Indigo translate Turkish
220 parallel translation
Teak, ivory, spices, silks, indigo.
Hint meşesi, fildişi, baharat, ipek, çivit?
Two hundred ceroons of Bengal indigo at $ 1.25, down 10.
Çivit, 1.205 Dolar. % 10 düştü.
Teak, silk, ivory, indigo.
İpek, fildişi, çivit mi?
Yellow ocher, viridian, raw umber, burnt umber, indigo. I think that's about it.
Toprak sarısı, zümrüt yeşili, doğal ombra, çivit mavisi.
This is because we have a special product, a dye called Awa Indigo, and we maintain a monopoly on it.
Bunun sebebi, Awa Mavisi adıyla ürettiğimiz özel boyanın tekelini elimizde bulundurmamız.
Naturally our domain is afraid that the knowledge of indigo production might be smuggled out, so we have established the Indigo Office to exercise strict control.
Uzun lafın kısası, korkumuz kabilemizin boyayla ilgili sırrının dışarı sızdırılması. Bu nedenle ticari işleri yönetecek Boya Bürosunu kurduk.
The Shogunate, however, is desperate to rebuild its finances and has set its sight on our Awa Indigo profits.
Ama ümitsizce ekonomik gücünü artırmaya çalışan Shogun Awa Mavisi'nin sırrını ele geçirmeyi kafasına takmış durumda.
So they sent their Oniwaban spies into our domain and incited our indigo artisans to demand better work conditions and wage increases in a scheme to start an uprising.
Boyahane işçilerinin daha iyi çalışma şartları ve daha fazla maaş talep edecekleri bir isyan çıkarmak için bölgemize casuslar yolladılar.
If an uprising occurred, it would be an excuse to ban our Awa Indigo sales. Then the Shogunate would take over and rob us of our revenue.
İsyan gerçekleşecek olursa Shogun bunu bizi tekelden çıkarmak için bahane olarak kullanabilir ve tekel yalnızca onların kâr sağlayacakları şekilde ellerine geçer.
However, because the punishment was too harsh, the head of the indigo artisans feared for his life. Thus Chuzaemon Makuya left our domain and escaped into our neighboring Takamatsu Territory. This was our huge blunder.
Ama bu aşırı yöntem geri tepti ve çiftçilerimizin lideri Chuzaemon Makuya'nın, hayatından endişe ederek komşumuz Takamatsu Klanı'na kaçmasına neden oldu.
If we allow the BenTenRai brothers to spirit away Chuzaemon Makuya, the Shogunate will find out how to produce Awa Indigo. It can lead to a grave situation, and our domain may fall.
Hidari Kardeşler Kakuya'yı Edo'ya geri getirecek olursa Awa Mavisi'nin sırları Shogun yönetiminin eline geçer ve bu da klanımız için bir yıkım olur!
For years the landlords have ordered us to grow indigo for dyeing cloth.
Yıllarca toprak sahipleri, kumaş boyası için çivit yetiştirmemizi emretti.
So no one wants our indigo.
Hiç kimse çividimizi istemiyor.
Kartar Singh, Indigo Singh,
Kartar Singh, Indigo Singh,
But I liked it out there so I found myself a job as an overseer on an Indigo farm.
Ama orayı sevdim sonra da çivit tarlasında kendime gözetmenlik işi buldum.
Kartar Singh and Indigo Singh.
Kartar Singh ve Indigo Singh.
Indigo, does Bleek know you're here?
Indigo, Bleek burada olduğunu biliyor mu?
Indigo and Clarke just walked in.
Indigo ve Clarke kulübe girdiler.
Indigo, that tickles.
Indigo, gıdıklanıyorum!
You called me Indigo.
Bana İndigo dedin.
I didn't call you Indigo.
Sana İndigo demedim.
- Motherfucker, you called me Indigo.
Hayır seslenmedin! Seni orospu çocuğu.
I am in your bed, Bleek... Indigo, not Clarke.
Senin yatağındayım Bleek, Clarke, İndigo değil!
If you say you care, then why in the fuck are you still fucking Indigo?
Beni umursadığını söylüyorsan niye hâlâ İndigo'yu düzüyorsun?
Me, Indigo, Clarke.
Ben, İndigo, Clarke...
I'm looking out for myself. Besides, Indigo and Clarke cut me off.
Ayrıca İndigo ve Clarke beni kendileri kesip attılar.
Hello, Indigo,... it's me.
Merhaba İndigo. Benim...
Hello, Indigo. Can I come in?
Selam Indigo, içeri gelebilir miyim?
- Indigo.
Indigo. Ne?
Will thou, Indigo Downes, have this man to be thy wedded husband?
Sen İndigo Davis bu adamı eşin olarak kabul ediyor musun?
Code Indigo Delta Echo Niner.
Kod, lndigo-Delta-Echo-Niner.
Prairie indigo.
Prairie indigo.
They've tried to set him up with Tiffany and Indigo
Ona Tiffany ve Indigo yu ayarlamayı denediler
They've tried to set him up With Tiffany and Indigo
Ona Tiffany'yi ve Indigoyu ayarlamaya çalıştılar.
Indigo blue.
Çivit mavisi.
Reporter : At Indigo, former model Tina Menzhal was signing her new book, "Hot Buzz," which tells of her years as an international jet-setter.
Eski manken Tina Menzhal, Indigo'da uluslararası jet sosyetede geçirdiği yılları anlatan "Sıcak Dedikodular" kitabını imzaladı.
And then you told some joke about the Indigo Girls and a Mexican restaurant that I still don't understand.
Hala anlamadığım İndigo Kızlar ve Meksika şarkısı yaptın.
Indigo is right across the street from here.
Indigo. Tam karşımızdaki sokakta. Tamam mı?
If they'd gotten wet, the indigo dye would have bled onto your white socks.
Islanmış olsalardı, çivit mavisi beyaz çoraplarınızı boyardı.
The blue extracted from indigo is more beautiful than the indigo itself.
Çivitin özünden çıkan mavi, çivitin kendisinden daha güzeldir.
But without the indigo, there would be no blue.
Ama çivit olmasaydı, mavi de olmazdı.
Be like the indigo.
Çivit gibi ol.
1st place in the GT Class, Indigo's Kim Yi-soo.
"GT sınıfında birincilikte, Indigo'dan Kim Yi-soo."
Candlelight, the Indigo Girls playing, picture of your dead girlfriend on your bloody lap.
Mum ışığı. Bea ve Go Girls çalıyor. Ölü kız arkadaşının fotoğrafı yanında.
Indigo, violet
Indigo, menekşe
Red, orange, yellow, green, blue, indigo, violet.
Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor.
Indigo, spices, opium
Çivit, baharat, afyon.
I can't even believe you would have the audacity to call me by your other woman's name.
Bana İndigo dedin! Bana öbür hatununun ismiyle hitap edecek kadar terbiyesiz olabileceğine inanamıyorum. Yani, aptal değilim!
- I'm Clarke, not Indigo.
Ben Clarke'ım İndigo değil! Sana Clarke dedim.
This ls Indigo.
Ben İndigo.
Indigo!
Indigo!