English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Incursion

Incursion translate Turkish

172 parallel translation
I have completed the assignment, captain. - A theoretical incursion into...
- Teorik kısmını tamamladım...
After the incursion of 7 of September, many firemen had worked 40 hours without stopping.
7 eylüldeki saldırı sonrası, birçok kurtarma görevlisi ve itfaiyeci 40 saat aralıksız çalıştı.
An armed incursion now would undermine those negotiations.
Silahlı bir olay bu görüşmeleri çıkmaza sürükler.
But, Captain, as you can see, there is no incursion.
Ama Kaptan, sizin de gördüğünüz gibi, burada istila falan yok.
They may be preparing for an incursion into Federation space.
Federasyon bölgesine saldırmaya hazırlandıklarını düşünüyoruz.
I didn't say war. I said incursion.
"Savaş" demedim Binbaşı, "saldırı" dedim.
- What do you think, Henry? - Well, as you know, most of my staff have weighed in against this incursion.
Şey bildiğiniz gibi, bütün herşeyimi bu baskın için kullandım
A night-time airdrop incursion is out due to the full moon.
Dolunay yüzünden bir gece-hava harekatı imkansız.
An incursion underwater to retake an impregnable fortress held by an elite team... of U.S. Marines in possession of 81 hostages and 15 guided rockets... armed with V.X. poisoned gas.
- Shep? Ellerinde 81 rehine ve V.X. gazıyla yüklü 15 güdümlü roket bulunan... elit Amerikan askerlerinin ele geçirdiği girişi imkansız bir kaleyi geri almak için... deniz altından yapılacak özel bir harekat.
Green light to SEAL incursion.
SEAL timi operasyona başlasın.
Temporal incursion is complete.
Zamansal saldırı tamamlandı.
Begin calculations for the next incursion.
Bir sonraki saldırı için hesaplamalara başla.
Another incursion, even a minor one, could undermine everything.
Başka bir saldırı, hatta küçük bile olsa herşeye zarar verebilir.
Temporal incursion in progress.
Zamansal saldırı ilerliyor.
Prepare to initiate a temporal incursion.
Zamansal bir saldırı başlatmaya hazırlan.
We're preparing for a temporal incursion.
Zamansal bir saldırı için hazırlanıyoruz.
What incursion?
Ne saldırısı?
It's going to cause a temporal incursion within the ship.
Geminin içinde zamansal bir saldırıya yol açacak.
Two and a half years ago, a police incursion found a 33 years old male with his head cut off.
İki buçuk gün önce, polis baskınında 33 yaşında. elleri kesilmiş bir adam bulmuşlar.
Incursion factor.0036
Akış fktörü.0036
Your incursion into our training facility is gonna leave an embarrassing mark on my record.
Eğitim üssümüze girişiniz..... benim kayıtlarımda utanç kaynağı olarak gözükecektir.
- We were under the impression..... there had been an alien incursion.
- Biz, bir uzaylı baskını olduğu izlenimindeydik.
There's been an alien incursion within the SGC.
SGC'de bir uzaylı baskını olmuş.
A full military incursion will be impossible, Colonel O'Neill.
Bir askeri baskın mümkün değil, Albay O'Neill.
With these weapons I have provided..... we will defend against any incursion by the impure forces outside our gate.
Temin ettiğim bu silahlarla..... kapımızın dışındaki kötücül güçlerin tüm saldırılarına dayanabiliriz.
A further incursion could result in a formal complaint to the embassy.
Hücuma devam edersek resmi şikayet gelebilir.
Our core mission is to find technologies we can use..... to repel Goa'uld incursion.
Temel görevimiz, Goa'uld baskınına karşı koymak için kullanabileceğimiz teknolojiler bulmak. Haksız mıyım?
We know of your incursion into our territory.
Bizim bölgemize olan saldırınızdan haberimiz var.
A friend, Nestor, was killed in the first graboid incursion.
Nestor adlı bir dost ilk Kapangil saldırısında ölmüştü.
It's an incursion.
Bu bir baskın.
I consider this latest incursion nothing less than an act of war.
Bu son ihlali bir savaş olarak görüyorum.
- Alien incursion.
- Dünya dışı istila.
You are making an unwarranted incursion... a gradual or stealthy entrance into the sphere of another.
Yetkin olmadan bir başkasının alanına, gizlice veya aşamalı olarak girmektesin.
An aggressive perforation of one would allow an unacceptable incursion of material... from your existence into ours.
Birinin saldırgan bir şekilde onu delmesi sizin varoluşunuzdan bizimkine doğru... kabul edilemez bir malzeme akınına neden olur.
Not nearly enough for a serious incursion.
Ciddi bir işgal için yeterli değil.
Not for a random incursion.
Rasgele saldıramayız.
I'm reading a life sign, a possible incursion.
Hayat belirtisi alıyorum. Bir saldırı olabilir mi?
In the north a massive Saxon incursion has begun.
Kuzeyde şiddetli bir Sakson akını başladı.
Pentagon watchdogs today accused the private equity fund of Manchurian Global of grossly overpricing plasma and other critical medical supplies during the recent Indonesian incursion, even as the company secured a half-billion-dollar no-bid contract to provide combat support services to American soldiers
Pentagon denetçileri bugün özel yatırım fonu Manchurian Global'ı Endonezya saldırısında plazma ve diğer kritik tıbbi malzemeleri aşırı yüksek fiyata satmakla suçladı. Şirket, Sri Lanka'ya sevke hazırlanan Amerikan askerlerine savaş destek hizmetleri vermek üzere yarım milyar dolarlık ihalesiz bir anlaşmayı almış olmasına karşın.
For example, in Black Hawk Down... the incursion of the Black Hawks entering into Mogadishu.
Mesela Black Hawk Down filminde... Black Hawks'ın akıncıları Mogadishu'ya giriyor.
In the north a massive Saxon incursion has begun.
Kuzeyde büyük bir Sakson saldırısı başladı.
Detailing the actions to be taken in the event of an alien incursion.
Büyük Britanya hükümetinin, uzaylı saldırısına karşı yapacağı eylemlerin ayrıntıları.
You can already see the extent of the incursion with the naked eye.
Saldırının büyüklüğü çıplak gözle de görülebiliyor.
Another Ori incursion.
Yeni bir Ori saldırısı mı?
The Jaffa at Kallana were defending themselves against a military incursion.
Jaffalar kendilerini askeri bir saldırıya karşı savunuyordu.
"Evidence of alien incursion, " no matter how indirect, must be obtained by any means necessary. "
gereken yapılarak elde edilmeli. "
Set for 360-degree incursion.
360 derecelik taarruz pozisyonu alıyoruz.
It will not be enough to dissuade them from continuing their incursion into this galaxy.
Bu yenilgi, onları galaksiye saldırmaktan vazgeçirmez.
Looks like a ground incursion is about to begin.
Görünüşe göre bir kara saldırısı başlamak üzere.
Committing our ships to co-operate in the fight against the Ori incursion was a strategic mistake.
Ori hücumuna karşı olan savaşa gemilerimizi adamak stratejik bir hataydı.
The Germans could still mobilise powerful forces and strangle the incursion.
Bu, gerçek çıkarma mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]