English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Indoors

Indoors translate Turkish

714 parallel translation
We must go indoors.
İçeriye girmeliyiz.
Miss Mina, you must come indoors.
Bayan Mina içeri girmelisiniz.
Having collected their leaves the villagers return home. They spread out the contents of their sacks indoors.
Yaprak toplamayı bitirdiklerinde, çiftçiler köylerine dönüyorlar ve çuvallarının içindekileri evlerine seriyorlar.
Get indoors!
İçeri gir!
Everybody get indoors!
Herkes evlere girsin!
Raise all the men you can, lock the women indoors and wait for me.
Bulduğunuz tüm erkekleri toplayın, kadınları evlere kilitleyin ve beni bekleyin.
Keep indoors.
İçeride kalın.
Get indoors.
İçeri girin.
Keep indoors.
İçeride durun.
- We should eat indoors if it's stormy
- Fırtına çıkarsa içeride yiyebiliriz.
- Kept me indoors too much.
- Kapalı yerde olmayı sevmedim.
- Well, my moods change indoors.
- Evet, evde ruh halim değişiyor.
It seems a shame to go indoors on such a beautiful day.
Böyle güzel bir günde evde kalmak utanç verici.
- Will you come indoors? We know all about first aid. We were in the A.R.P.
Gelin sizi tedavi edelim, biz ilk yardım biliyoruz.
" Perhaps I stay indoors too much.
Kendi kendime dedim ki, "Belki de eve fazla kapandım."
They're never indoors long enough.
İçerde yeteri kadar kalmazlar.
Well, there's one indoors right now.
Şu anda içerde bir tanesi var.
Stay indoors now.
Şimdi içeride kalın.
Then why do you stay indoors all the time?
Neden sürekli kapalı yerdesiniz?
Then, when it comes, you sit indoors and play cards.
Sonra tatil gelince eve kapanıp kart oynuyorsunuz.
Of course, I'm sure he's handy indoors too.
Ama eminim içeride de beceriklidir.
Why do you paint it indoors by gaslight?
Neden içeride, gaz lambası ışığındasın?
Sweeping among the dead leaves in a rage... so that I'm forced to remain indoors.
Ölü yaprakları öfkeyle yerden kaldırıyor ve ben de içeride mahzur kalıyorum.
Then shore patrol expects him to own blues or stay indoors.
Sahil güvenlik mavi üniforma almasını ya da evde kalmasını bekliyor.
I don't know how you can stay indoors all day long.
Bütün gün boyunca nasıl evin içinde durabildiğini anlamıyorum.
And with Colonel Sir Francis Garrold coming too we can't dedicate the Roll of Honor indoors.
Ve Albay Sir Francis Garrold'un da gelmesiyle Roll of Honour'u içeride ithaf edebiliriz.
You won't keep those people indoors for ever.
Ne dersin? Siz şu insanları ebediyen içerde tutamazsınız.
As long as you remain indoors, you'll be safe.
Dışarıya çıkmadığınız sürece emniyette olursunuz.
They won't stay indoors.
İçeride kalmıyorlar ki!
That's because we're indoors.
Kapalı mekanda olduğumuzdandır.
It does shine... indoors, anyway.
Parlıyor... kapalı yerde hem de.
Very well, you'll stay indoors all day.
Pekala, bütün gün odada kapalı kalacaksın.
Mother says scribbling indoors ruins the complexion.
Annem evde bir şeyler karalamanın insanın karakterini bozduğunu söylüyor.
I scraped it off the floor Just now when Mrs. AppIeby brought you indoors.
Az énce Bayan Appleby seni I § eri getirirken bunu yerden kazldlm.
- Indoors
- İçeride.
But indoors, in this heat, they need twice the amount.
Ama kapalı alanda ve bu sıcakta, iki katı suya ihtiyaçları var.
If you are blind, stay indoors.
Eğer görmüyorsanız kapalı yerlerde kalın.
Well, at least you get indoors once in a while and off your feet.
En azından senin bir avantaşın var. Arada sırada içeri giriyorsun ve ayakların yerden kesiliyor.
But it's much too nice to stay indoors.
Ama bu içeride kalmaktan daha güzel.
So you'll dream indoors.
İçeride olduğunu hayal et.
You shouldn't stay indoors in such beautiful weather.
Böyle güzel bir havada içeri tıkılıp kalmamalısınız.
Shall we continue indoors?
İçeride devam edelim mi?
I suggest you stay indoors until the show finishes its run.
Onlar uzayıp gösteri bitene kadar kapalı bir yerde kalmanı öneririm.
Maybe their parents found out and locked them indoors.
Belki aileleri onları fark etmiştir ve onları kilitlemişlerdir.
Come on, let's get indoors.
Hadi, içeri girelim.
I'm indoors behind bars, and I want to get out.
Parmaklıklar ardına kapalıyım ve dışarı çıkmak istiyorum.
"As soon as the hawk will come a leash length indoors, she may be tried off a fence or gatepost out of doors".
"Doğan bir kayış boyu içeri girdiğinde, bir kafes ya da parmaklıkla dışarı çıkması engellenebilir."
"It is quite likely that although she was coming to the fist promptly indoors, she will now refuse to come at all".
"İçerideyken hemen yumruğunuza tünüyor olsa bile, büyük olasılıkla şimdi bunu yapmak istemeyecektir."
Families stay indoors and don't even know if it's snowing.
Aileler evlerinden çıkmadığı için karın yağıp yağmadığını bilmezler.
No permit's needed for a meeting indoors!
Kapalı salon toplantısı için izne gerek yok!
Your pulse is normal. It's just a cold. Just stay indoors a few days.
Birkaç gün daha dinlenirseniz hiçbir şeyiniz kalmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]