English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inciting

Inciting translate Turkish

178 parallel translation
That kind of propaganda is bad anywhere, but inciting the attendants... of the powder room to go on strike?
O tip propaganda her yerde kötüdür, ama tuvalete girenleri... grev yapmaya kışkırtıyor!
Sometimes it is difficult to tell from the sound of a mob whether the people are inciting a revolution or having a good time.
Bazen iyi bir zaman olduğunu ya da kışkırtıcı devrimcilerin halkın içinde olup olmadığını söylemek zor.
"For the crime of inciting a riot and for complicity in the events " which led to the death of one Raoul Dulaine " and for other traitorous acts against the Republic of France,
İsyan çıkarmak ve Raoul Dulaine'in ölümüne yol açan olaylardaki yardım ve yataklık suçlarının yanı sıra Fransa Cumhuriyeti'ne karşı ihanet içeren suçlarından dolayı seni, Guyana sürgün kolonisinde 15 yıl hapis cezasına mahkûm ediyorum.
You're inciting my men to mutiny.
Adamlarımı isyana kışkırtıyorsunuz.
The best they could get you on would be... Inciting a riot or shooting horses out of season.
Seni en fazla... karmaşa yaratmayla, ya da sezon dışı at avıyla suçlayabilirler.
Third, refusing to obey an order and inciting others to do the same.
Üç, emre itaatsizlik ve diğerlerini de itaatsizliğe teşvik.
Instead, he's inciting you to revolt.
Bizi isyana teşvik ediyor..
You are now charged with inciting and abetting war against the Roman army. You are now charged with plotting to assassinate Queen Cleopatra.
Şimdi, Roma ordusuna karşı savaş kışkırtıcılığı ve yardakçılığı ile Kraliçe Kleopatra'ya suikast düzenlemekten suçlanıyorsun.
You're under arrest for defying the authorities and inciting the farmers to rebellion.
Otoriteye karşı gelmekten ve köylülerin ayaklanmalarını teşvik etmekten tutuklusun.
I know this isn't very inciting for you, talking with me here all evening but there's something I really have to show you, something very dear to me.
Bunun, sizin için çok ilginç olmadığını biliyorum, bütün akşam burada benimle konuştunuz ama,... gerçekten size göstermek zorunda olduğum bir şey var, benim için çok önemli bir şey.
Under military law, any man inciting mutiny can be hanged.
Askeri hukukta, isyana teşvik eden herkes asılabilir.
Fielding Mellish, the President of San Marcos, goes on trial for fraud, inciting to riot, conspiracy to overthrow the government and using the word "thighs" in mixed company.
Sam Marcos Devlet Başkanı Fielding Mellish sahtekarlıktan yargılanacak. Mellish, isyana teşvik, hükümeti devirmeye yönelik komplo ve..... resmi protokole karşı "kasık" kelimesini kullanmakla suçlanıyor.
Inviting and inciting me to rise
Çağırarak ve kışkırtarak beni kakmaya
Inciting enmity between the Emperor and the commander of his guard.
İmparator'la muhafız komutanı arasında nifak tohumları ekmek.
Spreading dissension, inciting to mutiny.
Sınırları ihlal ve isyana teşvik.
Morant and Handcock have pleaded not guilty respectively... to inciting and committing the murder.
Teğmen Morant ve Teğmen Handcock cinayete iştirak etmekten suçsuz olduklarını öne sürdüler.
The Desmoulins woman is in the streets inciting the people Beware!
Desmoulins'in karısı sokaktaki küçük insanı satın almak için... hatırı sayılır bir harcama yapmış.
Are you inciting me to mutiny?
Beni isyana mı kışkırtıyorsun?
We both know, my son, how Satan con profit from a sailor's isolation... inciting him to shameful solitary practices.
Oğlum, ikimiz de Şeytan'ın bir denizcinin yalnızlığından yararlanıp onu gizli işler yapmaya nasıl teşvik edebildiğini biliyoruz.
You'll be up there on the stand with your friends, inciting racial hatred.
Arkadaşlarının yanında sen de ırkçı duyguları kabartmak suçundan suçlanıyor olacaksın.
Any white officer taken in command of Negro troops shall be deemed as inciting servile insurrection and shall likewise be put to death. "
Zenci kıtalara komuta eden beyaz subayların köle isyanlarını kışkırttığı kabul edilerek aynı şekilde ölümle cezalandırılmaları uygun görülmüştür. "
They tried inciting the others with war cries.
Savaş çığIıklarıyla diğerlerini kışkırtmaya çalıştılar.
I was charged by nine associations, mostly Jewish associations, for inciting hatred, racial hatred, for racial defamation, for damage by falsifying history.
Kontrolden çıkmasına izin vermezler. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu eski bir dalaveredir, bir yerlerde gizli bir oda, içinde bir masa etrafına oturmuş neler olacağına karar veren bir grup kapitalist.
Manny Rosenberg was an activist involved in inciting a riot in 1971.
Manny Rosenberg 1971 isyanında Provokasyona karışmış bir eylemci. - Başka bir şey var mı? - Bakıyorum, bakıyorum...
You're inciting a riot.
Yaptığınıza isyan denir.
There'll be stiff penalties against anyone caught inciting to riot... or taking any action against the security of this station, Earth or any of its holdings.
İsyan başlatmaya yönelik girişimlerde bulunanlar, üs güvenlik personeline karşı koyanlar ve Dünya aleyhine eylem yapanlar cezalandırılacaktır.
Are you inciting us to doubt it?
Sen bizi şüpheye düşürmeye mi çalışıyorsun?
£ ­ inciting a riot.
- İsyana teşvik.
Report him to the police for inciting a riot.
Ve ayaklanma çıkartmaya teşebbüs suçundan polise rapor et.
With blasphemous words inciting people to riot!
Kafir kelimelerle, insanları düzensizliğe kışkırtıyorlar.
You were inciting the crowd just now.
Neler oluyor?
He plotted the bitch's funeral... inciting simony.
Kancığın defin plânını hazırlayarak kutsal değerleri aşağılattı.
He encouraged Chico to be with a married woman... inciting concupiscence.
Chicó'nun evli bir kadınla beraberliğini sağladı zinaya teşvik etti.
Inciting a murder. Depraved indifference. - Accessory.
Cinayete teşvik etmek ahlaksız kayıtsızlık, suça azmettirme.
Your inciting incident happens on page 12.
12. sayfada ana olay oluyor.
You're inciting people to break the law. To commit murder.
İnsanları kanunu çiğnemeye, cinayete teşvik ediyorsunuz.
- Shouldn't you be off inciting a mob?
- Kalabalığı kışkırtmaktan kaçınmamalı mıyız?
The inciting event should come later.
Can alıcı olay sonra gelir.
- "Kurzon is an enemy of The Source who was banished from the underworld for inciting a failed coup."
- "Kurzon, Kaynak'ın düşmanı başarısız bir ayaklanma başlattığı için yer altından sürgün edilmiştir."
Inciting a fight. Disturbing the peace. Creating a public nuisance.
Kavga çıkarmak, huzuru bozmak, toplumu tedirgin etmek.
This human is guilty of more than inciting rebellion.
Bu insan bir isyanı kışkırtmaktan öte suçludur.
They're wanted for inciting rebellion.
İsyanı kışkırtmaktan aranıyorlar.
Accused of inciting public disorder, organizing... workers'strikes and street demonstrations... against the government. Betraying the German nation... revealing state secrets to the Soviet Union, formerly Russia...
Halkı, düzeni bozmaya kışkırtmak, işçi grevlerini organize etmek hükümet aleyhine sokak gösterileri düzenlemek ve şimdiki Sovyetler Birliği olan eski Rusya'ya ülke sırlarını ifşa etmekle suçlanıyor.
Anyone in your department so much as hinting... at the possibility of a killer robot being apprehended by the police will be deemed to be inciting irrational panic.
Eger insan olduren bir robotun polisin elinde oldugu duyulursa bu halk icinde panige neden olur.
They say you could have been connected to the court in Spain procuring provisions for the army and inciting insurrections on instruction, your discretion being so profound that the French party used you, even when they knew that the Spanish party used you, too.
İspanya'ya bağlı çalıştığınızı, orduyla bağlantınız olduğunu söylüyorlar. Yaptığınız her şey ve sağduyunuz çok etkileyici. Ve Fransız Partisi, İspanyol Partisi'nin de sizi kullandığını bilerek, sizi kullanmış.
I guess we would be inciting rebellion, and it would be basically instigating anti-American sentiments.
İsyana teşvik ediyor olabilirdik ve bu da temel olarak Anti-Amerikancı düşünceleri teşvik ediyor olabilirdi.
The other teachers have been inciting her against me, you can be sure of that.
Diğer öğretmenler onu bana karşı kışkırtıyorlar. Bundan emin olabilirsiniz.
You thinking inciting incident...?
Kışkırtıcı olay olduğunu mu düşünüyorsun?
Mr. Botera, you were arrested in May 1997 for inciting violence with your radio programme.
Arusha, Tanzanya Rwanda Uluslararası Kriminal Yargıç Kurulu Bay Botera, Mayıs 97'de radyo programınız şiddet içerdiğinden tutuklandınız.
Mr. Klaw's films and photographs are created with the deliberate intention of inciting lust and lascivious thoughts, and should therefore be barred from being sent through the mails.
Bay Klaw'ın film ve fotoğrafları özen ve dikkatle şehvet ve cinsel istek artırıcı şekilde düzenlenmiştir. Ve bundan dolayı da postayla gönderilmemelidirler.
Stanley was accused of inciting violence...
Stanley şiddete teşvik etmekle suçlanıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]