English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Inflict

Inflict translate Turkish

474 parallel translation
Nothing that we can devise is as horrible as the torture conscience will inflict on a man.
Bizim yapabileceğimiz hiçbir şey, vicdanın bir adamın üzerine yıkılarak işkence etmesi kadar korkunç değildir.
Why disclaim punishment, Miss Elizabeth, when you deliberately inflict it by leaving us so soon?
Neden beni cezalandırmadınız, Bayan Elizabeth, yoksa aniden eve dönme kararınızdaki amaç beni cezalandırmak mı?
And inflict woe on those who will stand in our way!
Ve yolumuza çıkacak insanları ortadan kaldıracağız!
You can't inflict this on them.
Bunu onlara yapamazsın.
The more pain you inflict, the more pleasure you get.
Ne kadar acı çektirirsen o kadar zevk duyuyorsun.
You're nothing but an irresponsible drunk driving around the streets with the power to inflict death and injury on innocent people.
Sokaklarda dolaşıp masum insanların ölmelerine ve yaralanmalarına... sebep olabilecek güce sahip, sorumsuz bir ayyaşsın.
- I can only stay a moment. I'm with the Burgoynes, and I wouldn't want to inflict them on you.
Burgoyne'larla birlikteyim ve onları size yamamak istemem.
- Now, if such a knife were to slip, might it not inflict a cut that would bleed profusely?
- Böyle bir bıçak kaysa, çok fazla kanamaya sebep olacak bir yarayı oluşturabilir mi?
If that's your ambition inflict your misery in the name of respectability.
İsteğiniz buysa saygıdeğerlik adı altında mutsuzluk verin.
Not even a private 1st class is authorised to inflict such personal punishment upon a recruit.
Usta Er bile olsa bir acemi askere böylesine keyfi bir ceza vermeye yetkisi yok.
Sorry to inflict my act on you ;
Bu küçük numaramı gördüğünüz için üzgünüm.
I must accept whatever vengeance Elizabeth chooses to inflict upon me.
Elizabeth öcünü almak için bana ne ceza biçtiyse buna boyun eğmek zorundayım.
Urgent warning... all of England appears to be infected with a strange new plant that can inflict a fatal sting.
Acil uyarı.. Tüm İngiltere'de, yeni ve tuhaf bir bitkinin... ölümcül ısırığıyla bulaşan bir enfeksiyon ortaya çıktı.
But an invalid who does not have the spiritual greatness of a Cervantes seeks relief in the mutilations that he can inflict around him.
Cervantes'in ruhani yüceliğine sahip olamayan insanlar kendi acılarını yine acı çekerek rahatlatma arayışında içindeydi. Siz!
The object of war is to inflict maximum damage on the enemy... destroy his ability to resist.
Savaşın amacı düşmana maksimum zararı vermek ve düşmanın... dayanma gücünü kırmaktır.
I do not wish to inflict a failure on you, but I do not welcome your interest.
Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem. Ancak ilginizi hoş karşılamıyorum.
And to put it simply the Bedford can inflict more damage in 10 minutes than the entire United States Navy caused in World War ll.
Bedford, Amerika Ordusu'nun 2. Dünya Savaşı'nda verdiği tüm hasarı 10 dakikada gerçekleştirebilir.
I assure you, I'll not inflict myself on you further.
Sizi temin ederim ki, size rahatsızlık vermeyeceğim.
Oh, it was a great outpouring of the spirit, And I'll not inflict myself on you any further.
Ruhumuzu dışa taşıran harika bir toplantıydı ama ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğim.
And I assure you, I will not inflict myself on you any further.
Sizi temin ederim ki, bir daha size rahatsızlık vermeyeceğim.
Won't inflict myself on you any further.
Sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğim.
Well I don't propose to inflict our troubles on you sir so I think we'll leave and take our chances
Sorunlarımızı sizin üzerinize yüklemeye niyetim yok efendim. Bu yüzden ayrılacağız ve kendi şansımızı deneyeceğiz.
I know the amount of pain the creature can inflict upon him.
Yaratığın ona verdiği acının miktarını biliyorum.
I do not inflict it.
Sana böyle bir tavır olmayacak Kowalski.
Anyway I'd never want to inflict any pain on these beautiful eyes.
Neyse... Ben, bu güzel gözlere, acı yüklemek istemezdim.
And if you feel real pain or not in wanting to inflict pain on me.
Gerçekten acı çektiğinizi yahut bana acı çektirmek isteyip istemediğinizi bilemem.
Let me make a last appeal to your reason before we inflict more of this on you.
Sizi daha fazla zorlamadan önce söylediklerinize son bir itirazım daha var.
I will inflict pain on you.
Sana acı çektireceğim.
... that a war must be waged under the control of a loving disposition that no man is fit to inflict punishment until he has banished hate from his heart
... bir savaş ancak ve ancak sevgi dolu bir tabiatla ilan edilmeli... Hiç bir kimsenin, kalbindeki nefreti sökene kadar cezalandırılmaya uygun olmadı anlayışıyla yani.
It's so great that black people wear their hair natural... not emulating the image of beauty... white people inflict upon them.
Zencilerin saçlarını doğal haliyle kullanıp... beyaz insanların onlara zorladığı... güzellik anlayışına aldırmamaları ne harika.
Moreover, I even ask you to inflict a severe punishment on me, but not to make me foreswear in public, because it would only bring dishonour to these clothes I'm wearing.
Dahası, ağır bir cezayı üzerime yıkmanızı bile isterim, .. ama beni herkesin önünde tövbe etmeye zorlamayın, .. Çünkü bu sadece, üzerime giydiğim kıyafetin şerefini lekeler.
When you and your mental midgets are 21 points ahead, I want you to inflict as much painful damage on the prisoners as possible.
Sen ve kaçık cücelerin 21 puan öne geçtiğinizde mahkûmlara mümkün olduğunca ağır zararlar vermenizi istiyorum.
Every Officer had the right to inflict it.
Her subayın buna hakkı vardı.
What right does she have to inflict herself on me?
Bana yük olmaya ne hakkı var?
To inflict vengeance and agony on me?
Bana iskence edip, öc almak için mi?
AND JUST LIKE MY HORSE HERE, I CANNOT INFLICT HARM.
Tıpkı atım gibi, ben de zararsızım.
Long before you came along. I decided not to inflict myself on Cathy :
Sen çıka gelmeden çok önce Cathy'ye yamanmamaya karar vermiştim.
I don't get married again because I can't find anyone... I dislike enough... to inflict that kind of torture on.
Evlenmiyorum çünkü o kadar eziyet edecek kadar nefret ettiğim birini bulamadım.
Each time when Mr. Rivoli is wrong you will inflict a punishment.
Bay Rivoli her yanlış cevap verdiğinde cezasını da siz vereceksiniz.
If I can inflict a little pain during the afternoon. I sleep good at night.
Gündüz biraz acı çektirebilirsem gece iyi uyuyorum.
What she means is she prefers the senseless pain... we inflict on each other to the pain... we would otherwise inflict on ourselves.
Aslında demek istediği başka bir şey. Yalnız olsak... kendimize çektireceğimiz acı yerine... birbirimize çektirdiğimiz anlamsız acıyı tercih ediyor.
But my second brother Yian Ranyin said apart from Ye... no other swordsman... can inflict such a deadly wound
Ama diğer abim Yian Ranyin dedi ki, Ye'den başka... hiç bir silahşör... böyle ölümcül bir yaraya sebep olamazmış!
My intention was to inflict a lesson that would have an impact throughout all India.
Amacım tüm Hindistan'da etki yaratacak bir ders vermekti.
And if you truly believe in your system of law you must inflict on me the severest penalty possible.
Ve eğer hukuk sisteminize inanıyorsanız, bana mümkün olan en ağır cezayı vermelisiniz.
The United States can survive a Soviet first strike and retaliate, inflicting more damage on them than they inflict on us.
ABD ilk Sovyet saldırısında ayakta kalacaktır ve karsı tarafa zarar verecek bir misilleme yapabilecek güçtedir.
I have it in my power to inflict pain on you at any time... and in whatever degree I choose.
Sana acı vermek için onu istediğim zaman istediğim dereceye getirme gücüne sahibim.
That winged ornament is private property, and any damage you inflict... upon it is first-degree vandalism.
Bu Kanatlı Yaratık, Özel Mülkiyet ve Eğer Zarar Verirseniz, Suçlusu Siz Olursunuz... Bu Yaptığınız Birinci Dereceden Vandalizim Bu Aracı Hareket Ettirin!
I have no right to inflict that on my son.
Oğlumu vurdurmaya hakkım yok.
Our men are trained to inflict maximum physical punishment, particularly on the quarterback.
Oyuncularımız maksimum fiziksel zarar verebilecek şekilde eğitildi özellikle oyun kurucuya.
" And I get off on the pain I inflict
" Acı vermekten zevk duyuyorum.
So is eating frogs, cruelty to geese and urinating in the street, but don't inflict it on the rest of us.
- Günaydın, Bayan Miggins. - Merhaba, mösyö. Ne dediniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]