Incorrect translate Turkish
656 parallel translation
" You are incorrect, Countess.
" Yanılıyorsunuz Kontes.
Where our map is incorrect, give us the right route.
Bizdeki harita doğru değil. Doğrusunu göster ve gel ortağımız ol.
"Incorrect dress is not permitted." " Large crowds are forbidden. You may not insult the German people,
Kıyafetine çekidüzen vermeksizin dolaşmak, kümeler meydana getirmek, Alman ulusunu küçültücü sözleri yüksek sesle söylemek, ışıkların kısılmasından sonra odalardan çıkmak, kamp dışındaki sivillerle yazılı ya da sözlü olarak temas kurmak kesinlikle yasaktır.
We have had some incorrect names, sir, where a gentleman has a hideout from his wife... but those gentlemen were not spending their time with books.
Eşinden gizlenen bir beyefendinin kullandığı bazı doğru olmayan isimler vardı efendim ama bu beyefendiler kitaplarla zaman geçirmezdi.
If that is incorrect, will the lady please say so.
Eğer bu yanlışsa, hanımefendi lütfen söylesin.
But I have a feeling that's incorrect.
Ama bunun doğru olmadığını hissediyorum.
Why do you feel that is incorrect?
Neden doğru olmadığını hissediyorsun?
Incidentally, those of you... who think these letters don't spell anything couldn't be more incorrect.
Bu arada, bu harflerin okunamayacağını düşünenleriniz, daha çok yanılamazdı.
This is incorrect.
Bu yanlıştır.
But if you are incorrect in that judgement we're in for a week of unadulterated nightmare.
Ama eğer yanılıyorsan... bir haftaya kalmaz hepimiz katıksız bir kabus içinde olacağız.
The dynamometer is set in such a way that the slightest pressure caused by incorrect posture triggers an alarm.
Dinamometre bu şekilde ayarlanır ufak bir yanlış durmada ya da hafif bir basınçta hemen alârm veriyor.
Incorrect.
Yanlış.
- Incorrect.
- Yanlış.
In spite of incorrect news stories published earlier, the missile found here is believed to be a German propaganda weapon of the last war.
Daha önce doğru olmayan haberler yayınlanmış olsa da burada bulunan füzenin Almanların son savaşta kullandıkları bir propaganda silahı olduğuna inanılmaktadır.
It would be morally incorrect to do less than extend our hospitality.
Konukseverlik göstermemek doğru olmazdı.
Is the usage incorrect?
- Hitap etme şeklim yanlış mı? - Yani, ben...
Apparently, our information was incorrect.
Ancak, bu bilgi doğru değildi.
Incorrect. We'll still be able to get out of its path by use of impulse power.
İtici gücü kullanarak yolundan ayrılacağız.
Be incorrect. Occasionally.
Arada sırada...
Quite incorrect.
Kesinlikle yanlış.
All I know is that the story that ran this morning is incorrect and it's been so stated as being incorrect by not only me, but by the individual whose Grand Jury, secret Grand Jury testimony they based their story on.
Tek bildiğim, bu sabah yayınlanan hikayenin doğru olmadığıdır ve ve bunu sadece ben söylemiyorum hikayelerini dayandırdıkları kişinin soruşturma kurulundaki gizli ifadesi de bunu doğruluyor.
I don't know if my values are correct or incorrect they're just the moral structures by which I can live.
İnandığım değerler doğru mudur, yanlış mıdır bilmiyorum. O değerler, sayesinde yaşayabildiğim ahlaksal yapılardır.
His theory could be totally incorrect.
Fikriniz tamamen doğru olmayabilir.
My theory is incorrect and I will not be quieter.
Fikrim yanlış değil ve daha fazla sessiz kalmayacağım.
That is incorrect.
Yanlış.
Incorrect identification.
Yanlış tahmin.
No, that's incorrect.
Bakayım, hayır, o yanlış.
Incorrect!
Yanlış.
An incorrect position in flight can cost an individual his life or leave him maimed for life.
Havadaki hatalı bir duruş kişinin hayatına mal olabilir. Ya da onu sakat bırakabilir.
Any member of a team may buzz in an answer, but if incorrect, then the other team will have the opportunity...
Düğmeye bastıktan sonra, iki takımda cevaplayabilir.
Incorrect.
Doğru değil.
It is possible that judgment was incorrect.
Bu kararımın..... yanlış olması mümkün.
Or is that incorrect?
Yoksa bu hatalı bir varsayım mı?
- Hiccup? - That may be an incorrect analogy.
- Bu yanlış bir benzetme olabilir.
- That may be an incorrect analogy. How so?
Sizi incitmeyeceğiz, ama onlara yardım etmeliyiz.
Your information is incorrect, commander.
Sendeki bilgi yanlış Binbaşı.
Captain, the admiral is definitely incorrect.
Kaptan, Amiral kesinlikle yanılıyor.
" Based upon the unusual agreement of incorrect answers...
" Yanlış cevaplardaki sıradışı benzerlikler dolayısıyla...
Your students averaged fewer than four wrong on the multiple choice where other schools average 14 to 18 incorrect answers.
Öğrencileriniz çoktan seçmeli sorularda ortalama dörtten az hata yaptılar diğer okullardaysa hatalı cevap oranı 18-14 arası.
Sorry, Ken, but your answer was incorrect.
Üzgünüm ama cevabın yanlıştı.
After all, if in Austin... in our state appeals court, I was 9-0 correct... and in Washington, I was 1-8 incorrect.
Neticede, Austin Temyiz Mahkemesi'ne göre ben 9'a 0 haklıyım ama Washington'a göre, 1'e 8 haksızım.
That is incorrect.
Bu doğru değil.
Our readings were incorrect.
Okumalarımız hatalıymış.
- Maybe my inputs were incorrect.
- Belki de girdilerim hatalıydı.
Perhaps reports were incorrect, sir.
Raporlar doğru olmayabilir, efendim.
Incorrect strategy, Number One. To risk your crew and ship to retrieve only one man.
Bir adamı kurtarmak için gemiyi ve mürettebatını riske atmak yanlış strateji, bir Numara.
'Tis unmanly grief. It shows a will most incorrect to heaven.
Erkeğe yakışmaz Tanrıya karşı gelmek sayılır.
Incorrect.
- Yanlış.
- You were making incorrect assumptions.
Yanlış tahminlerde bulunuyorsunuz.
Now that's an incorrect accusation.
Yanılıyorsun.
That would be an incorrect assumption.
Bu yanlış bir sanı olurdu.