English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Immolate

Immolate translate Turkish

18 parallel translation
Today I shall immolate an albino man and a red dog for my magic post.
Bugün tılsımlı sırığımla sana bir albino ve kızıl bir köpek kurban edeceğim.
Love J.F.K. Wanted to immolate J.F.K. In every way.
J.F.K. aşığı J.F.K. taklitçisi her halükarda.
They immolate me
Beni harcıyorlar.
Why can we not immolate that city?
Neden bu kenti kurban edemiyoruz?
I publish coupons for merchants who don't kidnap competition, bomb busses or immolate themselves.
Ben kupon basıyorum.. rakiplerini kaçırmayan, sempatik yerel tacirlerden otobüslere bomba koymayan ya da canlı bomba olmayan.
He didn't "oblisterate" or immolate himself, thank you!
Kendini bertaraf ya da kurban etmemiş, çok şükür!
Could have been planning to immolate himself.
Kendisini kurban etmeyi planlamış olabilir.
Your mother's directive was clear- - immolate anyone who fails.
Annenin emirleri çok açıktı. Testi geçemeyenleri öldür.
If the dog could see his outfit, he'd fucking immolate himself.
Hayvan giydiği şeyi görseydi kendini boğazlardı.
You used the triangle shirtwaist factory doorknob to torture and then immolate Theodora Stanton.
Triangle Shirtwaist Fabrikası kapı tokmağını kullanarak Theodora Stanton'a işkence edip onu yakarak öldürdün.
If they divorce, she gets nothing and she has to immolate herself on an altar of Chumhum's choosing.
Şayet boşanırlarsa, hiçbir şey alamaz ve Chumhum seçimi uğruna kendini feda etmek zorunda kalır.
We could self-immolate.
- Kendimize acı çektirebiliriz.
He'd rather self-immolate than stray from that rut he calls a path.
Kurallarını ezip geçmektense kendisini yakmayı tercih eder.
The Rajput queens and princesses are poised to self-immolate.
Rajput kraliçe ve prensesleri kendilerini zehirleyecekler.
What... what is it about the cult of Bobby Axelrod that makes them wanna immolate themselves?
Bobby Axelrod tarikatı nasıl bir şeydir ki kendilerini kurban etmeye hazırlar?
He staked himself and he didn't immolate.
Kendini kazıkladı ama yanarak kül olmadı.
FREDDIE : That's why he didn't immolate.
Bu yüzden yanarak kül olmadı.
Yesterday, I saw a man, a Christian zealot, immolate outside our hotel.
Dün mutaasıb bir Hristiyan gördüm otelin önünde kendini yakarak kurban etti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]