English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Infiltrated

Infiltrated translate Turkish

611 parallel translation
I regret to inform you the U.N. has already been infiltrated by an enemy agent.
BM'ye bir düşman ajanının zaten sızmış olduğunu bildirmekten üzüntü duyuyorum.
Actually, I am the one who infiltrated it.
Aslında, içeri sızan benim.
Last night, some Krauts in GI uniforms infiltrated right through this area.
Dün gece Amerikan eri üniformalı bazı Almanlar bu bölgeye sızmış.
She just infiltrated, Mother, and before you knew it, Dad was hooked.
Kadın, babamı etki altına aldı ve babam bağımlı gibi davranıyor.
The hemoglobin from inside those cells infiltrated the serum.
Alyuvarlardaki hemoglobin seruma nüfuz etmiş.
I have infiltrated and killed.
Aralarına sızdım ve öldürdüm.
They must be strongly infiltrated before the android existence is revealed.
Androidlerin varlığı açıklandığında onlar çoktan aramıza karışmış olmalı.
Then it must be infiltrated by someone absolutely reliable.
Öyleyse buraya çok güvenilir birinin sızması lazım.
I infiltrated Gonzo's kiln as an artisan and confirmed each one.
Gonzo'nun fırıncılarının arasına sızdım... ve her biri doğruladı.
I had no idea how many Jews had infiltrated partisan ranks.
Yahudilere zulmedildiğini inkâr mı ediyorsunuz?
You are accused of helping the infiltrated spy called Sei escape.
Örgüte sızan Sei adındaki casusun kaçmasına yardım etmekle suçlanıyorsun.
"have been thoroughly infiltrated by government agents, the successful acts of sabotage will be carried out by single individuals."
Sayfa 73. Kentsel bölgelerde paramiliter faaliyetler.
The Okrana's infiltrated our cells in Moscow.
Okrana ajanları Moskova'daki hücrelerimize sızmış.
I infiltrated a nightclub owned by a yakuza organization called Kaizu Enterprises.
Kaizu Girişim isimli bir yakuza örgütünün sahip olduğu bir gece kulübüne sızdım.
So I curtailed my walpolling activities, sallied forth And infiltrated your place of purveyance To negotiate the vending of some cheesy comestibles.
Walpole etkinliğime son verip dışarı fırladım ve tedarik yerinize gelip peynir cinsi gıda satışını görüşmek istedim.
A lot of itinerant swordsmen Must have infiltrated our town
etrafta bir çok avare silahşör.... geziniyor olmalı!
Impatient that the politicians in Tokyo they did not see the necessity pressing to control the Manchúria, in 1931, a group of extremistas it was infiltrated in the garrisons Japaneses in the area e "persuaded them to control" it the fragile army of the Manchúria.
Mançurya'nın tümünün işgali konusunda kararsızlık yaşayan Japon siyasetçilerden önce davranan kimi radikal subaylar, harekete geçerek Mançurya'nın işgaline başladı [2].
It seems that the water after all he was thus same, because the oil in the subsoil if it infiltrated until the wells.
Gerçekte olansa, yerin altında bulunan petrol kuyularından su kuyularına petrol sızmasıydı.
What if it infiltrated a hydrogen bomb?
Ya hidrojen bombasına sızarsa?
Comrades of ours whom we had infiltrated into the Chetnik camp so now all links with our agent there are broken, thanks to you.
Çetnik kampına sızdırdığımız yoldaşlar şimdi sayenizde ajanlarımızla ilişkimiz koptu.
We are reliably informed that he has infiltrated the People's Resistance Army, and is now known as Capt. Lescovar.
Yüzbaşı Lescovar adıyla Direniş Ordusuna sızdığı hakkında güvenilir kaynaklardan bilgi aldık.
It has been infiltrated and sabotaged.
İçeri sızılmış ve sabote edilmiş.
Tartars have infiltrated the town.
Tatarlar içeriye sızmışlar!
And we've been infiltrated by a traitor.
Ve aramıza bir hainin sızdığını biliyoruz.
We've infiltrated from all sides, and we're close.
İçlerine İlk Defa Bu Kadar Sızdık ve Tüm Çevirdiği İşleri Biliyoruz..
Mike Donovan and Juliet Parrish infiltrated their ranks... and soon discovered some startling secrets.
Mike Donovan ve Juliet Parrish'i Ziyaretçi subayı üniformaları giyerek... Ziyaretçilerin içerisine sızmaya sevk etti ve onlar bazı ürkütücü sırları keşfettiler.
Mike Donovan and Juliet Parrish infiltrated their ranks... and soon discovered some startling secrets.
Mike Donovan ve Juliet Parrish'i Ziyaretçi subayı üniformaları giyerek... Ziyaretçilerin içerisine sızmaya sevk etti. ve onlar bazı ürkütücü sırları keşfettiler.
About a month ago, a stringer for UBS infiltrated Tadesco's operation.
Bir ay önce UBS'ten bir muhabir Tadesco'nun operasyonuna sızdı.
Thou art notified that thy kind hath infiltrated the galaxy too far already.
Türünüzün daha şimdiden... galaksiye haddinden fazla sızdığını bildirmek istiyoruz.
Investigations have discovered that people from the other side... have illegally infiltrated this side by using a shield breaker.
Araştırmalar, öbür taraftakilerin bu tarafa kalkan kırıcı ile yasadışı giriş yaptığını açığa çıkardı.
We'll never know how many of these life forms infiltrated Starfleet, but it seems they could not survive without the mother creature which had taken over Commander Remmick.
Yıldızfilosuna o yaşam formlarından kaç tane sızdığını bilmemize imkan yok, ama görünüşe göre, Binbaşı Remmick'i ele geçiren... ana yaratık olmadan hayatta kalamıyorlar.
One of them might have infiltrated the Phoenix party.
İçlerinden biri Phoenix grubu olabilir.
Harry and Field Officer Vincent infiltrated the Ministry.
Harry ile arazideki subay Vincent'ın Bakanlık hesaplarına erişmesi kolaydı.
We can say entirely it is the crooks who've infiltrated it that I blame.
Kötülediklerim, televizyonu yönlendiren üçkağıtçılar, diyebiliriz.
Of having infiltrated the Patriotic Citizens'Club and falling for their ideals out of love.
Vatanperver Yurttaşlar Kulübüne gizlice sızarak kendilerini gayelerinden... uzaklaştırmakla.
Aguilar infiltrated a ruthless East Coast drug cartel....
Aguilar, doğu yakasına ait acımasız bir uyuşturucu şebekesine sızmış ve...
I have a hunch Oswald had infiltrated this group : Cubans or right-wing extremists.
Zenciler, Yahudiler ve Katolikler kafa kafaya verip... yufka yürekli bir İrlandalıyı seçtiler.
Nerve connections were blocked... and infiltrated and atrophied.
Ama sinir bağlantıları tıkanmış içlerine sızılmış ve dumura uğramıştı.
I know you're having a good time, but we were infiltrated.
Eğleniyorsunuz biliyorum, ama birileri içeri sızmış.
Detective Appleton, when you infiltrated the CMB did the defendant, Mr. Nino Brown attempt to buy two and a half kilos of cocaine from you?
Detektif Appleton, CMBye girdiğinizde sanık, Mr. Nino Brown sizden 2,5 kilo kokain satın alma girişiminde bulundu mu?
He infiltrated them, then he betrayed them.
İçlerine sızdı, sonra da onlara ihanet etti.
Seize the Black Hands that have infiltrated the cultural world!
Kültür dünyasına sızan Kara Elleri yakalayın!
They've gradually infiltrated every sector of our program.
Programlarımızın her aşamasında onlar çalışıyor.
I infiltrated this ship a year ago posing as a Romulan mercenary.
Bir yıl önce bir Romulan paralı askeri gibi bu gemiye sızdım.
The unions, trucking, he's infiltrated every aspect of my business...
Sendikalar, kamyonculuk, işimin tüm cephelerinin içine sızıyor adam..
The unions, trucking, he has infiltrated every aspect of my business and most everyone else in the garment district.
Sendikalar, kamyonculuk, işlerimin her cephesinin içine sızdı bu adam ve en çok da giysi piyasasındaki başka herkesin.
If these reports are true, half the major cities in the world might have been infiltrated by this organization.
Eğer bu raporlar doğruysa, dünyadaki büyük şehirlerin yarısı bu organizasyon tarafından ele geçirilebilir.
Our source thinks they've infiltrated the police, but won't give names.
Kaynağımız onların polisin de içine sızdıklarını söylüyor ama isim vermiyor.
Officer : We have been infiltrated.
İçimize sızmışlar.
- That iv infiltrated?
Serum kana karışıyor mu?
IV's infiltrated.
Serum toplanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]