Imperial translate Turkish
1,975 parallel translation
Lady I know, in the thespian way, thought we might give her a bottle of the Imperial.
Oyuncu bir bayan arkadaşım var, ona da bir şişe verebileceğimizi düşündüm.
- The Imperial Capital
- İmparatorluk Başkenti
Tie Er-Pao You dare to defy the King's imperial edict?
Tie Er-Pao İmparatorumuzun yüce fermanına karşı mı geliyorsun?
If it is the King's imperial edict
Öyle bir İmparatorluk fermanı varsa tabii ki?
Hu brother, are you leaving the imperial place to the military compound?
Hu kardeş, orduya katılmak için İmparatorluk Sarayı'nı terk mi ediyorsun?
From the Princess imperial decree
Prensesimizin fermanına göre...
Princess imperial decree
Prensesin fermanıdır!
And the imperial's firebenders?
- Ve imparatorluk ateşbükücülerini.
That is why I am giving you one more chance to be loyal to the Japanese Imperial Army.
Bu yüzden sana Japon İmparatorluk Ordusuna sadakatini sunman için... bir şans veriyorum.
Teach our Imperial Army Chinese kung fu.
İmparatorluk Ordusuna Çin kung fusunu öğreteceksin.
He don't want to be the instructor of the Imperial Army.
O İmparatorluk Ordusunun eğitmeni olmak istemiyor.
It was mentioned in dictionaries more than 2,000 years ago and the Imperial Garden is said to have housed one.
2 bin yıllık sözlüklerde bile adına rastlanır ve İmparatorluk Sarayı'nda bir tanesinin yaşadığından bahsedilir.
In the early 1900s Milu became extinct in the wild, but luckily, some of the Imperial herd had been sent as a gift to Europe.
19. yüzyılın başında Miluların soyu tükenme noktasına gelmişti. Neyse ki bu geyiklerden bir kısmı Britanya'ya hediye olarak gönderilmişti.
I will apply to The Imperial University of Seoul.
Üniversite sınavlarına gireceğim.
What are you doing in the basement of the imperial broadcasting station?
Kore ve Mançurya'daki bütün eylemciler harekete geçecek.
Peter the Great's war with the Turks and the technological modernization of imperial Russia.
Deli Petro'nun Türklerle savaşı ve Rusya İmparatorluğunun teknolojik modernizasyonu konulu.
- Courvoisier XO Imperial.
- Courvoisier XO lmperial.
The polls are about to close, and hopes remain high here at the imperial, the legendary multistory mansion that Patrick Darling calls home.
Sayımlarda sona yaklaşılırken, burada umutlar yüksek seviyede. Patrick Darling'in efsanevi malikanesinden bildiriyorum.
There's a dinner tonight at the imperial.
Bu akşam ailece yemek yiyecekler.
I have to go to the imperial.
Eve gitmem gerekiyor.
I'm changing at the imperial.
Üstümü evde değiştireceğim.
I hated you for reconstructing me with this body. but your loyalty to the imperial family was genuine.
Bedenimi bu hâle getirdiğin için senden nefret etmeliyim ama ailene olan sadakatim gerçekti.
Show me the coquette imperial.
Bana fettan kadını gösterin.
2 MONTHS LATER... Imperial Crown Colony of Japan 2 MONTHS LATER...
2 ay sonra İmparator'un Bölgesi
Imperial Crown Colony of Japan And now, the 99th and sole emperor of the Holy Britannian Empire,
Britanya İmparatoru Lelouch vi Britanya-sama yanında Kara Şovalyeler liderlerini ve Birleşmiş Milletler Federasyonu Yüce Meclis İkinci Başkanı'nı getirdi. - Japonya 99.
He met a diplomat and his wife on the night of 6 July 1918 at the imperial Hotel in Karlsbad where he was undergoing therapy for a problem with his kidneys.
6 Temmuz 1918 gecesi böbrek tedavisi için gittiği Karlsbad'daki İmperyal Otel'de bir elçilik görevlisi ve eşiyle buluştu.
Rebels carrying the imperial verdict for Mustafa Kemal's execution on the banners of the Caliphate had reached the gates of Ankara following the call of the Sheikhulislam.
Şeyh-ül İslam'ın çağrısıyla hilafet bayraklarının ucunda Mustafa Kemal'in idam fermanını taşıyan isyancılar Ankara kapılarına dayanmışlardı.
Just thirty thousand yuan gets you a grave plot with imperial fengshui
Feng Shui ilkelerine göre inşa edilmiş bir mezar yeri sadece otuz bin yuan.
Imperial Emperor seeking bounty hunters to, um - - to find and locate - - yeah, I guess that is the same thing.
Lmperial İmparatoru, bulup yerleştirmek için ödül avcıları arıyor. Evet, galiba aynı anlamdalar.
We've received a telegram from the Irish Regiment Imperial Guard. In battle!
General, İrlanda kraliyet birliklerden bir telgraf geldi.
And the Imperial War Museum?
Peki Imperial savaş müzesini?
Eat and drink everything you see. This imperial capital of 8 million shall be your dinner tonight.
Bu imparatorluğun 8 milyonluk başkenti, bu gece sizin akşam yemeğiniz olacak
Hurry up and receive the imperial edict
Acele et ve kraliyet fermanını teslim al.
Oh yeah, you will enter the palace and become an Imperial Official, right?
Evet, saraya girip kraliyet memuru olacaksın değil mi?
But when their imperial power began to wane, so did their intellectual vigour.
Bana üniversitede, pi için geliştirilen bu formülün 17. yüzyıl Alman matematikçisi Leibniz tarafından keşfedildiği öğretildi.
By 330BC, the Greeks had advanced their imperial reach into old Mesopotamia.
Yine aynı tip matematiği kullanarak, trigonometrideki sinüs formülünü bir sonsuz seri şeklinde ifade etti.
Just focus on the preparation for the upcoming imperial examination from now on
Şimdiden itibaren gelecek sınav için hazırlanmaya başlayacaksın.
If Your Majesty punish the uprising's hero, the order in your Imperial Court will collapse
Majestelerinin emriyle ayaklanmanın kahramanını cezalandırırsa Sarayda yer yerinden oynar.
There is an imperial edict.
İmparatorluğa ait bir ferman var.
About this case, many imperial reports have interrogated why the palace hasn't made any responses to cruelty of Jung Myung Soo and his son.
Bu olayla ilgili, Sarayda ki imparatorluk raporları yeniden incenlendi, Jung Myung Soo ve oğlunun acımasızlığına karşılık hiçbir şey yapılmadı.
On this occasion, I'll make some reformations about the imperial system.
Bu sebeple, İmparatorluk sisteminde bazı düzenlemeler yapacağım.
So it's the imperial doctor.
Kraliyet doktoru.
Where do the Imperial concubines sleep?
Kralın cariyeleri nerede yatıyor?
Berlin, German imperial capital, May 1917
Berlin, Alman İmparatorluğu Başkenti Mayıs 1917 Berlin Günlük Gazetesi!
I hereby decree that Prime Minister Cao Cao be commissioned as the Commander of the Imperial Army and go forth to pacify the South
Bu vesileyle Başbakan Cao Cao'nun asi Liu Bei ve Sun Quan'a karşı asayişi sağlamak için İmparatorluk Ordusuna komuta etmesini emrediyorum.
Well, the Kaiser, as you know, had his elite regiment, the Imperial Guard.
Bildiğiniz gibi Kaiser'in bir muhafız alayı vardı.
Caesar needs peace and quiet to admire his imperial reflection.
Muhteşem görüntüsünün tadını çıkarmak için Sezar sessizlik istiyor.
The original's in the Imperial War Museum in London.
Orijinali Londra'daki İmparatorluk Savaş Müzesinde.
Mishima in the East... Bauhaus and Imperial in Europe and Africa... Capitol in the West.
Doğu'ya Mishima Avrupa ve Afrika'ya Bauhaus ve Imperial Batı'ya ise Capitol Birliği hakimdi.
United States government is a brutal, militaristic, imperial regime who crushes the poor and invades other peoplesí countries, but they pay their taxes and, itís very, very rare that they donít.
Ama vergilerini ödüyorlar ; çok nadirdir ödemeyenleri. Çocuklarını okula gönderiyorlar, işlerini yapıyorlar.
Approximately 18 hours ago... we lost contact with an Imperial Aircraft carrier,
Yaklaşık 18 saat önce...