Imac translate Turkish
26 parallel translation
And I'm not being hinty either.
O kadar imacı değilim.
OK, there's PCs. There's iMacs.
PC'ler var ve de iMac'ler.
- They just lifted the design from the iMac.
- iMac'in tasarımını yürüttüler.
The salesman said that the eMachine has a 433 megahertz chip
Satıcının dediğine göre, iMac'in 333 Mhz işlemcisine karşılık...
- compared to the iMac's 333.
-... eMachine'de 433 Mhz işlemci varmış.
- Yes, but, uh, the iMac has... Has a 512k backside level-2 cache... and a 64-bit backside bus.
- Evet, ama iMac- - 512kb'lık level-2 ön belleğe ve 64-bit'lik veri yoluna sahip.
I bought the iMac.
iMac aldım.
All right, say you have a ten-year-old kid... with an iMac and a browser, and she searches "Girlfriends"... and then gets lesbian mud wrestling.
Örneğin tarayıcılı iMac'i olan on yaşındaki kızın... "kız arkadaşlar" kelimesini arıyor ve "lezbiyen çamur güreşçileri" ne rastlıyor.
Invent the next palm or iMac?
Yeni Palm veya iMac'i keşfederlerse?
Water is "imac"?
Su da "imac" diye mi söyleniyor?
Water... "imac".
Su... "Imac".
Your mama is so stupid, she thinks an iMac is a new hamburger at McDonald's.
Annen o kadar aptal ki... iMac'i, McDonalds'ta yeni bir hamburger çeşidi sanıyor.
I'm gonna show up at your house when you're sleeping and I'll take your iPad or your iPod or your iMac and I'll shove them up your fucking iCunt.
Sen uyurken evine gelirim ve iPad'ini, iPod'unu ya da iMac'ini alır ve iAmcığına sokarım.
Did Steve Jobs invent the iMac?
iMac'i Steve Jobs mı icat etti? Hayır.
'All my DVDs.'iPod. iPad. iMac.
Tüm DVDlerim. iPod. iPad. iMac.
In total, between iMac and PowerBook lines, we have sold over three million units this year.
iMac ve PowerBook serileri arasında bu sene toplam üç milyon ürün sattık.
One year for Halloween, I didn't know what I wanted to be, and he thought it would be really, really cool if I dressed up like his new favorite computer, which at the time was the original iMac.
Bir keresinde cadılar bayramına ne giyeceğimi bilememiştim. O aralar en sevdiği bilgisayar iMac kılığına girmemin çok havalı olacağını düşümüştü.
Your insinuating voice is way too high. It's creepy.
Pekala, öncelikle imacı sesin çok yüksek.
This is the iMac.
İşte iMac.
The last thing I want to do is connect the iMac to...
Yapacağım son şey iMac'i bu...
I'm sorry I said that about the iMac.
iMac hakkında söylediğim şey için üzgünüm.
The iMac will not be launched until you give me one of your essays, so the world is waiting for you.
iMac sen bana bir makaleni verene dek tanıtılamayacak. Yani dünya seni bekliyor.
The thing I'm using right now, an iMac, he made.
Şu anda onun yaptığı bir iMac'i kullanıyorum.
He made the iMac.
iMac'i o yaptı.
So, the executive team and Steve decided that we would switch from doing the network computer and make that the iMac.
Böylece yönetim kadrosu ve Steve ağ bilgisayarı yerine iMac'i yapmaya karar verdi.
- From the iMac.
- iMac'ten.