English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Infertile

Infertile translate Turkish

124 parallel translation
He was infertile.
Kısırmış.
The best animal for such infertile land is the goat.
Bu verimsiz topraklara en uygun hayvan keçi.
Soil is infertile. There are no peasants.
Toprak verimsiz, maraba da yoktur.
If you wanted to have a secret affair then you'd choose someone infertile wouldn't you?
Madem gizli bir ilişki yaşayacaksın doğurgan olmayan bir kadın seçsene be adam.
This doesn't mean that you can't have a normal sex life, but Mr. Sachs'tests indicate that he is infertile.
Bu, normal bir seks hayatınız olamayacağı anlamına gelmiyor. Ama Bay Sachs'in test sonuçları kendisinin kısır olduğunu gösteriyor.
Small sperm volume and infertile.
Spermleri oldukça yetersiz ve verimsiz.
Being infertile makes me a safe bet for a good screw.
Kısır olmak her zaman güvenle düzüşmemi sağlıyor.
You see, you are positively infertile.
Pozitif kısır olduğunuzu kanıtlar.
Shelly's not infertile.
Shelly kısır falan değil.
Mr. Derkinderen, since a second test confirmed that you're infertile a third would be a waste of time.
Bay Derkinderen, yapılan ikinci testte de kısır olduğunuz anlaşıldığından üçüncü bir testin yapılmasına gerek duyulmamıştır.
William is infertile.
William kısır.
Infertile.
Kısır mı?
He's infertile!
Kocam kısır!
And so then she blurts out, "He's infertile."
Ve sonra kadın şöyle dedi : "Kocam kısır."
- Have you been diagnosed infertile?
Ama benimkini reddetti. Bu haksızlık.
Who would've thunk I'd be so infertile?
Kim derdi ki bu kadar kısır olacağım.
I grow baby eggs and at the end of my cycle they take them out and give them to infertile couples.
Regl dönemimin sonunda olgunlaşan yumurtaları alıp... kısır çiftlere verecekler.
Do we dissolve their marriages if the wife turns out to be infertile?
Karıları doğurma yeteneğini kaybederse evliliklerini iptal mi edeceğiz?
There was an infertile couple willing to pay $ 80,000.
80 bin dolar ödemeye gönüllü kısır bir çift varmış.
Maybe you're the infertile one around here.
Belki de aramızdaki kısır sensindir.
Demeter got pissed off, and she made my fields infertile.
Onun parası vardı ve bana yardım etti.
I take the clock unfinished night tea and the infertile newspaper, in which I have stuffed yesterday night before falling asleep.
Çalar saati alırım Bitmemiş gece çayını Ve dün gece uyumadan önce tecavüz ettiğim şu kısır gazeteyi.
Until then, you could perforate your uterus, end up infertile, or bleed to death.
Uterusunuzu delebilir, kısır kalabilir ya da kanamadan ölebilirsiniz.
Hep B, hep C, PID. Twenty-three years old, probably would've been infertile had she lived.
Hepatit B, Hepatit C, Aids... 23 yıllık hayatı muhtemelen oldukça kötü geçmiş.
Witches use those bones to cast spells and curses and make the land infertile.
Cadılar onların kemikleriyle büyü yapar toprağı çoraklaştırırlar.
And I'm pretty sure I'm infertile.
Ve kısır olduğumdan da oldukça eminim.
Like, some sobbing, infertile woman with a negative test stick in her hand.
Elinde olumsuz gebelik sonuçları tutan ağlamaklı, kısır bir kadın gibi.
She's infertile.
Kısır o.
A single woman adopts a leftover embryo from an infertile couple and upon her death agrees to give the child back to its biological parents?
Bekar bir kadın, kısır bir çiftin artık bir embriyosunu ve ölmesi halinde de çocuğunu gerçek ailesine vereceğini kabul mu ediyor?
He was infertile.
Adam kısırmış.
They're tossing around theories about the ultimate mystery, why are women infertile?
Onlar da bazı teoriler ortaya atıyorlar ; fakat en büyük gizem neden kadınlar kısır?
Dick's infertile.
Dick kısırdır.
And don't tell me you're infertile.
Sakın bana kısır olduğunu söyleme.
It's Jin who is infertile, not her.
Kısır olan Jin, o değil.
About a year later... Dr. Burke told me that I was infertile... and we thought, "That's great, nothin'to worry about."
Yaklaşık bir yıl sonra, Dr. Burke bana kısır olduğumu söyledi ve düşündük ki " Bu güzel!
When ray comes back, you have to tell him he's infertile.
Ray geldiğinde ona, kısır olduğunu söylemelisiniz.
These are the workers - infertile females.
Bunlar işçiler- - kısır dişiler.
Your bishops are preaching that God is showing his displeasure because the Queen is still unmarried, some rudely suggesting infertile.
Piskoposlarınız Tanrı'nın sinirlendiğini söyleyip duruyorlar çünkü Kraliçe hala bekar. Bazıları saygısızca kısır olduğunuzu ortaya atıyor.
My husband's infertile.
Kocam kısır.
Ashley's infertile.
Ashley kısır.
Incubi are infertile, they can't have children.
"Solucan" lar kısırdır, çocukları olmaz.
And the doctor... he told me Jin was infertile.
Doktor jin'in... kısır olduğunu söyledi.
Mrs. Ramirez, tell us how you first learned that you were infertile.
Bay Ramirez, kısır olduğunuzu ilk olarak nasıl öğrendiğinizi bize anlatın.
Isn't it possible you were infertile before you were exposed to the pesticide on the farm?
Gro Plus çiftliğinde böcek ilacına maruz kalmadan önce kısırlaşmış olamaz mısınız?
This is your first marriage. How can you be sure that you weren't infertile before?
Daha önce kısır olmadığınızdan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
It would have been good if we knew ahead our infertile client was a mommy!
Zavallı kısır kalmış müşterimizin bir anne olduğunu başından beri bilseydik işimize yarardı!
Turns out the pesticide the farm used made you infertile, but that's the least of your worries.
Çiftliğin kullandığı böcek ilacı seni kısırlaştırabilirdi,
- An infertile membrane, a dead egg.
- Ölü bir yumurta.
This time she produces food for the hungry tadpole an infertile egg.
Bu sefer, acıkan iribaş için yiyecek bırakıyor ; döllenmemiş bir yumurta.
This time she produces food for the hungry tadpole an infertile egg.
Bu sefer aç yavru için bir yiyecek, döllenmemiş bir yumurta bırakır.
They're infertile.
Döllenmişler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]