English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inflating

Inflating translate Turkish

60 parallel translation
[Inflating] Look out.
Dikkat et!
You're greedy, unfeeling, inept, indifferent... self-inflating, and unconscionably profitable.
Sen hırslı, duygusuz, yeteneksiz, umursamaz kendini beğenmiş, vicdansız bir pisliksin.
I'm inflating the air mattress.
- Yatağı şişiriyorum.
By artificially inflating them, you made the experiment useless.
Sen yapay olarak şişirmekle bu deneyi işe yaramaz hale getirdin.
These capitalist fat cats are inflating the profit margin and reducing your total number of toys.
Bu şiman kapitalist kediler kar marjlarını arttırarak aslında senin toplamda alacağın oyuncak sayını azaltıyorlar.
These capitalist fat cats are inflating the profit margin and reducing your total number of toys.
Bu şişman kapitalist kediler kar marjlarını arttırarak aslında senin toplamda alacağın oyuncak sayını azaltıyorlar.
Hey, women will make the list someday as soon as I learn to speak without my tongue inflating. - So, come on.
Hey, bir kadın sadece... dili şişene kadar konuşmaya yarar.
Rotating tires, inflating things.
Lastikleri değiştirmek, hava verip şişirmek.
Not only do they spend their lives slowly inflating, They flirt with men
Biz başka yöne bakarken erkekIerIe fIört ederIer.
Careful inflating it.
Hava basarken dikkat etmelisin.
Inflating 40 times faster than the blink of an eye.
İnsan gözünün açılıp kapanmasından 40 kat hızlı açılırlar.
Pleural sac is inflating like a beach ball.
Akciğer kesesi, plaj topu gibi şişiyor.
Are we inflating the left lung with oxygen?
Sol ciğeri oksijenle şişiriyor muyuz?
Inflating decoy.
Topları şişiriyoruz.
They're inflating the salmon count with the farmed numbers... to get those protections lifted.
Somon sayılarını çiftlik somonlarıyla beraber arttırarak... bu kısıtlamaları kaldırmayı hedefliyorlar.
L10 to tell us that it's wind that is inflating you.
Bize, seni şişiren şeyin rüzgar olduğunu söylemek için 10 pound.
It gulps air, inflating its body, forcing fluid into the bundle on its back.
Derin nefes alarak gövdesini şişiriyor ve havanın sırtındaki bölmeye gitmesini sağlıyor.
Hell, the amount of oil that they're gonna get out of here... they could save by inflating their tires and caulking their windows.
Lastiklerinin havasını şişirerek ve camlarını sıkı kapalı tutarak buradan elde edilebilecek miktarda petrolü tasarruf edebilirler.
It's like someone's inflating a balloon full of urine inside me, and not in a good way.
Sanki biri içimde çiş dolu bir balon şişiriyor. İyi manada söylemiyorum.
All this wasted energy is seriously inflating my carbon footprint.
Boşa harcanan bu enerji, karbon ayak izimi artırıyor.
'Cause rumor has it that he's trying to pull a death spiral, inflating the company's value, shorting his own stock, and then making a killing.
Çünkü fısıItılar diyor ki Jack ölüm spirali yapmaya çalışıyormuş şirketin değerini şişirme, kendi tahvillerini azaltma ve sonra öldürme.
Since everyone's lips are inflating to the size of Jessica Simpson's.
Herkesin dudağı Jessica Simpson'ınki kadar şiştiğinden beri.
. The lung's inflating at the pleural interface.
Ciğer plevranın ortasında şişiyor.
You're inflating an air mattress in your office on Christmas Eve.
Noel arifesinde, ofisinde şişme bir yatağı şişiriyorsun.
Maybe in time, I'll get in trouble For not inflating grades like everyone else, miss waldorf,
Belki zaman içinde, notlarımı herkes gibi şişirmekten başım belaya girecek, Bayan Waldorf.
It's like you not inflating your grades.
Notlarınızı şişirmemeniz gibi.
I don't think your chest needs any more inflating.
Bence göğsünün biraz daha kabarmasına ihtiyacın yok.
SUITING UP, INFLATING AND OF COURSE LAUNCHING- -
Giyinme, şişirme ve tabi ki, fırlatma.
Someone is inflating for you. Yes, you as well.
Sana bir şey kabarmış.
In fact, the whole universe is expanding... In all directions... Getting bigger and bigger, like a balloon inflating.
Aslında, tüm kainat şişirilen bir balon gibi gitgide daha da büyüyerek her yöne doğru genişliyor.
As I was saying, according to his computer files, he's been inflating income.
Diyordum ki.. bilgisayar kayıtlarına göre..
Honey, I have this really cool self-inflating mattress.
Tatlım, şu kendi kendini şişiren döşeklerden var.
Basic tube in to the base of the epiglottis... inflating cuff... securing tube... and time.
Esas boru, küçük dilin dibinden içeri şişirme kelepçesi güvenlik borusu... ve zaman.
So we're inflating the lungs.
Ciğerleri şişiriyoruz.
The ever-inflating romance.
Duyduğum en anormal aşk hikayesi.
Not good! The attention Cobb's receiving is inflating his ego.
İlgi Cobb'un egosunu şişiriyor
Veterans take a very dim view of inflating rank, but for politicians, it's completely unacceptable, and Derek...
Askerler de rütbesini şişirenlere pek iyi gözle bakmaz ama bu politikacılar için tamamıyla kabul edilemez bir şeydir. Ve Derek...
Inflating body or not, my men need me.
Vücudum şişecek ama adamlarımın bana ihtiyacı var.
Well, inflating body or not, it's time to lay down the law.
Vücudum şişsin veya şişmesin, onu yerle bir etmenin zamanı geldi.
Inflating the balloon.
Balonu şişiriyorum.
Okay. inflating. Okay.
Şişirelim bakalım.
It would be if the numbers actually matched the assets in the bank. I'm worried someone's been artificially inflating the returns, - namely, my father.
Rakamlar bankadaki varlıklarla uyuşsa olabilirdi sanırım birisi geliri şişiyormuş yani babam.
I took the liberty of cloning YouTube and hyper-inflating your views.
YouTube'dan kopyalama izni alıp indirme oranlarınızı tavan yaptırdım.
Mitch Murray, the sharp-dressed salesman who gave his life to this company, but he was also cooking the books, inflating the numbers, so it looked as if every branch office of Central Coast was doing gangbusters business.
Mitch Murray, hayatını bu şirkete vermiş jilet gibi giyinen satıcı. Ama aynı zaman da rakamları şişirerek zimmetine para geçiriyordu. Bu da Central Coast'un her şubesini çok başarılıymış gibi gösteriyordu.
Left lung isn't inflating properly.
Sol akciğer düzgün çalışmıyor.
- We should be working together inflating your sense of self-importance!
- beraber calismamiz lazim egonu tatmin etmek icin!
IT WORKS BY INFLATING THE FABRIC OF SPACE-TIME.
Uzay-zaman dokusunun şişirilmesi ile işler.
Inflating the balloon.
Balon şişiyor.
I think you'd appreciate a righteous kill, enjoy the sight of a gutted soul, still alive... .. heart beating... lungs inflating... .. and deflating.
Bence erdemli bir cinayet hoşuna gider delik deşik olmuş bir ruhun tadını çıkarırsın, hala hayattadır kalbi atar, ciğerleri şişer ve söner.
But the bag is not inflating.
- Ama oksijen maskesi çalışmıyor!
[pants inflating] Careful not to puncture the suit with anything sharp.
Takımı herhangi sivri bir şeyle delmemeye dikkat edin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]