English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inappropriately

Inappropriately translate Turkish

156 parallel translation
How can Agnès behave so foolishly and inappropriately?
Agnes nasıl bu kadar lakayıt davranabilir?
I think you're behaving very inappropriately.
Neden böyle aptalca davrandığını anlayamıyorum.
It just builds up, uh... and then it just leaps out inappropriately.
Haklısın. Gittikçe büyüyor ve uygunsuz bir biçimde patlak veriyor.
While suggesting the free treatment of form attributed to Fauvism, this quite inappropriately attempts to juxtapose the disparate cubistic styles of Picasso and Leger.
Bozuk perspektif ve renk kullanımı Fovizm'i düşündürse de, bu, Picasso ve Leger'in birbirinden tamamen farklı... kübik tarzlarını uygunsuz biçimde yan yana koyma çabası gibi.
Yes, I know he acted inappropriately... but you cannot control how another person acts.
Evet, onun uygunsuz davrandığını biliyorum ama başka birinin nasıl davranacağını kontrol edemezsin.
I behaved inappropriately.
Uygunsuz davrandım.
It's you who have acted inappropriately.
Uygunsuz davranan sensin.
But if these cases are creating such stress as to cause not only you to act inappropriately but those agents close to you as well, then may I advise you to step away... for a while?
Ama eğer bu tip konular, üzerinde, hatta sana yakın ajanlar üzerinde bile,... uygunsuz hareketlerde bulunmana neden olacak kadar stres yaratıyorsa sana bir süreliğine tatile çıkmanı önerebilir miyim?
Inappropriately redirected!
Yanlış bir yere yönlendirilir!
Inappropriately violent.
Fazlasıyla şiddetliydi.
Dr. Gant feels that you've treated him inappropriately in public.
Dr. Gant, ona toplum içerisinde uygunsuz davrandığınız kanısında.
It causes the afflicted to laugh inappropriately and to flap their hands like a puppet on a string.
Hastanın yersiz olarak gülmesine ve ipe bağlı bir kukla gibi ellerini çırpmasına neden olur. Röntgeni getirin!
We simply eliminated those thought patterns that led him to behave inappropriately.
Uygunsuz davranmasına yol açan düşünce desenlerini yok ediyoruz.
- Thanks. I would love to chat inappropriately, but I'm giving a toast in the other room.
Yanında kalıp, uygunsuz sohbete devam etmek isterdim ama diğer odada şerefe kadeh kaldırmak için bekleniyorum.
Well, I was the one who acted inappropriately.
Bana yakışmayacak bir şekilde davrandım.
Why not show some interest by touching me gently yet... inappropriately?
Niye bana biraz nazikçe dokunmuyorsun. Yada uygunsuzca?
Should I offer to get inappropriately violent or somethin'?
Uygunsuz da olsa, şiddete başvurmayı teklif etmemi ister misin?
But now I love you so much I have inappropriately timed sex, try to think of ways to fight a god, and worry terribly that something might happen to you, and also that something'll happen to me.
Ama şimdi seni sevdiğim için, kaçmak yerine uygunsuz zamanlarda sevişip bir tanrıyla dövüşmenin yollarını düşünüyorum. Bu arada başına korkunç bir şeylerin gelmesinden endişe ediyorum. Ayrıca kendi başıma bir şeylerin gelmesinden korkuyorum.
See, he wasn't being inappropriately friendly, he was schmoozing up a future boss.
Meğer ona uygunsuz arkadaşlık etmiyormuş. Gelecekteki patronuna yağ çekiyormuş.
I guess we can get our minds off of things by touching each other inappropriately.
Uygunsuz hareketlerle dikkatimizi dağıtalım.
If you begin touching me inappropriately, I may have to increase your tip.
Bana uygunsuz şekilde masaj yaparsan, bahşişini yükseltmek zorunda kalabilirim.
One of the Anla'shok has acted inappropriately and must be punished, perhaps even expelled.
Anla'shok'lardan biri uygunsuz davrandı ve cezalandırılması gerek. Belki görevden bile alınabilir.
Listen for inappropriately loud bursts of laughter... or scan the crowd for somebody spilling a drink.
Çok yüksek sesle gülenleri dinle... ya da kim içkisini döküyor görmeye çalış.
I apologize if I acted inappropriately.
Eğer uygunsuz davrandıysam özür dilerim.
It had been given away, inappropriately, as a gift, but we managed to retrieve it.
Başka yere gönderilmesi yersizdi. Neyse ki geri aldık.
After that, if you feel I've acted inappropriately, do what you gotta do.
Daha sonra, eğer uygunsuz bir hareket yaptığımı düşünüyorsan, ne yapman gerekiyorsa yapabilirsin.
And inappropriately. However, given the gravity of the situation, We feel some sort of disciplinary action is required.
Yine de durumun ehemmiyetinden dolayı, size bir ceza vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.
If you don't let go, I'll tell everybody you touch me inappropriately while helping me in the bathroom.
Eğer beni bırakmazsan herkese bana banyoda yardım ederken uygunsuz yerlerime dokunduğunu anlatırım.
A very strange and violent... at times inappropriately erotic... dream.
Çok garip ve şiddet dolu bir rüya. Bazen de erotik rüyalar gibi.
Did anyone behave inappropriately towards her?
Herhangi birinin ona karşı uygun olmayan bir davranışı oldu mu?
Any customers ever get angry with her, or act inappropriately?
Ona sinirlenen ya da uygunsuz davranan bir müşteri olmuş muydu?
It's what we do. Laugh through our tears. Make jokes inappropriately soon after a traumatic event.
Biz, uygunsuz travmatik bir olaydan sonra bile şaka yapabilir, gözyaşlarımız arasından gülebiliriz.
I laugh inappropriately.
Uygunsuz biçimde gülerim.
Oh, I swear, if he touched my mother inappropriately, he is never borrowing my curling iron again.
Oh, Yemin ediyorum, anneme uygunsuz bir şekilde dokunduysa, bir daha saç maşamı ödünç alamaz.
Besides, we're completely inappropriately dressed.
Üstelik giysilerimiz uygun değil.
She thinks that Mr. Aditya has behaved very inappropriately.
Ona göre Bay. düzensizdi
What Iruini so inappropriately suggests is that this will be difficult.
İruini'nin uygunsuzca demek istediği bunun zor olacağı.
I was inappropriately blunt, wasn't I?
Boş boğazlık ettim, değil mi? Bunu çok fazla yapıyorum.
and i'll just tell them that your personal vendetta against me has now inappropriately involved a patient.
Ben de eklerim ki... Senin bana olan kişisel hırsın. Hastaların üzerinde kalıcı bir etki bıraktığını.
- He touched me inappropriately!
- Bana uygunsuzca dokundu!
Regardless of how inappropriately Udono-sama jested using your techniques was going too far.
Udono-sama ne kadar uygunsuz davranırsa davransın sakın tekniklerini üzerinde kullanarak şaka yapmaya çalışma.
Her moods seem inappropriately variable.
Ruh hali tutarsız bir şekilde, değişkenlik gösteriyor.
Inappropriately?
Uygunsuz bir şekilde mi?
Stewie, did Mr. Jackson behave inappropriately toward you?
Stewie, Bay Jackson arkandan uygunsuz bir davranışta bulundu mu?
Look, Principal Shepherd, I know my husband acted inappropriately...
Bakın, Principal Shepherd, kocamın uygunsuz hareketler yaptığını biliyorum...
But tonight I'm just his inappropriately dressed date.
Ama bu gece sadece uygunsuz giyinmiş eşiyim.
- You mean inappropriately?
- Uygunsuz bir şekilde mi? - Hayır.
I know I acted inappropriately before.
Daha önce uygunsuz davrandığımı biliyorum.
I'm becoming a crazy freak... a crazy, inappropriately chatting freak.
Çılgın bir ucubeye dönüşüyorum... çılgın, münasebetsiz konuşan bir ucube.
I'll inappropriately text you during.
Toplantıdayken sana terbiyesiz mesajlar çekerim.
Inappropriately.
Uygunsuz bir şekilde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]