English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impugning

Impugning translate Turkish

24 parallel translation
- I am not impugning your reputation.
- İtibarınızla ilgilenmiyorum.
- Are you impugning the lady's integrity?
- Bayanın dürüstlüğüne dil mi uzatıyorsunuz?
- She's impugning my salad. No.
- O benim salatama dil uzatıyor.
There is no need to brutalize the Queen's English... along with your other crimes, which now include... impugning a loyal subject of Her Royal Majesty!
Diğer suçlarının yanı sıra Kraliçe'nin İngilizcesini katletmene gerek yok ki şu anda bu suçlara majestelerinin sadık tebasına karşı gelmek de eklendi!
Yes, I'm impugning a continent.
Evet, bütün kıtadan kuşkulanıyorum.
Impugning the character of a prison guard :
hapisten kaçmaktan, ve bir hapisane memuru rolüne girmekten.
This is difficult for me to ask and in no way am I impugning you.
Bunu sormak benim için çok zor ve hiçbir şekilde sizi inkar etmiyorum.
No one's impugning your work, Doctor.
Kimse işini iyi yaptığından şüphe etmiyor doktor.
I wasn't impugning your intelligence or anything.
Niyetim zekanı kritik etmek değildi.
What's "impugning" mean?
Kritik etmek ne demek?
So... Pop's always impugning you, right?
Yani... büyükbabamın yaptığı gibi, değil mi?
The witness is impugning another witness.
Tanık diğer bir tanığa gönderme yapıyor.
What am I, impugning their manhood or something?
Erkekliklerinden şüphe ettiğimi filan mı sanıyorlar?
- You're in enough trouble, Mr Flynn, without impugning the honour of a decent man.
- Başınız yeterince dertte, Bay Flynn. Bir de dürüst bir adamın şerefini lekelemeyin.
Whoa. Ted, please tell me you are not impugning emotional baggage.
Ted, lütfen bana duygusal yüklere karşı olduğunu söyleme.
If you're impugning kip's honesty and integrity, that does not sit well with me.
Eğer Kip'in doğruluğuna ve dürüstlüğüne dil uzatıyorsan, bunu kabul edemem.
It- - What are you, impugning my investigative skills?
Tahkik becerilerimi mi sorguluyorsun?
Are you impugning my integrity?
Dürüstlüğümden şüphe mi duyuyorsunuz?
The defendant's confession excluded, the defence impugning the integrity of the police investigation.
Davalının itirafı kanıt sıfatından çıkarıldı. Savunma, polis soruşturmasının doğruluğundan şüphe edilmesi için çalışıyor.
I would be impugning your reputation, wouldn't I?
Saygınlığını yalanlıyor olurdum, değil mi?
Because impugning a congressman's reputation, it's not gonna bring your boyfriend back. Mr. Essaway, my name is Emily Rhodes.
Çünkü bir kongre üyesinin onuruna dil uzatmak sevgilini geri getirmeyecek.
- I request your censure Ms. Winterbottom for recklessly impugning my client! Enough.
- Müvekkilim hakkında pervasızca ithamlarda bulunan Ms. Winterbottom için tenkit talep ediyorum.
Stop following me around, nipping at my heels, impugning my integrity.
Peşime düşüp benimle aşık atmayı ve itibarıma dil uzatmayı bırak.
And, by your question, you are not only impugning my integrity but also that of my colleagues who are no longer here to defend themselves.
Ayrıca bu soruyu sorarak yalnızca benim değil, burada kendilerini savunamayan meslektaşlarımın da haysiyetine dil uzatıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]