English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inexperienced

Inexperienced translate Turkish

394 parallel translation
Inexperienced.
Deneyimsizsin.
You are inexperienced, aren't you?
Deneyimsizsin, değil mi?
Because you knew I was dull and gauche and inexperienced... and there could never be any gossip about me.
Silik, beceriksiz ve deneyimsiz olduğumu biliyordun çünkü hem hakkımda hiç dedikodu da yapılamazdı.
I'm not inexperienced.
Tecrübesiz falan değilim.
So at last, the tribe decided that it wasn't a good enough excuse for him that he was young and inexperienced.
Sonunda kabile gençliğinin ve tecrübesizliğinin mazeret olamayacağına karar vermiş.
And Madam Curie, in spite of her acknowledged abilities is if you would permit me to say so young inexperienced, and a woman.
Ve Madam Curie, yeteneklerine rağmen oldukçe genç, tecrübesiz ve bir kadın olduğunu söylememe izin verin.
Inexperienced, perhaps, curious, as young men are, eager for adventure.
Tecrübesizdim belki genç erkekler gibi meraklıydım. Maceraya atılmaya hazır.
"She was inexperienced."
"... ne yazık ki öyle bir deneyimi yoktu. "
I just think it's unfair to send someone so young and so inexperienced out after a...
Onun kadar genç ve tecrübesiz birini bir katili bulması için görevlendirmek haksızlık...
Inexperienced management brought shortages to animal farm, but Snowball continued his thinking for the future.
Yönetimin tecrübesizliği yüzünden çiftlikte kıtlık baş gösteri, ama Kartopu geleceği düşünmeye devam ediyordu.
It just happens that Eileen and the inexperienced... frustrated, spinsterish Ruth Sherwood... are one and the same.
Eileen'e olanlar, tecrübe ettikleri ve hayal kırıklığına uğrayan, kız kurusu Ruth Sherwood tek ve aynı kişi.
He's such an inexperienced boy.
Deneyimsiz bir genç.
Young and terribly inexperienced but not conceded.
Genç ve oldukça deneyimsizsin ama takıntılı değilsin.
Inexperienced, but curious.
Deneyimsiz ama meraklıdır.
You know, inexperienced, and nothing to offer.
Bilirsin, tecrübesizler, ve davetkar değiller.
Every writer, particularly an inexperienced one, should stick in his own back yard.
Her yazar, özellikle deneyimsiz biri kendi çöplüğünde ötmelidir.
Why should we entrust the fate of a city to your inexperienced hands?
Şehrin kaderini senin tecrübesiz ellerine neden emanet edelim ki?
I was young and inexperienced then.
Tabii o zamanlar genç ve tecrübesizdim.
What would the senate do with an inexperienced legislator who lacks the faculty of self-deception, essential requisite for those who wish to guide others?
Diğerlerini yönlendirmek isteyenlerin olmazsa olmazı kendini kandırma fakültesinin yokluğu içindeki tecrübesiz bir meclis üyesini senato ne yapsın?
You're still very young and inexperienced.
Hala çok genç ve tecrübesizsin.
I'm inexperienced in these matters and frivolous by nature.
Bu gibi sorunlarla uğraşmakta tecrübesizim. Ve doğal olarak başaramayabilirim.
Forgive me, I fear my inexperienced methods will never meet with your approval.
Korkarım, benim acemi metodlarım, senin tarafından asla onaylanmayacak.
That could drive an inexperienced person insane.
Böyle şeyler tecrübesiz birini çılgınlığa sürükleyebilir.
I am Yoshida, an inexperienced swordsman.
Ben Ryutaro Yoshida, deneyimsiz bir kılıççıyım.
Marshall just dumped the case in our eager, inexperienced little hands.
Marshall bizim istekli ve acemi ellerimize attı.
My girl keeps talking about some beauty queen and I think, she is young, you know, inexperienced, somebody might get the better of her, so I came to ask... to see... well, just to find out what it's all about.
Kızım yarışmadan bahsetti ama,... o çok genç, yani deneyimsiz, birisi ona göz kulak olsa iyi olur, ben de burada ne yaptığınızı görmek ve olan biteni anlamak için geldim.
He was young and inexperienced.
Genç ve tecrübesizdi.
I think he's too young and inexperienced.
Bence çok gençve tecrübesiz.
They seemed embarrassed and a little inexperienced.
Biraz utangaç ve deneyimsiz görünüyorlardı.
We've met up and discussed about it,... but we are too inexperienced.
Hepimiz toplanıp, bu durumu konuştuk ne yapacağımızı şaşırdık.
We are inexperienced.
Neye karar vereceğimizi bilemiyoruz.
Inexperienced people who get emotionally involved can often do more harm than good.
Duygusal olarak etkilenebilen tecrübesiz insanlar iyilikten çok kötülük yapabilir.
Why entrust the city s fate to your inexperienced hands?
Şehrin kaderini senin tecrübesiz ellerine neden emanet edelim ki?
It would be much fairer if you went first knowing how inexperienced you are.
İlk sen gidersen, ne kadar deneyimsiz olduğunu görür. Bu daha adil.
Inexperienced.
Tecrübesiz.
I just took over the house from my father and I am still inexperienced
Burası babamdan miras kaldı bana bu işlerde hala acemiyim
I'm too inexperienced, too clumsy.
Çok tecrübesizim, çok beceriksizim.
The rebels are amateurs, inexperienced and weak in defence.
İsyancılar ise amatörler, ayrıca savunmada deneyimsiz ve zayıflar.
Opposing them were just 80,000 ill-equipped, inexperienced Americans.
Almanların karşısında, zayıf donatılmış ve tecrübesiz 80.000 Amerikan askeri vardı.
The ones that existed they were little resistant e its crews practically inexperienced.
Olanlar da dayanıksız, mürettabatı hemen hemen eğitimsizdi.
It had two or three sailors with experience e the remains were inexperienced.
İki ya da üç tane birinci sınıf denizci vardı. Kalanlar da sıradan kimselerdi.
You would like to look like him, but - and this is probably one of the effects of your being young and inexperienced in the art of being old - you get restless too quickly :
Onun gibi gözükmek isterdin ama - muhtemelen yaşlılık sanatında henüz körpe ve tecrübesiz olduğun için - çok çabuk rahatsız oluyorsun :
Now, it's clear... Mrs. Stafford is a very inexperienced businesswoman.
Peki, bayan, burada bütün gün kalabilirsiniz, bana vız gelir.
People today are not as inexperienced... in contract matters as they used to be.
Kontrat işlerinde insanlar artık geçmişte olduğu kadar tecrübesiz değil.
Inexperienced :
Deneyimsiz...
The young and inexperienced will give their courage and their faith to the tired and the uncertain.
Genç ve tecrübesizler, cesaret ve inançlarını yorgun ve kararsızlar için kullanacak.
Shy and inexperienced as he is.
Utangaç ve bir o kadar da toydur.
She is young... and inexperienced.
Ona yol göster ve onu sev... "
He was an inexperienced climber.
Ve kocanızı daha fazla denetim altında bulundurmalıydım, bayan.
- Not if theyre inexperienced.
- Tecrübesizler almaz.
He was grimy, he was dirty, he had his helmet on, he had his Enfield rifle, he had grenades festooned on him, and he had this young 15-year-old Italian chick with him, a very buxom young lass who did not look inexperienced in spite of her age.
Pis ve kirliydi. Başında miğferi vardı. Enfield tüfeği yanındaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]