English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Impurity

Impurity translate Turkish

48 parallel translation
A sharp blade that purged all impurity.
Beni tüm pisliklerden arındıracak keskin bir bıçak.
And if you want to please the Virgin Mary, imagine that nothing disgusts God more... than the sin of impurity.
Ayrıca, Bakire Meryem'i memnun etmek istiyorsanız,.. ... bilin ki, hiçbir şey Tanrı'yı günah çirkefinden daha fazla kızdıramaz.
Dear Lord, forgive him for the impurity of his thoughts.
Ulu Tanrım, bu saçma düşünceleri için onu affet.
I confessed two sins of impurity that I hadn't committed
İşlemediğim iki büyük günahı itiraf ettim.
And in all the world... there is no impurity so impure as old age.
Ve hayatta... yaşlılık kadar kirli, pis bir şey yok.
'Therefore God gave you over in sinful desires of your hearts to impurity.
"İşte tanrı bu nedenle kalplerinize ahlaksız arzuları yerleştirdi"
All our transporter containers have a slight impurity in the structural alloys which allows us to trace our material.
Tüm ışınlayıcı rotatorlarımız.... - Komutan La Forge.
Your beauty would make even the most chaste of men... think of... impurity.
Güzelliğiniz en erdemli erkekleri bile... baştan çıkarabilir.
There must have been some impurity in the compound, because since then neither they nor any other chemist has been able to reproduce it.
Bu bileşiğe birşey karışmış olmalı, çünkü ondan bu yana ne onlar, ne de başka bir eczacı bunu yapabildi.
God gave him over... in the sinful desires of their hearts, to sexual impurity...
Tanrı, yüreğindeki günahkâr duygularından, cinsel iffetsizliğinden dolayı ondan ümidini kesti...
Impurity.
Kirlenmişlik, tekrar ediyorum.
Impurity is so grave a sin... the Virgin Maryturns her face away and weeps.
Kirlenmişlik o kadar kötü ki, O bir günahtır. Meryem ana yüzünü çevirmiş ağlıyor.
An impurity, Moses? This child here is not kosher.
— Bir impürite mi dedin, Musa?
No cake for the impurity.
— İmpüriteye kek yok!
Impurity.
Kirlilik.
Bender had a.04-Percent nickel impurity.
Bender'da % 0.04 nikel katkısı vardı.
A lucky calibration, chance impurity in the coils.
Tesadüfen denk gelmiş olabilir, tellerde bir şey yüzünden olabilir.
"The Antichrist will be born of a Hebrew nun, a false virgin, in league with the serpent of old, mistress of impurity, a bishop's brat..."
"Deccal İbrani bir rahibeden doğacak." "... iblisle birlikte olan yalancı bir bakire... " "... pisliğin metresi, piskoposun veledi.. "
It is the impurity of my sins.
O benim günahlarımın bulanıklığı.
I guess it's because of the impurity of my mind.
Sanırım saflığımı koruyamadığım için yapamıyorum.
Increasing thermal variance by 98 % should eliminate the separation impurity.
Isıl fark % / 98 artırılarak ayrışma arızası giderilebilir.
It is nothing but an impurity, something to be despised.
Onların hepsi kirli, adi varlıklardan başka bir şey değiller.
But an impurity was reported, and... I didn't know you were here.
Servis istemişsiniz de... Burada olduğunuzu bilmiyordum. - İçeri gel, çocuk.
"If a man shall take his brother's wife, it is an impurity he has covered his brother's nakedness they shall be childless."
"Eğer bir adam ağabeyinin karısıyla evlenirse, hata etmiş olur ; ağabeyinin ruhuna saygısızlık ettiği için ; çocukları olmaz."
She may be beautiful on the outside... But filled on the inside with dead men's bones and all sorts of impurity.
Dışı güzel olabilir ama içi ölü insan kemiği ve namussuzlukla dolu.
Yeah, but site-specific impurity levels could narrow that down a bit.
Evet, ama mevkiye özgü kirlilik seviyeleri yelpazeyi biraz daraltabilir.
And like my father, I love goodness and I hate impurity and yet...
Ve aynı babam gibi iyilikten hoşlanır, iffetsizlikten nefret ederim, yine de...
You brought impurity into our world.
Dünyamıza bozukluk getirdin.
Without adornment. Without impurity.
Süssüz ve sade bir sekilde.
I am praying to free myself from impurity and sin.
Kendimi bozukluktan ve günahtan arındırmak için dua ediyorum.
Our sample is a match to the impurity levels in one of the lots.
Bizim örneğimiz ürettikleri bir partinin safsızlık derecesiyle eşleşiyormuş.
An impurity!
Bu bir kirlilik!
Go on your search for youth and impurity
Arayışına devam et Gençlik ve delikanlılığa
And if uranium is a common impurity, it means George Parker and Julian Grace took fake meds.
Ve eğer uranyum ortak içerikse George Parker ve Julian Grace sahte ilaçlar almış demektir.
You will now be cleansed of your impurity.
Birazdan günahlarından arınacaksın.
And yet, it only took a few moments to cleanse them of their impurity.
Ama yine de onları günahlarından arındırmak birkaç dakikamı aldı.
I have my impurity.
Uygun durumda değilim.
- Stop! Our sightless friend's keen ears have detected an impurity.
Gözleri görmeyen dostumuzun keskin kulakları bir katışıklık keşfetti.
Unless of course between myself and the princess there remains some unwarranted impurity.
Elbette bu şekilde prensesle aramızda bir takım hoş olmayan safsızlıklar baki kalıyor.
Burn away all the impurity of my doubts.
Ateşe atınca şüphelerimdeki tüm safsızlıkları yakıp kül etmesi gerekir.
Impurity is the major sin of our time, from which many other sins ensue.
İffetsizlik diğer bir çok günahı meydana getiren, çağımızın başlıca günahıdır.
With the latest in Earth Republic extraction processing tech, we've manage increase productivity by 20 %, decrease the impurity in the final product to the parts per million level.
Dünya Cumhuriyeti'nin son teknoloji maden çıkarma ekipmanlarıyla üretimimizi yüzde 20 oranında arttırdık ve son ürünün kusur oranını da milyonda bir oranına kadar azalttık.
"Put to death what is earthly in you, " sexual immorality, " impurity,
Dünyevi ne varsa içinde öldür... cinsel ahlaksızlık, saf olmamak... passion... şeytani istek.
To determine if samples are from the same batch, we run a chromatographic impurity signature profile analysis.
Numunelerin aynı partiden olup olmadığını anlamak için, kromatografik saflık analizi yaparız.
Your impurity was poison to us all... Eve.
Kirliliğin hepimiz için bir zehir Eve.
Virginity and impurity, represented by Laura's giving in to the goblins'seduction.
Bakirelik ve safsızlık, Laura'nın goblinlerin baştan çıkarmasına verdiği temsil.
I say again, impurity.
Kirlenmişlik
There is an impurity.
Bir... impürite var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]