English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impudent

Impudent translate Turkish

196 parallel translation
That impudent bastard!
Arsız velet!
Now, then, let's have this impudent story torn to rags.
Şimdi bu küstah öyküyü başından alıp paramparça edelim.
Impudent fool.
Terbiyesiz budala.
- Impudent scoundrel!
- Küstah alçak! İmzala!
You're being impudent.
Küstahlaşıyorsun.
Are you being impudent?
Saygısızlık mı yapıyorsun?
An impudent, reckless rogue who goes around the shire stirring up the Saxons against authority.
Küstah, pervasız bir haydut. Sancağı dolaşıp Saksonları otoriteye karşı kışkırtıyor.
- Well, I have, you impudent rascal!
- Benim var, seni küstah haydut!
- Do you know you're very impudent?
- Çok küstahsın, biliyor musun?
Sorry to be so impudent
Bu kadar uzun dilli olduğum için kusura bakma.
You're looking very impudent and pretty tonight, Nancy.
Bu gece hınzır bir güzellik var üzerinde Nancy.
Look here, you impudent young pup!
Buraya baksana sen, küstah velet!
You're an extremely impudent young officer, but let me tell you that in 40 years'time you will be an old gentleman too. If your belly keeps pace with your head, you'll have a bigger one than any of us.
Son derece terbiyesizsin genç subay, ama şunu söyleyeyim, 40 sene içerinde sen de yaşlı bir centilmen olacaksın ve göbeğin aklına ayak uydurursa, hepimizden daha büyük biri olursun.
- Don't use that impudent tone to your father.
Babanla küstahça konuşma.
Mr. Impudent Bigmouth, you just get to your room.
Bay Küstah Kocamanağızlı, Siz odanıza geçiniz.
Impudent strumpet!
" Yüzsüz fahişe!
"Better stop." Workhouse, don't be impudent.
Kes sesini, öksüz. Haddini bil.
But when this mutual attraction becomes a habit and it's flaunted repeatedly under his very nose under the impudent assumption that he's being deceived...
Ama bu karşılıklı çekim bir alışkanlık haline geldiği zaman ve aldatılmış gibi davranmanın küstah düşüncesi altında burnunun dibinde gösteriş yapıldığında...
- Don't be impudent, Alice.
- Küstahlık etme Alice.
You're so impudent.
Çok cüretkârsınız.
You are impudent
Kaba olan ben değildim. O'ydu!
- Shut up, you impudent circus ape!
- Kes sesini, seni arsız sirk maymunu!
That'll teach you to be impudent!
Bu size arsızlığınızın bedelini ödetir!
Were you impudent again to Mr. Powell, John?
Yine Bay Powell'a saygısızlık etmişsin, John.
What were you impudent about?
Niçin saygısızlık ettin?
The world is fast going to damnation... because of impudent young'uns flying'in the face of age.
Dünya hızla lanetleniyor çünkü küçük, saygısız çocuklar her yerde karşımıza çıkıyor.
- Are you being impudent?
- Saygısızlık mı ediyorsunuz?
For you are still an impudent and shameless boy, who in your madness and ignorance have come to Asia with your band of robbers to do mischief.
Çünkü cehalet ve çılgınlık içinde, hala arsız ve utanmaz bir oğlansın haylazlık yapmak üzere haydut çetenle birlikte çıkıp Asya'ya geldin.
You're a bit impudent yourself for whatever you are, a slave?
Biraz küstah olan sizsiniz, her kimseniz, bir köle mi?
I forgot to tell you this machine is very impudent.
Size söylemeyi unuttum, bu makine çok arsız.
Impudent!
Küstahsınız!
You impudent, ungrateful brute!
Seni küstah, nankör hayvan!
- Who is so impudent? Long live the king!
- Kimin gülmeye cesareti var?
You are an impudent rascal.
Küstah bir alçaksın.
Impudent piece of crockery.
Küstah.
You are the most impudent rascal on earth!
Sen dünyadaki en arsız ırz düşmanısın!
You impudent hussy!
Seni arsız utanmaz!
It may be impudent of me to say anything, but I...
Size gelip bunu söylemem yüzsüzlük biliyorum, ama ben...
Impudent oaf!
Küstah hödük!
Don't be impudent.
Küstahlaşma.
- Impudent, too, eh?
- Bir de küstahlık, ha?
But this Mr. Spock you mentioned, the one responsible for that unseemly, impudent act of taking you from me, which is he?
Ama bu Mr. Spock siz söylemiştiniz... Sizleri benden alıp götürme küstahlığını gösteren adam. - O hangisi?
- You are impudent.
- Çok arsızsın.
Excuse me, I should have said impudent.
Bütün bu anlattıklarınız safça.
Impudent...
Utanmaz...
I'll take your impudent advice.
Küstah tavsiyeni tutacağım.
You impudent people!
Sizi arsız insanlar!
You impudent fool!
Seni küstah salak!
Kill this impudent fool!
Bu küstahı öldürün!
And this impudent young swine should be horsewhipped!
Bu küstah genç domuzun... kırbaçlanması gerekir!
Now don't be impudent, Ornshaw.
Arsızlık yapma Ornshaw.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]