English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Immensely

Immensely translate Turkish

321 parallel translation
You'll enjoy it immensely.
Çok hoşuna gidecek.
- I do, immensely.
- Ne demezsin!
I've always thought a lashing with a whip would benefit you immensely.
Seni kırbaçlatmanın, her zaman sana büyük bir yararı olacağını düşünmüşümdür.
- Immensely.
Hem de nasıl.
- You've been immensely helpful.
- Böyle daha yararlısın.
I suffered immensely.
Çok acı çektim.
- She... She will be immensely rich.
- O... çok zengin olacak.
How immensely you must amuse them.
Onları çok eğlendiriyor olmalısın.
It's good, very good.r I like it immensely, but...
Bu güzel, çok güzel, gördüğüm anda beğendim ama.
Immensely.
- Nefes kesici.
Oh, but, Your Majesty, everyone enjoyed it immensely.
Ama Majesteleri, herkes çok keyif aldı.
Immensely.
Kesinlikle.
Tell her I enjoyed myself last night immensely.
Dün gece çok eğlendiğimi söyleyin.
I'm enjoying it immensely.
Büyük zevk alıyorum.
Because the Brontes are immensely rich.
Çünkü Brontes son derece zengin.
Cielo has helped me immensely to regain the confidence of my men,
Cielo benim erkeklik güvenimi kazanmam için, son derece yardımcı oldu,
Heh, this will please the Fuehrer immensely.
Bu Führer'i son derece memnun edecektir.
I'm enjoying this immensely.
Burada olmaktan gayet zevk alıyorum.
And I admire it immensely.
Astrolojiye son derece hayranım.
I'm imposing on the prince and enjoying it immensely.
Prenstin konukseverliğinden faydalanıyorum ve bundan son derece zevk alıyorum.
There's really nothing to it, Mrs. Looran, and it would help us immensely.
Korkacak bir yanı yok Bayan Looran, bize gerçekten çok yardımcı olacaksınız.
I know somebody who's immensely fond of strawberry tarts.
çilekli turta hastası olan birini biliyorum.
Oh, she matters immensely.
Tabii ki o çok önemli.
It became immensely popular among masses.
İşin gerçeği bu sanat kitlesel başarı kazanıyordu.
Even a less spectacular advance... it would have reduced their war effort immensely.
Hatta daha az dikkat çekici bir ilerleme savaş çabalarını büyük ölçüde azaltırdı.
Thinking back, I discover that I've learned immensely more at San Simeon than I have taught.
Geriye dönüp baktığımda, San Simeon'da düşündüğümden çok daha fazlasını... öğrendiğimi fark ettim.
Intrigued me immensely, those things that you told me about, what happens. I, uh... Well, I freely admit it, I, uh, decided to follow you here.
Bana anlattığınız şeyler başınıza gelenler beni gerçekten çok etkiledi ve sizi buraya kadar takip ettim.
But that means these children... Could very well be immensely old.
Ama bunun anlamı bu çocukların da... çok yaşlı olabileceği anlamına gelebilir.
immensely old, but children.
Çok yaşlılar ama yine de çocuklar.
Examine my executive officer... our immensely charming and witty Major Benson.
Komutan yardımcısını inceleyin... Bizim son derece nüktedan ve çekici Binbaşı Benson'u.
It clarified my thoughts immensely, and I began to grasp the enormity of my blunder.
Fikirlerim son derece açıklığa kavuştu. Ne kadar budalaca hareket ettiğimin farkına vardım.
He's immensely strong.
Son derece güçlü.
Immensely strong power generations, captain.
- Buralarda elektrik jenerasyonu var.
Unquestionably, an immensely powerful field of energy is being generated around here somewhere, but we're having difficulty focusing on it.
Şuradan çok yüksek bir enerji alanı yaratılıyor. - Üzerine yoğunlaşmakta zorlanıyoruz.
- lt amuses me immensely.
- Bu beni fazlasıyla eğlendiriyor.
I'd be immensely grateful to you, Felix, if you didn't clean up just now.
Hemen temizliğe girişmezsen çok memnun olacağım Felix.
Can't he understand how this could help science immensely?
Bilime ne kadar yardımcı olacağını anlayamıyor mu?
- Yes, sir. Immensely old, completely buried, but they were here once.
- Gömülü, bir zamanlar buradaydı.
Its moves were immensely logical.
Hareketleri çok mantıklıydı.
- Immensely.
- Müthiş.
Suddenly, the range of man's control is increased immensely.
Aniden insanoğlunun kontrol alanı muazzam büyüdü.
6º Army fights courageous, but it loses to the enemy forces, immensely superior, e the favorable circumstances.
Altıncı Ordu yiğitçe savaştı ama kendilerinden çok daha güçlü düşman kuvvetlerine ve elverişsiz koşullara yenik düştü.
If you accept, in 30 days you will be immensely rich.
Eğer kabul edersen 30 gün içerisinde zengin olacaksın.
You must have enjoyed all this immensely.
Bundan çok keyif almış olmalısın.
I think you have bean immensely foolish.
Çok aptalsın, çok.
In 1491, at the monastery of Cameron some nuns became immensely strong.
1491'de, Kamerun manastırındaki bazı rahibeler fena derecede etkilenmişler.
In fact, Fm officiating some immensely important ritual sacrifice... on which depends the fate of the crops, or of a military expedition.
Aslında çok önemli bir kurban törenini yönetiyorum burada... Ekinlerin ya da askeri bir harekatın kaderi buna bağlı.
But since we decided to adopt the leaf as legal tender, we have all of course become immensely rich.
Ama yaprağı yasal para birimi olarak sunduğumuzdan beri, elbette ki hepimiz zengin olduk.
- Immensely holy, no doubt?
- Çok kutsal bir yer, değil mi? - Ah, hayır, hayır.
Immensely. St John Smythe.
SIN-jun Smythe.
"I'm sure that you will find the talk immensely interesting."
"Bu görüşmenin size çok ilginç geleceğinden eminim."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]