Infirmary translate Turkish
1,262 parallel translation
With your permission, sir, I'd better get back to the infirmary.
İzninizle, efendim, revire dönsem daha iyi olur.
Now I'd like you to report to the infirmary, including your guest.
Şimdi revire uğramanızı istiyorum, konuğunuzla beraber.
He came into the infirmary, waved his hand and made everyone disappear.
Revire geldi,..... elini salladı ve herkes yokoldu.
Let's get him..... it... back to the infirmary.
Onu... şeyi revire götürelim.
Security to the infirmary!
Güvenlik revire!
She stay in infirmary.
O revirde kalacak.
Percy they're moving house in the infirmary.
Percy. Reviri taşıyorlar.
Take Delacroix to the infirmary, see if those fingers are broken.
Delacroix'yi revire götür, parmakları kırılmış mı bir bak.
Round about 1972 I got transferred to the infirmary and those two fools were still at it.
1972 yılında fabrikaya gönderildim.. .. ve şu iki aptal hala o mevzudaydılar.
Sounds a damn sight better than that infirmary across the way where I'm gonna end up, I'll tell you that.
Lanet olası, kendimi birden bulacağım şu yolun karşısındaki fabrikadan daha iyi görünüyor.
That way, when he set the infirmary on fire in all the commotion, him and Ray could just slip right onto them fire engines, see?
O gürültüde revirdeki yangını çıkardığında o ve Ray sadece yangın kıyafetlerini giydiler, gördünüz mü?
Come to the infirmary.
Revire gidelim.
- Sisko to Infirmary.
Sisko'dan Revire.
- Infirmary.
Revir.
We have medicines in the infirmary.
Revirimizde ilaçlar var.
This is the infirmary?
Burası Revir mi?
Report to the infirmary.
Revire rapor verin.
Infirmary.
Revir.
- Infirmary?
- Revir mi?
We rushed them to the infirmary.
Onları hemen revire taşıdık.
Doctor, can he be taken out of the infirmary?
Doktor, revirden çıkarılabilir mi?
First, I'd like you to visit our infirmary.
ÖĞRENME EĞRİSİ Önce, reviri ziyaret etmeni istiyorum.
If you don't mind, I'd like to see Merrin in the infirmary again.
Eğer sorun değilse, Merrin'i revirde görmeliyim, tekrar.
Daniel, you wanna show'em to the infirmary?
Daniel, onlara reviri göstermek ister misin?
Let's get him to the infirmary!
Onu revire götürelim!
- So he's in the infirmary now?
- Şimdi revirde mi? - Evet.
- He should be in the infirmary.
- Revirde olmalı.
Boris and Natasha emerged from the student infirmary, ready for action.
Boris ve Natasha öğrenci revirinden çıktı, harekete hazır.
Take him to the infirmary!
Onu revire götürün.
Lalita and Pechuga at the depot... others at the infirmary and the mess hall.
Lalita ve Pechuga depoda Iris revirde, Sandra ve diğerleri ise yemekhanedeydiler.
You know where I work at, in the fucking infirmary.
Nerede çalıştığımı biliyorsun, lanet olası revirde.
The report says you're responsible for one inmate in the infirmary with a broken nose another with a fractured cheek and another with an injury to the back and head.
Bu rapora göre mahkumlardan birinin burnunu kırarak hastanelik etmiş birinin yüz kemiğini çatlatmış, birinin de sırtında ve kafasında ciddi zedelenmelere sebep olmuşsunuz.
He's in the infirmary.
Hastanede.
Well, the warden may run the prison, but I run the infirmary.
Gardiyan hapishaneyi ben de reviri yönetiyorum.
Take him to the infirmary, have him checked out.
Tedavi için revire götürün.
- He's in the infirmary.
- Şu an revirde.
No, we've got to go to Versailles. Let's be practical, the women can be used to cook, sew, perhaps in the infirmary, certainly behind the curtains to help warriors rest.
Ayrıca, yaşlanmaya başladığınızda,... emekliliğinizi düşünür oluyorsunuz.
I thought I'd go with her to the infirmary.
Onunla birlikte revire kadar gidebilirim.
When I returned to the infirmary, what should have been Linda's... I mean, the strange creature's remains were gone.
Revire döndüğümde Linda'dan yani şu garip yaratıktan artakalanlar kaybolmuştu.
I figure I'll go in through the elevator shaft, then blast open the doors and find the infirmary.
Asansör boşluğundan girip kablolardan aşağı ineceğim. Sonra da patlayıcıyla tesis kapılarını kırıp reviri bulacağım.
Fourteen stitches and a week in the infirmary. / Ouch.
- 14 dikiş. Bir hafta revirde yattı.
And in the meantime, go to the infirmary, tell them I sent you, get a pair of slippers that will tide you over until...
Bu arada, revire git, seni benim gönderdiğimi söyle, bir çift terlik versinler, sana...
- Infirmary.
- Revire.
We need to get her to the infirmary.
Onu revire götürmemiz gerekecek.
You should be in the infirmary.
Revirde olmalıydın.
Why don't you go back to the infirmary?
Neden revire geri dönmüyorsunuz?
You are to report to the infirmary and stay there until I send for you.
Revire gidiyorsun ve ben senin için birini gönderene kadar orada kalıyorsun.
- Now, go to the infirmary..... and submit yourself for a complete examination.
- Şimdi, revire git ve kendine tam bir muayene yaptır.
Report to the infirmary.
İyi, revire gidin.
- Report to the infirmary.
- Revire gidin.
And then he had, uh, imaginary blood poisoning. I was working in the infirmary.
Ayrıca yine yalandan kan zehirlenmesi olmuştu.