In case of what translate Turkish
316 parallel translation
In case of what, for example?
Örneğin ne ihtimali?
In case of what?
Ne durumu?
In case of what?
Ne olur diye?
In case of what?
Ne ihtimali?
- In case of what?
- Neyin ihtimaline karşı?
In case of what?
Bu durumda ne?
In case of what?
- Hangi duruma karşı?
Just in case of what?
Ne olur da gerekirse?
In case of what?
Neye tedbir?
- In case of what?
- Ne olabilir?
In case of what?
Hangi durumda?
In the case of men solely seeking pleasure, what you say may be true.
Zevk peşinde koşan erkekler söz konusu olduğunda, söylediklerin doğru olabilir.
What really is the truth in the case of the racketeer and gunman Rocky Sullivan?
Haraççı ve gangster Rocky Sullivan davasının ardındaki gerçek ne?
What action would you recommend in the case of a private stealing a captain's coat?
Bir er, yüzbaşının ceketini çalarsa ne yapılmasını önerirsiniz?
Tell me, what is the number in the case of your watch.
Söyle bana, kaptaki saatin kaçı gösteriyor.
I think it might be a good idea if he gave you some idea of what kind of people you're going to run up against in case you're forced down.
Japonya'ya mecburi iniş yaparsanız karşılaşacağınız insanlar hakkında size söyleyebileceği çok şey var ve bunu dinlemeniz iyi olabilir.
But... I will grant you that both of them and me, too, enlisted to track down what we thought to be a monster, but in that case, we are no more guilty than the rest of the world.
Size temin ederim ki, hem onlar hem ben, bir canavar olduğunu düşündüğümüz şeyi yakalamak için bu işe girdik.
We'd love to know that secret process guiding the creator through his perilous adventures. Thankfully, what is impossible to know for poetry and music, is not in the case of painting.
Yaratıcı kişiye bu tehlikeli macerada yol gösteren gizli mekanizmayı bilmek Tanrı'ya şükür, şiir ve müzik için imkânsız olan resim için mümkün.
I would much prefer that the proof in this case come entirely from the lips of the witnesses that we will bring into the court during the trial, because in the last analysis, what I say to you now or hereafter,
Bu davada kanıtların dava süresince çağıracağımız tanıklardan gelmesini tercih ediyorum.
or what Mr. Tomasini has said or may say to you later on, is of little or no significance in the case.
Çünkü, nihayetinde, size şimdi veya daha sonra söylediklerim veya Bay Tomasini'nin söyledikleri veya daha sonra söyleyeceklerinin dava için önemi çok azdır veya yoktur.
She was, in fact, a case of what is called multiple personality... something that all psychiatrists have read about... and very few have ever seen... certainly not Dr. Thigpen and Dr. Cleckley... of the Medical College of Georgia... who one day were confronted with a woman... who had one personality more than Dr. Jekyll.
Aslında, kadın, "çok kişilikli" denilen bir durumdaydı tüm psikiyatrların okuduğu ama çok azının tanık olduğu bir şeydi. Tabii, bir gün, Dr. Jekyll'den bir karakter fazlasına sahip bu bayanla karşılaşan Georgia Tıp Fakültesi'nden Dr. Thigpen ve Dr. Cleckley hariç.
In case you're wondering about Julie, Harry and Pops, that trio of nature's noblemen, they received just what they deserved and more.
Olur da Julie, Harry ve Pops'u merak ederseniz, bu doğanın soylu üçlüsü, layıklarını ve daha da fazlasını buldular.
In that case, boys, let's order a bottle of champagne. - What? An orange juice will be fine.
Gençler bir şişe de şampanya söyleyelim.
In your case, think of the time and the money and the effort expended to make you look... look like what, doctor?
Sizin için, görünümünüz için harcanan zamanı, parayı ve emekleri düşünecek olursanız... Ne gibi görünmem için doktor?
Well, I don't know what your game is, but in case you are unaware of the fact, Tony Ashby committed suicide... eight years ago.
Nasıl bir oyun oynuyorsunuz bilmiyorum ama haberiniz yoksa söyleyeyim Tony Ashby sekiz yıl önce intihar etti.
In any case what kind of a burglar is it who steals snuff?
Ayrıca ne tür bir hırsız tutup enfiye çalar?
But in the case of the Thals, mutation came round in full circle, then refined itself into what you see.
Thallar mutasyon geçirdi ve bugünkü halini aldı.
In that case, as you think so little of him, as I gather from the way you treat him, it doesn't matter what happens to him.
Madem ona karşı bir hissin yok davranışlarından da anladığım kadarıyla, ona bir şey olmasının da bir önemi yok.
In any case, what about the Chiefs of Staff?
Kuvvet komutanları ne olacak?
What do you do in case of fire?
Yangın çıkınca ne yapıyorsunuz?
What are the orders, sir, in case of resistance?
Direniş durumunda emirler ne, efendim?
I don't know what's going through his mind but in my case, I'm not expected to leave behind one of my men with a bullet in his back.
Onun aklından neler geçiyor bilmiyorum ama benim içinde bulunduğum durumda....... benden geride sırtından mermi yiyerek ölmüş bir adam bırakmamam bekleniyor.
In that case, what are the chances of doing the play in your country?
Bu durumda, ülkenizde bu oyunun gösterilme şansı ne olurdu?
In case if he had a mishap... what's the use of worrying for him
Yani.. ona birşey olsa bile senin gibi biri nasıl yardım edebilirki?
And in case of adultery what happens to the pop marriage?
Peki aldatma halinde pop evliliğine ne olur?
That being the case... he would have to string his guitar with the strings backward, upside down... the heavy strings in reverse of what they normally should be.
Telleri gitara ters takardı. Kalın teller üstte olacağına altta olurdu.
Flammable, I found out the reason it says that on the truck is so that just in case you should be spinning out of control at 70 or 80, heading for the truck, you'll know what it was that happened, you know?
Galiba ateşle yaklaşma yazmalarının sebebini buldum. Herhalde kontrolü kaybedip 120-130 kilometre hızla döne döne kamyona doğru sürüklendiğiniz sırada sizi neyin beklediğini bilin istiyorlar.
In the case of massacre, what difference would it make?
Bir katliam halinde, mektubun ne faydası olur ki?
What do we do in case of an accident?
Bir kaza halinde ne yapabiliriz?
Apparently, attacks so close to the source of.... in the case of a virgin, untapped sexual potency... is what the woman vampire needs to retain her youth and beauty.
Belli ki, bakirin kullanılmamış cinsel potansiyel kaynağına yakın ısırıyorlar Böylece dişi vampir gençliğini ve güzelliğini tazeleyebiliyor.
I should be very glad of your immediate assistance in what promises to be a most remarkable case.
"Çok olağandışı görünen" bir vakada, "acil yardımlarınızdan" memnuniyet duyacağım.
What was the name of that case he was involved in?
Onun karıştığı davanın adı neydi?
In this particular case, a vast amount of time, effort and money was spent trying to determine what happened on those two nights so close to Christmas,
Özellikle bu davada, çok fazla zaman ve para harcandı.
Since I am not going to be told what is going on in this case of yours, Hastings, I can make no intelligent contribution to any discussion of it.
Senin bu davanda neler olup bittiği bana anlatılmadığına göre hiçbir tartışmada akıllıca bir katkıda bulunamam, Hastings.
- What then, sir? - In that case, Mr. Chekov, it resides in the purview of the diplomats.
O zaman, Bay Chekov, iş diplomatlarımızın maharetine kalacak.
It was the night for bizarre violence in the city as well, in what appears to be a related case of animal attack, a man has been found brutally slain in Town Street Park.
Şehirde yaşanan garip bir şiddet gecesiydi bu aynı zamanda, Town Street Park'da bir adam hayvan saldırısı gibi görünen bir durumda vahşice öldürülmüş olarak bulundu.
In no case did they properly evolve but they show what the beginnings of wings might have looked like.
Bunların hiçbirinde düzgün bir kanat ortaya çıkmamıştır, ama kanadın başlangıçta neye benziyor olabileceği konusunda bize fikir verir.
For example, the possibilities of peaceful settlement, such as what they may be, have to be presented, and then to offer a forum... in fact encourage a forum of debate over this very dread decision to go to war, and in this case kill hundreds of thousands of people,
... insanlara el uzatan insanlar, ortak ilgi dizisini oluşturur. Kendi değerlerinizi ve kendinizi nasıl savunacağınızı... diğerleriyle ilişki içinde öğrenebilirsiniz.
I remember when I was very young, before I knew what I was, there was a rumour at my school that one of the students preferred a gender, in that case, male.
Daha çok küçükken, daha ne olduğumu bilmeden önce, okulumda bir dedikodu vardı... öğrencilerden birinin cinsiyet seçtiğine dair. O erkekti.
Now, I'm explaining to you what I'm doing here, in case you thought I came to rob the place or rip off any of this dusty old shit that the man has.
Neden geldiğimi anlatıyorum. Belki onu soymaya çalıştığımı sanmışsındır.
From Stans's phantom soldier. I came down here wondering if it could be true, if what Lieutenant Colonel Stans was describing was a case of astral projection.
Buraya geldiğimdeki tahminlerim doğruysa,... Stans'in anlattığı şey ruhun beden dışı seyahati olabilir.