English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Incredulity

Incredulity translate Turkish

19 parallel translation
But being oriental-born myself, like my brothers and my sister here, I suffered from a natural incredulity.
Kardeşlerim gibi Doğu'da doğan biri olarak, ben de şüpheci biri olmuştum.
I apologize for my incredulity but, is it true that that monk can fly? It may happen.
Şüpheciliğimi af buyrun ama, o rahibin uçtuğu doğru mu?
You'll pardon my incredulity. I presumed you'd be gone by now.
Şaşkınlığımı bağışlayın ama gitmiş olacağınızı tahmin ediyordum.
If you detect a hint of skepticism or incredulity in agent scully's voice, It's because of the overwhelming evidence gathered by the f.b.i.... Debunking virtually all claims of ritual abuse by satanic cults.
Eğer Ajan Scully'nin sesinde bir şüphecilik veya inanmazlık hissedersen,... bunun nedeni FBI tarafından toplanmış çoğu kanıtta satanist ayinlere atfedilen tüm ifadelerin kaile alınmamış olmasıdır.
Do forgive our incredulity, but I'm wondering... how you can be certain you've achieved transparency at all.
Küstahlığımızı hoşgörün ama... Acaba saydamlığı sağladığından nasıl emin olduğunu bize anlatman mümkün mü?
It'll probably be a high level of incredulity, but I'll try to keep it within reason.
Muhtemelen sana inanmayacaktım Ama bunu kabullenmeye çalışırdım
And a little less incredulity on your part would be appreciated.
Gösterdiğin ufak kuşkuculuk da takdire değer.
I'll take your incredulity as a compliment.
- İnanmamanı iltifat olarak kabul ediyorum.
I don't... understand your tone of incredulity.
Sesinizdeki kuşkuculuğu anlamıyorum.
Disbelief, incredulity, disappointment.
Güvensizlik, kuşku, hayal kırıklığı.
Disbelief, incredulity, disappointment.
İnançsızlık, şüphecilik, hayal kırıklığı
And that's not sarcastic incredulity, I honestly wanna hear your thoughts on getting me across.
Ve bu iğneleyici bir kuşku değil gerçekten beni nasıl geçireceğin hakkında düşüncelerini duymak istiyorum.
" it was the epoch of belief, it was the epoch of incredulity,
İnanç vaktiydi. Şüphecilik vaktiydi.
Please note my incredulity.
İnançsızlığımı not edin lüften.
You'll have to excuse my incredulity, but it seems to me that you and Mr. gardner share... Almost everything.
Şüpheciliğimi mazur görmek zorundasınız,... ama bana göre siz ve Bay Gardner, hemen hemen her şeyi paylaşıyorsunuz.
Your incredulity... Is excused.
Şüpheciliğiniz... mazur görülüyor.
Mr. Canning, you've been leaving this earth for three months now. So excuse my incredulity.
Bay Canning, göçmek için hepi topu üç ayınız kaldığını düşünürsek şüpheyle yaklaştığım için kusuruma bakmayın.
It was the epoch of belief. It was the epoch of incredulity.
İnanç ve şüphecilik çağıydı.
Your incredulity perplexes me. No, your incredulity perplexes me, nerd.
Hayır, asıl senin tepkilerin beni şaşırttı, inek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]