Immolation translate Turkish
35 parallel translation
Immolation scene the soprano will love.
Soprano'nun aşk kurbanı olduğu sahne.
Yesterday a law-enforcement officer was induced to self-immolation by the defendant.
Dün, federal bir polis memuru,... davalının etkisiyle, kendi kendini yakarak öldürdü.
After your immolation-o-gram?
İntihar vampirinden sonra mı? Gelmem şarttı.
- Self-immolation?
Kendini kurban etme olayı mı?
It's called self-immolation.
Buna fedakarlık deniyor.
Carmilla suffered the fate of immolation by sunlight. An almost permanent death.
Carmila güneş ışığında yanma kaderini yaşadı neredeyse kalıcı bir ölüm.
She was dead prior to immolation.
Yanmadan önce ölmüş.
Oh, and even if your tin foil lady was gushing blood, it would not have contributed to your stun gun guy's immolation.
Senin folyolu bayanın kanı fışkırıyor olsa bile... bu, şok silahı adamının kendini feda etmesinin nedeni olamaz.
See, I've been making this list of all the different ways you can die - self-immolation, falling from a great height.
Görüyor musun? Ölebileceğin tüm yolları içeren bu listeyi hazırlıyorum. Cayır cayır yanmak
Immolation.
Kurban ediliş.
Self-immolation.
Kendini kurban etmeye?
'Cause there's plenty more immolation pills where that came from.
Çünkü bu fedakarlık haplarının geldiği yerde daha bir sürü var.
An immolation gun, like you requested.
İstediğin fedakarlık silahı.
It takes a certain taste for self-immolation to keep at it for so long.
Bu kadar uzun süre kendilerini kurban ettiklerine göre bundan zevk alıyor olmalılar.
And here we are again, with your little planet on the edge of immolation.
Ve yine bu küçük gezegeniniz yok olmanın eşiğine geldi.
A fine-immolation in a high school courtyard it would be striking.
Lise bahçesinde iyi bir kurban oluş olurdu Etkileyici olurdu.
The light being, you know, suicide by self-immolation.
Işık işte, anlarsın. Kendini kurban ederek intihar.
If it was a self-immolation, accelerant would've dripped down so lower half should've burnt more.
İntihar etseydi yanıcı maddeyi dökeceği için bedeninin alt kısmı daha fazla yanardı.
A body has to burn for a few hours. To reach this state of immolation.
Bu hâle gelmesi için cesedin birkaç saat boyunca yanması gerekir.
Self-immolation.
Cana kıyma.
Immolation is a form of sacrifice by any means, isn't restricted to fire.
Cana kıyma her şekilde olabilir, yalnızca yangınla değil.
Were you able to determine if the victims died of immolation?
Kurbanların tam olarak neden öldüğünü teşhis edebildiniz mi?
- She took it off. - Suicide by immolation?
Kendini yakarak intihar mı yani?
That was the deftest self-immolation I've ever seen.
Gördüğüm en iyi kendi kendini yok etmeydi deminki.
Necrocraft pilots, enact immolation initiative.
Necrocraft pilotları kendini feda etme girişimi başlasın.
Once we find the heart, an immolation spell will destroy it. Leaving the body vulnerable.
Önce kalbi bulacağız bir büyü onu yok eder ve vücudunu savunmasız bırakır.
" Or, might it be the match strike of self-immolation?
Ya da kendini imha edecek kibriti çakmaya sebep olabilir mi?
Got a self-immolation I'd rather be at.
Bulunmayı tercih edeceğim bir intiharım var.
And what they found was that immolation left a blank slate to build anew.
Ve yıkımın yeni bir şey inşa etmek için temiz bir sayfa açtığını öğrendiler.
Save her from self-immolation, and scoop the Planet.
Kendini mahvetme girişiminden onu kurtarın, ve Planet'i alt edin.
No, but in a world filled with abominations, death by immolation seems almost a comfort.
Hayır ama iğrençliklerle doldurulmuş bir dünyada kurban olmaktan gelen ölüm, neredeyse çok rahat gözüküyor.
Sudden immolation, a fitting end for a visionary, no?
Ani bir şekilde öldürülme meraklı biri için uygun bir son, öyle değil mi?
The immolation M.O.?
Kurban etme şekli.
- The Witness... is dead? I think it triggered immolation, but we can go back.
Sanırım intihara ayarlandı, ama geri getirebiliriz.
Katarina shot Athan Cole just as his suit initiated immolation.
Katarina, Athan Cole'u vurdu. Kostümünü intihar moduna ayarladı.