English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / In afghanistan

In afghanistan translate Turkish

1,624 parallel translation
He did three tours in Afghanistan as part of a direct action force.
Afganistan'a doğrudan harekat gücü olarak 3 kez sefere gitmiş.
You were in a cave in Afghanistan, probably.
Sende muhtemelen Afganistanda bir mağaradaydın..
A guy in Afghanistan has a kill of one and a half miles.
Afganistan'da biri 1,5 mil uzaktan öldürülmüştü.
In Afghanistan, over 200 die.
Afganistan'daysa 200'den fazlası.
You spent time in Afghanistan, right?
Afganistan'da görev yapmıştınız, değil mi?
- Jay's mate's in Afghanistan.
- Jay'inkiler Afganistan'a gitmiş de.
But since Lee's been in Afghanistan, his cousin Mick's been coming down.
- Ama Lee Afganistan'da olduğu için kuzeni Micks geliyor.
What's he doing in Afghanistan?
Afganistan'da ne yapıyor?
He's in Afghanistan at the moment.
Şu an Afganistan'da.
James Chance, single father who gave up a promising career in art to fight for his country in Afghanistan, only to injure his drawing hand while carrying several orphans to safety.
James Chance. Sanattaki gelecek vaad eden kariyerinden sadece ülkesi için Afganistan'da savaşmak ve birkaç öksüzü güvenli yere taşımak için çizim yaptığı elinin yaralanmasına göz yuman yalnız baba.
I haven't been in Afghanistan nor in Chechnya.
Ne Afganistan'da ne de Çeçenistan'da bulundum.
In Afghanistan we stole Massandra from your planes.
Afganistanda sizin uçaklardan şarap aşırıyorduk.
I had an older brother. Died in Afghanistan in'03.
Bir ağabeyim vardı, 2003 yılında Afganistan'da öldü.
Now here he is after lunch with an old friend clearly home from military service in Afghanistan.
Şimdi burada belli ki Afganistan'daki... Askeri görevinden yeni dönmüş bir arkadaşıyla öğle yemeğinden gelmiş
I don't care if you're talking about a spot weld on a Class 3 rip track or ground operations in Afghanistan.
Afganistan kara harekatından ya da nokta kaynağı ile tutturulan 3. sınıf raylardan... bahsediyorsan, umrumda değil.
I'd rather be in Afghanistan.
Afganistan'ı tercih ederim.
- Code Red in Afghanistan.
- Afganistan'da kırmızı alarm.
And I want every single man, woman, child and goat in Afghanistan to know that.
Bunu Afganistan'daki her erkek, kadın, çocuk ve keçinin bilmesini istiyorum.
My God, I didn't think we could make the war in Afghanistan any less popular, but, hey, even I can be wrong.
Tanrım, Afganistan'daki bu savaşı daha az popüler hale getirebileceğimizi sanmıyordum ama görünüşe göre ben bile yanılabiliyorum.
He died in Afghanistan.
Afganistan'da öldü.
How many of those men served in Afghanistan?
O adamlardan kaç tanesi Afganistan'da savaştı?
In exchange, African troops would join the coalition forces in Afghanistan.
Karşılığında Afrikalı birlikler Afganistan'daki koalisyon güçlerine katılacaktı.
Two tours in fucking Iraq, one in Afghanistan and to die in Africa like this?
Irak'ta iki, Afganistan'da bir turdan sonra Afrika'da böyle mi öleceğim?
You stepped on a mine in Afghanistan.
Afganistan'da bir mayına bastın.
And during that period, there were wars in Afghanistan,
Somalide.. Irak da..
Knew him in Afghanistan.
Onu Afganistan'da tanırdım.
This marshal served in the Fourth Brigade Combat Team in Afghanistan.
Bu memur Afganistan'da Dördüncü Hücum Tugayı'nda görev yapmış.
The rifle is perfect for fighting insurgents in Afghanistan.
Bu tüfek, Afganistan'daki direnişçilerle savaşmak için mükemmel.
Recipient of two Purple Hearts and a Distinguished Service Medal during his six tours in Afghanistan. Six tours?
Afganistan'da geçirdiği 6 dönem sırasında da üstün hizmet madalyası almış. - 6 dönem mi?
McCann served in Afghanistan.
McCann, Afganistan'da hizmet verdi.
See if you can get twenties on the guys he served with in Afghanistan.
Belki Afganistan'da beraber görev yaptıklarının yerlerini buluruz.
And you were in Afghanistan sometime in the last month?
- Geçen ay Afganistan da mıydın?
Me and my friends, in Afghanistan, Special Kuvvetler'deydik.
Ben ve dostlarım, Afganistan'da Özel Kuvvetler'deydik.
The Office of Naval Intelligence has discovered someone's uploaded a file containing thousands of classified Pentagon documents pertaining to the war in Afghanistan.
Donanma İstihbarat Bürosu,... birisinin Afganistandaki savaşla ilgili olan binlerce gizli Pentagon dosyalarını içeren bir dosyayı yüklediğini fark etti.
First in Iraq, more recently in Afghanistan.
Önce Irak'ta, son zamanlarda da Afganistan'da.
He logged into a database that contained information about past operations in Iraq and ongoing operations in Afghanistan, including black ops.
Irak'taki geçmiş operasyonlara ve Afganistan'daki devam etmekte olan operasyonlara ait veriler içeren bir veritabanına erişmiş ki bazıları da gizli operasyonlar.
He was with the Special Forces in Afghanistan.
Afganistan'da Özel Kuvvetler'deydi.
So, I got back from my tour in Afghanistan a couple of months ago, and I found out that my sister was dating this guy, Brandon, a-and I knew he was a scumbag, but he seemed harmless.
Birkaç ay önce Afganistan'daki görevimi tamamlayıp dönmüştüm ki kız kardeşimizin bu Brandon denen tiple çıktığını öğrendim. Ciğerinin beş para etmediğini biliyordum ; ama kimseye zararı da dokunmaz gibiydi.
In Afghanistan, things were a lot simpler, you know?
Afganistan'da her şey daha basitti.
Heather tried calling you for help, but you were too busy playing Captain America in Afghanistan.
Heather seni aramaya çalıştı. Sen ise Afganistan'da Kaptan Amerikacılık oynamaya dalmıştın.
No, but you were an Army Ranger, just like this guy's brother - - K.I.A. in Afghanistan.
Hayır ; ama Army Rangers'ta görev yaptın. Tıpkı bu adamın Afganistan'da öldürülen kardeşi gibi.
And even in Afghanistan.
Ve hatta Afganistan'da!
Tony's a Captain in Afghanistan,
Tony Afganistan'da yüzbaşı,
My mate's in Afghanistan.
Tedarikçim Afganistan'da.
Downstairs, after only a couple of hours in their company, I was already hoping the Commander, the Bombardier and the Admiral - would get sent to Afghanistan.
Alt katta, sadece birkaç saatlik sohbetin ardından daha şimdiden Komutan'ın, Bombacı'nın ve Amiral'in, Afganistan'a yollanmasını diliyordum.
First in Vitebsk, And then I was relocated to Afghanistan.
İlk Vitebsk'te yaptım, sonra Afganistana gönderildim.
The victims were all men... 124 people have been killed so far this year, one per day- - about the number of Americans killed during the same period in Iraq and Afghanistan.
Kurbanlarin hepsi erkek.. Bu yil içinde hayatini kaybedenlerin sayisi 124 olarak ayni zaman içinde ölen Amerikalilarin sayisi neredeyse Iraq ve Afghanistanda ölenlerin sayisi ile ayni.
Reports are coming in from Afghanistan of a British soldier killed while on duty in Helmand Province.
Afganistan'ın Helmand bölgesinde görevi esnasında öldürülen İngiliz askerle alakalı haberler gelmeye devam ediyor.
'This former Soviet republic has already sent troops'to assist NATO's missions in Iraq and Afghanistan,'and would like full membership in both NATO and the EU.
Bu eski Sovyet Cumhuriyeti, Irak ve Afganistan'daki görevde NATO'ya yardım etmesi için birliklerini çoktan yolladı ayrıca NATO ve BM'de tam üyelik hakkı istiyorlar.
Okay, what about that money that Amir received? The money that you traced back to Afghanistan.
Peki, Amir'in aldığı, Afganistan'a kadar takip ettiğin para ne peki?
He's also given millions of dollars to his various refugee charities in Chad, Somalia, Sudan, Afghanistan.
Ayrıca mülteciler için yardım faaliyetlerine milyon dolarlar harcıyor. Çad, Somali, Sudan, Afganistan...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]