English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impending

Impending translate Turkish

369 parallel translation
Black Larson swept on to impending doom.
Black Larson, kör talihine sürüklendi.
I must warn you about the impending visit of the Spanish envoy.
İspanyol elçinin ziyaretinin yaklaştığı hususunda sizi uyarmalıyım.
I'm referring to the impending war, Mr. Jones.
Çıkmak üzere olan savaştan bahsediyorum Bay Jones.
When at last he returned to his silent, shuttered house in mayfair, he could not overcome a sense of something... ominous impending.
Mayfair'daki sessiz panjurlu, şık evine döndüğünde üstesinden gelemediği kötü bir his vardı içinde.
Try to control a beast feeling impending death.
Yaklaşan ölümü hisseden bir hayvanı, kontrol etmeye çalışmak...
He's delighted at my lady's impending marriage.
Leydimin yaklaşan düğününden memnun olmuş.
The common people are always first to sense impending disaster.
Yaklaşan bir felaketi, ilk önce sıradan insanlar fark eder.
Instead of what is indicated here, what if I walk away from him after that line as if I could see the impending holocaust?
Burada belirtildiği gibi yaklaşmakta olan soykırımı görebiliyormuş gibi bu diyalogtan sonra ondan uzaklaşsam, olmaz mı?
I have an unfailing sixth sense for impending danger.
Benim, yaklaşan tehlikeler için yanılmaz bir altıncı duyum var.
On July 29, a Russian broadcast talked of Warsaw's impending liberation, and urged the workers of the Resistance to rise against the retreating Germans.
29 Temmuzda Rus radyolarında, Varşova'nın kurtarılmasının an meselesi olduğu söylendi ve direnişçilerin, çekilen Almanlara karşı harekete geçmesi için çağrı yapıldı.
In puberty's ambush, maidens bloom, all unaware of impending doom
Ergenlik çağındayken tuzağa düşmek, bakirelerin tazeliği, yaklaşan felaketin farkında değiller.
On the labour front, talk of an impending steelworkers strike has the municipal officials on the defensive.
Çelik sanayii işçilerinin grev hazırlığı yetkilileri önlem almaya zorlamakta.
The light is impending.
Aydınlık çok yakında.
Low morale goes hand in hand with defeat after defeat followed by impending defeat
Genel moralsizlik, mağlubiyet üstüne mağlubiyetle gitgide artmıştır.
'Curiously enough,'the dolphins had long known of the impending demolition of Earth,'and made many attempts to alert mankind of the danger...'but most of their communications were misinterpreted'as amusing attempts to punch footballs or whistle for titbits,
İşin garibi, yunuslar dünyanın yıkılacağını biliyorlardı ve insanoğlunu uyarmak için birçok girişimde bulunmuşlardı... ama iletişim yöntemlerinin bir çoğu toplara vurmak ya da yemek için ıslık çalmak gibi eğlendirici şeyler olarak algılanmıştır.
One of your superiors was aware of the impending epidemic... and didn't want to take any chances.
Yöneticilerinizden biri bir salgının başlamak üzere olduğunu fark etmiş ve risk almak istemiyor.
* And you'll get an earful of your impending doom *
Ve hazırlan yaklaşan felaketinin azarlarına.
I hope you fully appreciate the magnitude of your impending good fortune.
Umarım yakın kaderinin ehemmiyetini yeterince takdir edersin.
I'm hearing certain things about your impending trial that concern me a great deal.
Duruşmanızla ilgili duyduğum bazı şeyler anlaşmamız konusunda beni endişelendiriyor.
We gather tonight... to celebrate the impending and inevitable...
Bu gece burada... şehir şampiyonluğunu kutlamak için toplandık...
Here's the impending Alphabet note.
- İşte yeni Alfabe notu.
And I can't think of a better excuse to beat our swords into ploughshares than your impending nuptials.
Savaş baltalarımızı gömmek için sizin yakındaki nikahınızdan daha iyi bir bahane olabilir mi?
You mentioned your impending death, Grandpa.
Yaklaşan ölümünden bahsetmiştin dede.
There might be some way that we can warn them of their impending destruction.
Onları, yaklaşan yok oluşları hakkında uyarabilmemizin bir yolu olabilir.
But our own Mr. Bachman has graciously agreed... to keep your name out of any impending lawsuit.
Ama bizim Bay Bachman sevecenlikle senin ismini, tehditkar davalardan gizli tutmayı kabul etti.
So we start to fool around and it's the first time, and it's early in the going and I begin to perceive this impending intestinal requirement whose needs are going to surpass, by great lengths anything in the sexual realm.
Oynaşmaya başladık ilk seferdi ve olayın başlarıydı ki bende vuku bulmak üzere olan ve karşılanması uzun vadede cinsel diyardaki her şeyin üzerinde olan, bağırsak ihtiyacını algılamaya başladım.
A nervous reaction to an impending event of importance.
Aşırı korku. Yaklaşan çok önemli bir olaya verilen gergin tepki.
Prisoner claims impending enemy attack through this sector at any moment.
Esir, olası bir düşman taarruzundan bahsetti.
Prisoner claims impending enemy attack at any moment.
Esir, olası bir düşman taarruzundan bahsetti.
The impending Cone prepares for its emergence.
Beklediğimiz Koni çıkmaya hazırlanıyor.
I can save you from poor savement shipping, but I'm no good at impending marriages.
Seni gemi kazasından kurtarabilirim ama evlilik konusunda iyi değilim.
With the merger impending, shouldn't you have told someone?
Birleşme kapıdayken, bunu haber vermiş olmanız gerekmez miydi?
But Coach Pingatore feels they're not ready for the impending play-offs.
Ancak koç Pingatore yaklaşan play-off'lar için hazır olduklarını hissetmiyor.
How do you rally the board of directors to your side and stave off impending bankruptcy?
İmkanlarınız elinizden alınmadan ve şirket iflasa gelmeden nasıl bir hareket yaparsınız?
We're dealing with impending respiratory failure.
Yaklaşan bir solunum yetmezliği ile karşı karşıyayız.
No sense of impending doom.
Ölmek üzere olduğunun farkına değildir.
The name is top secret, yet you, Mr. Kent, call me up... you tell me not only do you know about the project... but that you suspect that Thaddeus Rourke... a man with whom I've had previous unsatisfactory dealings... intends upon sabotaging the impending test... a test which commences in six-and-a-half minutes.
Bu isim çok gizliydi, ta ki, Bay Kent, siz beni arayıp... sadece projeyi sizin bilmediğinizi söyleyene kadar... ama Thaddeus Rourke'dan şüpheleniyorsunuz... daha önce memnun olmadığım anlaşmalar yaptığım kişi... ve 6,5 dakika sonra gerçekleşecek olan... testimi sabote etmeye kalkacak kişi.
" contained evidence that would abort the impending induction...
" olası göreve getirilmesini engelleyecek kanıtlar...
Abdominal pain is the first sign of impending diabetic coma.
Abdominal ağrı yaklaşan şeker komasının ilk işaretidir.
Possible impending D.T.'s, maybe septic, maybe stroke, metabolic derangement.
Alkol koması olması mümkün, belki mikrop bulaşmıştır, belki de kriz.
Fellow citizens, when I learned about the impending crisis I caught the very next plane to Springfeld.
Sevgili vatandaşlarım, yaklaşan krizi öğrendiğimde Springfeld'e ilk uçağa yetiştim.
This impending disaster's a driving range pro.
Bu ayaklı felaket golf hocalığı yapıyor.
They can be a warning sign of impending stroke.
Bir felcin habercisi olabilirler.
There's evidence of rhabdomyolysis and impending renal failure.
Rabdomiyolisis olması mümkün ve böbrekleri yetersizlik yapıyor.
You're in impending respiratory failure.
Solunum yetersizliğiniz var.
But with his impending release, I've been strategizing for his glorious return to the shores of "Fistiana"!
Ama yakında serbest bırakılacağından Yumrukistan'a yapacağı şahane dönüşü planlıyorum!
I have hinted that we will treat him with an inaccessible drug if he cooperates with the lodge. Nivesen has concurred and will warn us of each impending inspection.
Aksine, dernekle işbirliği yaptığı takdirde çok ender uygulanan bir tedaviyi kendisine uygulayabileceğimizi söyledim.
Do I love her, or the impending wattle? It just makes me crazy.
Onu mu boynunu mu seviyorum, emin değilim ve bu beni çıldırtıyor.
And 50 of Librium for impending DTs.
Deliriyum tremens için 50 mg. Librium. Doğru.
Looks like impending respiratory failure.
Yakında olacak bir solunum yetmezliği.
And somewhere beneath the gleam of hatred in those eyes lurks the certain knowledge of its impending death and it begins to know fear.
Ve bir yerde gözlerinde nefret ışıltıları altında yaklaşan ölümünün kesin bilgisi ile pusuya yatar. ve korkuyu tanımaya başlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]