English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inferior

Inferior translate Turkish

807 parallel translation
You are not inferior, ruled by emotions confused by love and morality.
Sana duygular egemen değil, sevgi ve ahlak kafanı karıştırmıyor.
Good, inferior person, dramaor
Sersefil bir hayat. Bir aktör. Pekâlâ.
Your warriors are not inferior to the Germans, Prince.
Savaşçılarınız, Cermenlerden daha aşağı değil Prensim.
Any attempts to supply provisions of inferior quality will be met by severe rebuke.
Sözlü uyarı yapılacaktır. Sözlü uyarı.
By making him feel inferior.
Ona bazı şeyleri hissettirerek.
His position will be inferior.
Onun oturma pozisyonu hep aşağıda olacak.
They are inferior and therefore enemies of the state.
Onlar aşağı sınıftır ve ülkenin düşmanıdırlar.
But, do you expect me to be glad that your family is inferior to mine? Oh!
Ama, ailelerimiz arasında... sınıf farkı olmasından memnun olmamı mı bekliyorsunuz?
Admittedly, your workers may be under paid as workers... but as an inferior race, as slaves, they are highly over paid.
Gerçekte sizin işçileriniz düşük ücler alıyor olabilirler... fakat köle gibi aşağılık bir ırk için onlara fazla bile ödeniyor.
He doesn't want to be touched by an inferior race.
Aşağı ırktan birinin ona dokunmasını istemiyor.
However... your judo is vastly inferior in quality to my judo.
Karate konusunda ikimizin arasında dağlar kadar fark var.
The fact is, once and for all, I do not wish to treat you as an inferior.
Gerçek şu ki kesinlikle benden daha aşağıdaymışsınız gibi davranmak istemiyorum.
Such an inferior genre.
Basit bir türdür.
If he keeps quiet, it would mean an Italian is equal to a German, and there's no difference between the blood of an inferior and a superior race.
Eğer konuşmazsa... Bir İtalyan, bir Alman'a denk demektir ki... Bu da üstün ırkın kanı ile adi ırkın kanı arasında, bir fark yok demektir.
- Du Schweinehund, you inferior ape.
- Du Schweinehund, adi maymun.
Conspired against, set upon by inferior peoples, inferior nations. He cannot admit to error, much less to wrongdoing.
Küçük toplulukların kurdukları komplolar karşısında suçlu olduğunu itiraf edemedi.
a rather inferior grade, but potable.
birinci sınıf değil ama içilebilir.
In spite of his goodness, she will give him up for someone inferior, if that someone is more, shall we say, attractive.
Ne kadar iyi biri olursa olsun, bir erkekten kolaylıkla vazgeçebilir, ve sözgelimi, daha çekici bir erkeğe kapılabilirler.
He can see and thus turns me into an inferior being.
O gözü açıklardan. Bu da onu şanslı kılıyor.
And the victims - inferior beings whose lives are unimportant anyway.
Kurbanlar, önemli olmayan aşağılık insanlar olmalı.
Then may I ask who is to decide if a human being is inferior, and is therefore a suitable victim for murder?
O zaman kim öldürülecek insana karar verecek ve onun bir cinayet için iyi bir kurban olduğunu anlayabilecek?
Good and evil, right and wrong were invented for the ordinary average man, the inferior man, because he needs them.
Doğru ve yanlış, iyi ve kötü sıradan insanlar tarafından icat edildi. Çünkü aşağılıkların buna ihtiyacı var.
Remember we said,'the lives of inferior beings are unimportant'?
Aşağılık canlıların yaşamları önemsizdir dediğimizi hatırlıyor musun?
I mean that tonight you've made me ashamed of every concept I ever had of superior or inferior beings.
Demek istiyorum ki, bu gece aşağılık veya üstün canlılar hakkındaki bütün düşüncelerimden utanmamı sağladın.
By what right did you dare decide that that boy in there was inferior and therefore could be killed?
Hangi cüretle oradaki çocuğun aşağılık olduğundan dolayı öldürülebileceğini söylersin?
It was possible they might remember me but I thought it unlikely, shop assistants being commonly regarded as an inferior race who never emerged from the other side of the counter.
Beni hatırlamaları imkan dahilindeydi. Ancak ben aksini düşünüyordum. Tezgahtarlar çoğunlukla aşağı ırktan kabul edilirler.
Because in the manner of an inferior you tried to buy something you didn't think you merited on your own.
Çünkü aşağı tabakadan biri olarak sana ait olabileceğini düşünmediğin bir şeyi satın almaya çalıştığın için.
- Well, do you consider them inferior?
- İkinci sınıf insanlar mı sizce?
- No, I don't consider them inferior.
- Hayır. - Ya Porto Rikler?
They need us inferior Americans, who've no manners but a lot of power and know-how,
Terbiyeden yoksun ama gücü ve bilgisi olan biz avam Amerikalılara ihtiyaçları var.
He had used an inferior grade of glass.
Kalitesiz bardak kullanmıştı.
An inferior officer was disrespectful with a superior magistrate in the gravest manner.
Alt kademedeki bir memur amirine ciddi bir şekilde saygısızlık yaptı.
She feels inferior to him.
Ona çok bağlı.
So superior in an inferior way.
Bayağı biçimde küstah.
All of them are inferior, but choose one.
Biraz kalitesizdirler ama seç artık birini.
Here's a man in a responsible position, who feels insecure and... inferior because he has no formal education.
Bu adam önemli bir yere gelmiş, ama okulda eğitim almadığı için... niteliksiz olduğunu düşünüyor ve kendine güvenmiyor.
Hmm, you feel inferior to Jack Wales?
Hmm, Jack Wales'e karşı kendini ezik mi hissediyorsun?
The inferior race can't win!
Aşağı ırk kazanamaz!
But they make inferior footwear.
Ama onlardan ikinci sınıf ayakkabı çıkar.
That is, inferior footwear is made from them.
Dediğim gibi, onlardan ikinci sınıf ayakkabı çıkar.
- People think that you're inferior
İnsanlar ikinci sınıf olduğunu düşünüyor.
I never consider him inferior
Asla ikinci sınıf addetmiyorum onu.
You don't think I'm inferior?
İkinci sınıf değil miyim sence?
Behaviour determines whether one is inferior or superior
Birinin değersiz veya üstün olduğunu belirleyen davranışlarıdır.
If you acted as an inferior, I'd think of you as one
Değersiz biri gibi davranırsan öyle olduğunu düşünürüm.
You won't feel inferior anymore
İkinci sınıf hissetmeyeceksin artık.
You were transferred here to Leavenworth because of an inferior record.
Kötü bir dosyan olduğu için buraya, Leavenworth'e nakledildin.
It has to be someone inferior.
Aşağılık birisi olmalı.
Your maps are inferior.
Haritalarınız kalitesiz.
They are inferior beings and devils.
Aşağılık ve şeytan olmaya başlıyorlar.
He said that you are the most inferior person, dramaor
Bir aktör.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]