz bir devlet bizim bir araya gelip ölen birini anamayacağımızı söylüyor.
"... illegally influencing regulators on behalf of campaign contributors...
"... kanunlara aykırı olarak federal yöneticilere kampanya için baskı uygulamak...
They were listening in illegally. Wrong.
Yasadışı olarak dinliyorlarmış.
If I had wished it, I could have collected money illegally.
İsteseydim, parayı illegal olarak kaçırabilirdim.
The bad news is we found all the money you illegally exchanged.
Kötü haberse, akladığın bütün parayı bulduk.
Foreigners who enter Austria illegally and who could have sought asylum in a so-called secure state are not eligible for asylum here.
İnsan hakları ihlâli olmayan ülkelerden Avusturya'ya yasadışı giriş yapan yabancılar sığınma hakkı talep edemiyorlar.
Secret ant landing strips illegally established on foreign soil.
Yabancı topraklarda yasa dışı kurulmuş, gizli karınca iniş pistleri.
Send someone to Po Chi Lam, and tell him his son sneaked into our consulate illegally.
Po Chi Lam'a birilerini gönderelim Ona oğlunun konsolosluğumuza gizlice girdiğini söylesinler.
You have illegally arrested and detained the captain of this vessel.
Gemimizin kaptanını yasa dışı olarak tutukladınız ve alıkoymaktasınız.
( GUN FIRING ) You have illegally broken and entered this domicile which is actually a covert CIA operation. DISHPAN ON TAPE :
Teslim olun!
But then the body was illegally moved to Washington for the autopsy.
Buna "Firavunfaresi Operasyonu" diyorlardı.
Using sex secrets illegally gathered by his agents to manipulate powerful people.
Güçlü insanları manipüle etmek için illegal toplanan seks sırlarını kullanırdı.