English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Imminently

Imminently translate Turkish

36 parallel translation
Fugitives may be Gennaro and Emilia Lucca if so in grave danger, expect agent imminently.
Kaçaklar Gennaro ve Emilia Lucca'ysa ölümcül bir tehlikedeler. En kısa zamanda ajan bekleniyor.
Yeah, it should arrive imminently.
Evet, en kısa zamanda gelmeli.
The Council demands my response imminently.
Konseyin isteklerine karşılık vermek zorunda kalacağım.
Just a pure idiot, imminently frame-able, even more than you, McTeague.
Senden bile kolay tongaya gelecek biri, McTeague.
Course, we can say that you got us captured, poisoned, and, seeing as I don't think we've been brought up here for the view, imminently smash-dashed.
Ama tabii ki bizi yakalattığını, zehirlettiğini, ve buraya kadar manzara için getirilmediğimizi düşünürsek kısa zamanda ezdirdiğini söyleyebiliriz.
Unsure of themselves? If not, I'll make you feel that way, imminently.
Eğer değilse, bu şekilde hissetmenizi sağlayacağım, alelacele.
Each fold is a simple, finite, imminently-quantifiable action.
Her kat basit, sınırlı, kolay ölçülür bir harekettir.
This is an anthrax lab about to go online imminently.
Burası faaliyete geçmek üzere olan şarbon fabrikası.
He also suffers from shortness of breath, dizzy spells and a weak heart, but we wish him well and hope to report his discovery imminently... if not sooner.
Ayrıca nefes darlığı sorunu var. Ani baş dönmesi ve kalp rahatsızlığı bulunuyor. Ama iyi olmasını umuyor ve çok geç olmadan bulunduğu haberinin gelmesini umuyoruz.
But when he did, What your doctor was trying to communicate to me Was that you're not imminently terminal.
Ama konuştuğunda doktorun benimle iletişime geçtiğinde senin son zamanlarında olmadığını söyledi.
Well, the pants are imminently removable.
Pantalon anında çıkarılabilir.
- Yes, and the final round starts imminently.
- Evet, ve final turu başlayacak.
Expect a deal imminently.
Anlaşmanın eli kulağındadır.
I like it when you say "imminently." It gets me a little hard.
"Eli kulağında" demene bayılıyorum. Beni azdırıyor.
Something is gonna happen imminently, and it all has to do with a certain period in Abu Nazir's life, the fallow yellow if you want to be precise.
Yakında bir şeyler olacak, ve hepsi de Abu Nazir'in hayatındaki belli bir zamanla ilgili açık olmam gerekirse.
Yes, imminently.
Evet, yakın bir zamanda.
A riddle? Imminently solvable.
- Kısa zamanda çözülebilir.
Imminently.
- Çok kısa bir süre içinde.
He says his father wants him on the throne imminently.
Söylediğine göre babası onu bir an önce tahtta görmek istiyormuş.
Imminently.
- Yakında.
Imminently. Wouldn't you say, Mr Crabb?
Yakında değil mi Bay Crabb?
All Wi-Fi enabled and imminently hackable.
Wi-Fi'ları açık olduğu için hepsi her an hacklenebilir.
After the message I sent mother tonight, I expect hellfire to rain down upon us imminently.
Annemize bu gece yolladığım mesajdan sonra üzerimize ateş püskürmesinin eli kulağındadır.
Gentlemen, we've just gotten word that more than a gram of plutonium will be shipping imminently from the graphite reactor at Site X.
Beyler, yakında, X bölgesindeki grafit reaktöründen 1 gramdan fazla miktarda plütonyumun gönderileceğini öğrendik.
How imminently?
Yakında derken?
I know that you believe that your detection is inevitable and that it's inevitable imminently.
Biliyorum, kimliğini tespit etmelerinin kaçınılmaz olduğuna ve bunun an meselesi olduğuna inanıyorsun.
I think you've got an imminently winnable case.
Bana kalırsa davayı çoktan kazandınız.
Boyd's under the impression that Markham's moving his money tonight and plans to hit the vault imminently.
Boyd, Markham'ın bu gece paranın yerini değiştireceği izlenimi altında ve çok yakında kasayı soymayı planlıyor.
The senator is arriving imminently.
Senatör gelmek üzere.
We expect a serious proposal imminently.
Evlilik teklifi gelmesini bekliyoruz.
Well, they have the legal right to refuse medical care if her injury is not imminently life-threatening.
Eğer hayatlarını kısa sürede tehdit edecek bir durum yoksa ilaç tedavisini reddetme hakkına sahipler.
The key word here is "imminently."
Burada anahtar kelime "kısa sürede".
The soldiers that served the generals will be arriving imminently, and when they do, I will simply explain that their superiors never appeared.
Askerler ve görevli generaller yakında buraya gelecekler ve geldiklerinde, amirlerinin hiç gelmediklerini söyleyeceğim sadece.
But imminently traceable.
Ama hemen takip edilebilir.
Imminently.
Kısa süre sonra.
Deportations will begin imminently.
Sınır dışı etmeler yakında başlayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]