English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Immeasurable

Immeasurable translate Turkish

128 parallel translation
Have you any conception of the extreme the immeasurable wealth of the Order of that time?
Tarikatin o dönemdeki... inanilmaz serveti hakkinda fikriniz var mi?
It seems that his strength is immeasurable.
Onun gücü ölçülemez gibi görünüyor.
Takechi will be a Feudal Lord with immeasurable wealth.
Takechi Usta, sınırsız zenginliğe sahip bir Feodal Lord olacak.
- I got a reading of almost immeasurable power, but it's not there anymore.
Neredeyse ölçülemez bir güç algıladım ama artık ortada yok.
Because the man who has caused you immeasurable suffering has endured a few seconds of physical pain?
- Senin yüzünden bir kaç saniyelik fiziksel acıya katlanan adam sonsuz acıya da katlanır
My legacy is vast... immeasurable.
Mirasım... çok büyük... ölçülemez.
History is full of people who, out of fear or ignorance or the lust for power have destroyed treasures of immeasurable value which truly belong to all of us.
Tarih, hepimize ait.. paha biçilemez değerdeki hazineleri korku, küçümseme veya güç hırsı için yoketmiş insanlarla dolu...
It's immeasurable grief.
Çok büyük bir acı.
For this immeasurable kindness, as well as the many acts of mercy on behalf of the poor, of which Mr. Carr-Gomm has kept me informed, I gratefully thank you.
Bay Carr Gomm tarafından bana iletilen bu ölçülemez şefkat ve diğer merhamet dolu davranışlarınız için size minnet borçluyum.
It's tangible yet immeasurable.
Ele avuca geliyor ama uçsuz bucaksız.
Buddha of immeasurable Life.
Ebedî Buddha.
He's a great naval expert who took it upon himself in his immeasurable wisdom...
Onun korkunç zekası, inanılmaz ön görüsü ve olağanüstü denizcilik tecrübesi olmasa bu savaşı nasıl kazanabiliriz?
Almost we are persuaded that there is something after all, something essential waiting for all of us in the dark areas of the world, aboriginally loathsome, immeasurable, and certainly, nameless.
Sonunda bir şeyin var olduğuna neredeyse ikna olmuştuk. Dünyanın karanlık bölgelerinde hepimizi bekleyen önemli bir şey... İlkelce iğrenç, sınırları olmayan, ve kesinlike tarif edilemez.
If it is, the damage to Federation security would be immeasurable.
- Taraf mı değiştirdi? Eğer öyleyse, Federasyon güvenliğine zararı inanılmaz olur.
You can be of immeasurable value to us.
Bizim için ölçülemez değerde olabilirsin.
What sends roaring up in us... that immeasurable delight to surprise us?
Bizi hayrete düşüren ölçüsüz zevkin, içimizde gürlemesini sağlayan ne?
However, he has been forced to put something immeasurable on his shoulders, because of his dream's immensity and purity.
Ama hayalleri saf ve büyüktü.
Some of immeasurable power and savagery.
Aynı ölçüsüz güç ve vahşilik.
The suffering which you've managed to avoid with your science, is immeasurable.
Bilim ile önlediğiniz acılar ölçülemez.
CNN Weekend continues with our top story... a story of immeasurable importance.
CNN hafta sonunun başlıkları. Çok önemli bir çatışma.
Time is immeasurable, yet it is our greatest gift... it has neither beginning nor end.
Zaman ölçülemez fakat o en büyük armağanımızdır. Başı ve sonu yoktur.
I have made an immeasurable contribution to the discipline of English literature.
İngiliz edebiyatı disiplinine çok değerli katkılarda bulundum.
Through this immeasurable probability, you are all here.
İşte bu ölçülemez olasılığın içinden, hepiniz buradasınız.
Well, I'm not clear as to why you leaped up in protestation sabotaging the memory of the ceremony causing immeasurable distress.
Törenin anısını baltalayarak, sonsuz acıya sebep olan bu itiraz zıplayışını neden yaptığınızı anlamakta zorlanıyorum.
Its power is immeasurable.
Gücü sınırsızdır.
To what do I owe the immeasurable pleasure of being here?
Burada bulunmamın tarifsiz hazzını neye borçluyum?
And the sadness that brings me is immeasurable.
Bunun bana verdiği üzüntü anlatılamaz.
And I like knowing the space between my ears is immeasurable.
ve iki kulağımın arasındaki hudutsuz boşluğu hissetmeyi severim.
The effect this will have on the government and military is surely immeasurable.
Devlete ve orduya etkisi ise kuşkusuz çok büyük olacak.
However immeasurable the dharmas are, I vow to master them.
Hakkaniyet her ne kadar ölçülemez olsa da, idareli kullanacağıma yemin ediyorum.
Everywhere I looked I saw treasures of immeasurable beauty, and I longed for my brothers to share them,
Baktığım heryerde olağanüstü güzellikler görüyordum. Ve gördüklerimi kardeşlerimle paylaşabilmiş olmayı diliyordum.
Your grace is immeasurable.
Emirlerinize amadeyiz.
I'd just like him to feel immeasurable pain, humiliation.
Onun tarifsiz bir acı çekmesini sağlardım,... küçük düşürülme.
Since the true extent of your evil legacy is immeasurable, we have done our best to document the acts witnessed directly by the chosen followers.
Şeytani mirasınızın gerçek boyutunun tahmin edilemeyecek boyutlarda olduğunu yüzünden seçilmiş yandaşlar tarafından bizzat tanıklık edilmiş olan bu kanunları belgelemek için elimizden gelenin en iyisini yaptık.
Yes, because, Charles, the human spirit is immeasurable.
Evet. Çünkü, Charles, insanın ruhu ölçülemez.
You know and your Hubble telescope has finally seen... galaxies of immeasurable beauty... that in our heart and in our mind... we long to engage.
Bilirsiniz, ve Hubble teleskopunuz sonunda tarifsiz güzellikteki, kalbimizde ve zihnimizde, birleşmek istediğimiz galaksileri gördü.
Giant ships capable of travelling between the stars weapons of immeasurable power.
Yıldızlar arasında seyahat edebilen devasa gemiler, çok güçlü silahlar.
Change happens in immeasurable units, not in grand gestures.
Değişim büyük miktarda gerçekleşir gösterilen ifadelerde değil. Değişmek isterim.
Your Majesty's favors are immeasurable.
teşekkür ederiz. bizi şereflendirdiniz.
Your favors are immeasurable.
teşekkür ederiz. bizi onurlandırdınız.
In countries like yours with huge distances, the usefulness of such a system is immeasurable.
Sizinki gibi geniş yüzölçümü olan ülkelerde, böyle bir kurulumun faydaları saymakla bitirilemez.
Truly, the medical supplies you have given to us over the past several years have made an immeasurable difference to our people.
Gerçekten, geçen birkaç yıl içinde bize verdiğiniz tıbbi malzemeler halkımız için çok değerliydi.
These same trials have taught me that for ills so immeasurable, time and silence are the only medicines.
Ve yine bu tecrübeler bana öğretti ki, bu kadar büyük ölçüde ki acılar için, tek çare zaman ve sessizliktir.
"intangible, immeasurable and yet without it, the heavens would fall."
... elle tutulamayan, ölçülemeyen ama o olmadan gökyüzü dağılır. "
And then my trackers find a wakfu source of immeasurable power
İzleyicilerim az önce çok güçlü bir Wakfu kaynağı algıladı.
This sacred document of immeasurable importance to the fate of Christianity was to be taken back to the Holy Land and revealed to the world.
Hıristiyanlığın geleceği için sonsuz bir öneme sahip bu kutsal belge kutsal topraklara götürülüp dünyaya açıklanacaktı.
Not to mention causing immeasurable pain to his family.
Ailesinin çekeceği tarifsiz acıdan söz etmiyorum bile.
The fraternity, who silently control the empire, share the belief with the kings, pharaohs and emperors of old that the sphinx was a door to another dimension a gateway to immeasurable power.
İmparatorluğu sessizce kontrol eden cemiyetin Krallarla, Firavunlarla ve eski İmparatorlarla paylaştığı bir inanç vardı. O da, Sfenkslerin başka bir boyuta açılan bir kapı olduğuydu. Sınırsız güce açılan bir geçit.
This honour will confer immeasurable economic and social status on Edinburgh, on Scotland, on the medical profession, and, of course, on its recipient.
Bu onuru kazanana burada Edinburgh'ta, tüm İskoçya'da ve tıp profesörleri arasında sınırsız ekonomik gelir ve sosyal statü sunacaktır.
The havoc that it has wreaked upon the people of Harlan county and places like it is immeasurable.
Harlan ve buna benzer yerlerde yarattığı hasar ölçülemeyecek düzeyde.
Its value immeasurable.
Değeri paha biçilemez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]