English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Incinerated

Incinerated translate Turkish

266 parallel translation
If hii Old Shatterhand kills, the others will be incinerated.
Şayet Old Shatterhand'i öldürürse, diğerleri yakılacak.
The cadaver is totally incinerated.
Kadavra tamamıyla yanıp kül olmuş.
All this proves is that somebody was incinerated in that car crash.
Biraz düşünelim. Bu bize o araba kazasında birinin yandığını ispat eder.
She was not incinerated.
Kadın yakılmamıştı.
Just incinerated.
Sadece yakacaklarmış.
No demon can pass by the altar at the crossroads without being incinerated.
Hiçbir şeytan haçtaki sunaktan yanıp kül olmaksızın geçmeyi başaramaz.
Plus five men incinerated.
Beş adamla birlikte yandı.
Worlds near the core or along the jets would be incinerated.
Patlamanin merkezine yakin olan dünyalar yanip kül olurlar.
Perrin has been incinerated at the grid control.
Üç : Perrin kontrol paneli yüzünden yanarak ölmüş.
Her goal to create a new empire incinerated in a flash hotter than the sun.
Onların yeni bir imparatorluk yaratma hayalleri, güneşten daha sıcak bir ışıkla sona erdi.
Incinerated.
Kül oldu.
He might be incinerated instantly by the fireball or the thermal pulse
Yüksek ateşin etkisiyle hemen kül olabilir.
Since I met you, I've nearly been incinerated, drowned, shot at, and chopped into fish bait.
Neredeyse yandım, boğuldum ve balık yemine dönüyordum.
Why? My father didn't want it incinerated.
- Babam yakılmasını istemedi.
Incinerated!
Tanımlanamaz!
Only the outer casing was incinerated.
Sadece dış kabı yanmıştı.
They had barely enough time to send an emergency signal before they were incinerated.
Yanıp kül olmadan önce zorlukla bir acil durum sinyali gönderdiler.
The man just... just incinerated there before my eyes.
O adam gözlerimin önünde yanıp kül oldu.
We've got to do something before the city is incinerated.
Şehir yanmadan önce bir şeyler yapmamız lazım.
Any evidence whatsoever of a cover-up has been incinerated.
Örtbas olayıyla ilgili her kanıt yakıldı.
- No, the timer didn't go off. - Yes, but lieutenant- - - I have incinerated entire armies.
Ben koca bir orduyu yönettim, Bir fırınla başa çıkabilirim.
It incinerated a 12-kilo pot roast and all the food replicators went off-line.
12 kiloluk rostoyu kül etti, ve bütün yiyecek sentezleyicileri devre dışı kaldı.
Middlesex's topiary incinerated in an instant.
Bir anda yanıp kül olan budanmış Middlesex.
They're part-raw, part-incinerated barbecued-sushi-effect sort of thing.
Onlar bir parça işlenmemiş, bir parça yanmış. bir tür barbekü edilmiş suşi.
Let's see to having those leaves and crates incinerated.
O yaprakları ve sandıkları bir an önce imha etmeliyiz.
All blood and tissue samples are to be incinerated and pulverized.
Tüm kan ve doku örnekleri yakılıp toz haline getirilecek.
Half the world's population will be incinerated by the heat blast.
Dünya nüfusunun yarısı, yüksek sıcaklıktan kavrulacak.
Major Sayers said they had to be incinerated.
Binbaşı Sayers'e göre yakılmalılarmış.
Superheated helium tore through his rib cage... incinerated his heart and fused the vertebrae.
Aşırı ısınmış helyum göğüs kafesini parçalamış kalbini yakmış ve omurgasını zedelemiş.
Are these the brain donors that nearly got us incinerated?
Bu zekâ küpleri bizi yakmaya yaklaşabildi mi?
The man who incinerated two of the seven cities designated as mankind's first localized Act of God.
Yedi şehirden ikisini yakıp kül eden herife insanlığın ilk kendi afeti diyorlar.
I barely had time to escape before they incinerated our Marauder Transport.
Bizim Keşif Aracımızı yakıp küle çevirmelerinden son anda kurtulabildim.
Well, we should all be grateful that nobody was incinerated to death.
Kimse ölmediği için tanrıya şükretmeliyiz.
The cache of drugs that the police had nabbed... they say that it was incinerated last night.
Polisin ele geçirdiği ilaçların dün gece yakıldığını yazıyor.
Unless you can get them all to politely line up to be incinerated.
Sen onları nazikçe, yakılabilecek bir sıraya dizmedikçe.
All the inhabited planets were incinerated.
Bütün yaşanabilir gezegenler yanıp kül oldu.
Well, my "A" car was just incinerated, but, uh, you can ride in my "B" car.
A arabam az önce yandı ama B arabama binebilirsin.
They overcrowded their car, it hit a tree and it incinerated.
Arabaya doluşmuşlar ve bir ağaca çarpmışlar ve araba yanmaya başlamış.
They incinerated, with no trace of Joe Blake and Terry Collins.
Joe Blake ve Terry Collins'e ait hiçbir iz kalmadı.
In a bizarre incident last night, Judith Fessbeggler was incinerated beyond recognition when her BMW careened off a cliff.
Dün gece tuhaf bir kazada, Judith Fessbeggler bir uçurumdan aşağı uçan BMW'sinden çıkan yanmış cesetinden teşhis edildi.
If a body was incinerated in a kiln like they got over there, it would take a forensic specialist -
Öyle bir fırında yakılmış bir ceseti saptamak için adli tıp uzmanı gerekir.
We incinerated 150,000 people in a heartbeat.
Bir kalp atışlık sürede, 150.000 kişiyi kül ettik.
They were incinerated in the methane explosion, and the farmer's description was vague at best.
Metan patlamasında yokolmuşlar ve çiftçinin en iyi tanımlaması bile oldukça muğlak.
Since we all may be incinerated in a few minutes, I'll cut to the chase.
Yanıp kül olmadan önce birkaç dakikamız kalmış olabilir. Doğruca konuya gireceğim.
All who fought them were incinerated whether they struck with fist or sword.
Onlara karşı savaşanlar yakıldı yumruk yada kılıçla yok edildi.
Where's the rest of the body? Incinerated.
- Cesedin kalanı nerede?
I'd incinerated everything already..... so we got some clothes from Gregory's wardrobe and planted them on the bonfire. And the blood?
Her şeyi zaten yakıp kül etmiştim Gregory'nin dolabından bazı kıyafet parçalarını aldık ve ateşe yerleştirdik.
This whole planet is gonna be incinerated.
Bütün bu gezegen yok olacak.
My spouse was arrested and incinerated... for sense offense, four years ago, sir.
Eşim dört yıl önce, hissetme suçundan tutuklanarak yakıldı.
They are either to be shot on sight... or incinerated without a trial.
İlk görüşte yargısız vurulmalarına karar verildi.
The police were supposed to have incinerated it tonight.
Polis, bu gece kül olacağını düşünüyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]