English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Immemorial

Immemorial translate Turkish

46 parallel translation
All this is due to the death instinct that's been programmed since time immemorial.
Tüm bu yokolma eylemleri zamanının başlangıcından beri tekrarlanıp durur.
Those immemorial elms.
Kadim karaağaçlar.
"Of my most immemorial year"
"Yılların en unutulmazıydı"
No, they'd come across a tribe lost to man since time immemorial.
Buldukları şey tarihin karanlığına gömülmüş bir kabileydi.
Since times immemorial, every 200 years,... to the same day and hour, when the planet Mercury becomes liberated from the sun,... comes a bug to the castle of L'Esperance and blah blah blah.
eskiden beri, her 200 yıl,... Aynı gün ve saatte, güneşten, Merkür gezegeni ne zaman kurtulması için... L'Esperance kalesine bir böcek geliyor falan filan.
By immemorial law of the Nature, baby...
Doğanın bana verdiği çok eski hakla...
Yes, it is something we have boasted about since time immemorial.
Eskiden beri gurur kaynağımız.
Nowadays people say child-rearing is challenging and difficult, but we've done it from time immemorial.
Bugünlerde insanlar çocuk yetiştirmenin uğraştırıcı ve zor olduğunu söylüyor, Fakat bizler zamanında bunu başardık.
From time immemorial, the most difficult task has been the creation of humans you can manipulate freely.
En eski zamanlardan beri, yapılması en zor iş kolayca yönlendirebileceğin insanların yaratılma işlemiydi.
From time immemorial, there has never been so much crime.
Eski çağlardan bu yana, bu kadar suç işlenmemiştir.
This thing is a pyramid, since time immemorial.
Bu iş ezelden beri bir piramit olmuştur.
What two businesses have traditionally been recession proof... since time immemorial?
Ezelden beri ekonomik durgunluktan etkilenmeyen iki iş nedir?
Dolphins have fascinated humans since time immemorial.
Yunuslar, kadim zamanlardan beri insanları büyülemiştir.
TECHNIQUES PASSED DOWN FROM GENERATION TO GENERATION SINCE TIME IMMEMORIAL.
Teknik, fi tarihinden beri nesilden nesle aktarılmış.
Governments and empires come and go... but we have kept mankind safe since time immemorial.
Hükümetler ve imparatorluklar gelir, gider ama biz ezelden beri insanlığın güvenliğini sağlıyoruz.
Since the time immemorial, the knights who called themselves the Warriors of Light'have been chasing witches and sorcerers who torture humans.
Kimsenin anımsamayacağı zamanlardan beri... kendilerine "Işığın Savaşçıları" diyen şövalyeler... insanlara eziyet eden... cadıları ve büyücüleri avlamaktaydı.
Van Helsing, since time immemorial, the Knights of the Holy Order have served and sacrificed... as humanity's protectors from an evil so ancient... all have forgotten it but we few.
Van Helsing, Çok eski zamanlardan beri... Kutsal Düzen Şövalyeleri insanlığı şeytandan korumak için.... hizmetler verdiler ve kendilerini kurban ettiler... bunu, biz birkaç kişi dışında, herkes unuttu.
But every year from time immemorial it had spared the newly planted cotton as the plantation had been cleverly shielded by a narrow band of trees known in common parlance as "The old Lady's Garden"
Ama bunca yıldır, yeni ekilen pamuğa zarar verdiği olmamıştı çünkü çiftlik, yöre halkının "Yaşlı Hanımın Bahçesi" olarak bildiği ağaçlardan oluşan bir kalkan ile zekice korunmaktaydı.
Immemorial.
- Biliyor musun?
Hot and cold's the way the cards run, sir, time immemorial.
Kötü el de gelir iyi el de, bu hep böyle olmuştur.
From time immemorial, his people had worshiped a balance between nature's male deities and the goddess or sacred feminine.
Çok eski dönemlerde halkı, doğanın erkek tanrılarına ve tanrıçalarına ya da kutsal dişilere tapıyordu.
- Immemorial.
- Ezelden beri.
- Age immemorial.
- Ta ezelden beri.
Since time immemorial, this is how we have become adult men.
Çağlardır biz bu töreyle erkek olduk.
Since time immemorial, fairies have celebrated the end of autumn with a revelry, and this particular autumn coincides with a blue harvest moon.
Çok eski zamanlardan beri periler, sonbaharın bitişini bir şenlikle kutlamışlardır ve bu sonbahar, mavi hasat ayıyla aynı zamana denk geliyor.
From time immemorial this race has typified the spirit of our town tough, uncompromising, hard.
Çok eski zamanlardan beri, bu yarış şehrimizin ruhunu simgeledi : Çetin, inatçı, zor!
volcanic eruptions have been shaping and reshaping this land since time immemorial.
Ama Sibirya'da hayat kış boyunca durmaz. Sadece bölge sakinleri için, işler biraz zorlaşır.
What are you doing? What every great philosopher since time immemorial Has attempted to do.
Büyük filozofların eski zamanlardan beri yapmaya çalıştıkları şeyi.
Since time immemorial, the Green Lantern Corp, served as the keepers of peace, order and justice throughout the universe.
Çok eski zamanlardan bu yana, Yeşil Fener Birliği evrenin her yerinde barışın, düzenin ve adaletin koruyucuları oldular.
Why do you want to change such an old tradition, that's been in place since time immemorial?
Ezelden beri var olan böyle eski bir geleneğini neden değiştirmek istiyorsunuz?
Penelope, I believe in the god of carnage the god whose rule's been unchallenged since time immemorial.
Penelope, ben Vahset Tanrisi'na inanirim. Fi tarihinden bu yana kurallari tartismasiz olarak kabul edilen Tanri'ya yani.
First-time immemorial in this country by a foreign invasion.
Yabancı istilası ezelden bu ülkede ilk kez.
- Our people, we say, have been there since time immemorial.
- İnsanlarımız ezelden beridir orada yaşıyorlar.
Muslim sources acknowledge that the Kaaba is a central temple for the worship of god, which has existed from time immemorial, so there's a sense in which the first founder of this particular sanctuary for god was Adam
Müslüman kaynaklar, Kâbe'nin fi tarihinden beri Allah'a tapmada merkez bir tapınak rolünde olduğunu kabul etmektedirler. Bu yüzden, bu kutsal yeri Allah adına inşa edenin Hz.
The Korbinite people built their cities in the burning skies from time immemorial, and danced in the sunlight for ages, in harmony... until the demon breed came.
Korbinite halkı kendi şehirlerini inşa etti, hatırlanması güç zamanlarda, yanan gökyüzünde, ve asırlarca uyum içinde, gün ışığında dans ettiler... Taa ki iblis türü gelene kadar.
Since time immemorial, I think no one lives here.
Bildim bileli, Sanırım burada hiç kimse yaşamıyor.
All of this is an act of extinction that has been programmed since time immemorial.
Tüm bu yokolma eylemleri zamanının başlangıcından beri tekrarlanıp durur.
Well, that's what crooks do, Baez, since time immemorial.
Suçlular böyledir Baez. Ezelden beri böyleydiler.
From time immemorial, our great people has chosen to uphold and uplift one among us who was born destined to lead.
Hatırlanması zor zamanlarda, ulu atalarımız, liderliği damarlarında olanı koruyup yüceltmeyi seçmiş.
Uh, since time immemorial, mankind has been terrorized by-by the deer.
Evvel zaman içinde, insan ırkı geyikler tarafından teröre uğratılmıştı.
You proved something last night that philosophers have wondered across time immemorial.
Dun gece her seyi kanitladin filozoflarin yillardir merak ettigi seyi.
Did the awe that the Mongolian wolf inspired in man's brain since time immemorial?
Ezelden beri Moğol Kurdu insanın beyninde derinden kök salmış bir külte dönüşen o dehşeti uyandırmıştı.
And for the love of Pete, I suggest you do the same... like decent men have been doing since time immemorial.
Ve şiddetle sana da aynısını yapmanı tavsiye ediyorum. Tıpkı iyi adamların bunu ezelden beri yaptıkları gibi.
From time immemorial.
- Ezelden beridir böyle.
I don't believe in the immemorial wisdom of the East, but I do believe in you.
Doğu'nun kadim bilgeliğine inanmıyorum. Ama sana inanıyorum.
It's classic, time immemorial...
Çok tipik, ezelden beri böyledir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]